Recai Külyutmaz

Recai Külyutmaz

Olmuyor SAMSİAD!

Gazete Arena'da bir haber;

Samsun Sanayici İş Adamları Derneği (SAMSİAD) Başkanı Emin Bahri Uğurlu 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasına karşı olduklarını, zorunlu eğitimin bölünmemesi gerektiğini söylemiş.

Bu arkadaşa şunu hatırlatmakta fayda var;

Kesintisiz zorunlu eğitim 3.Dünya ülkelerine has bir uygulamadır; dünyada kesintisiz eğitim EI Salvador, Seyşel Adaları, Ruanda, Belize, Bolivya, Virjin Adaları, Dominik Cumhuriyeti, Solomon Adaları, Porto Riko, Afganistan, Şili, Kenya ve Yemen'de uygulanmaktadır.

Modern ulus devletlerde “eğitim ve ideolojinin” birbirinden ayrılmaz iki kavram olduğu bilinen bir gerçektir. Neden; Çünkü ulus devletler, egemen resmi ideolojilerini toplumun bütün katmanlarına yaymayı “okullar” aracılılığıyla gerçekleştirir.

Diğer taraftan bu tür sistemlerde her şeyin okulla halledilebileceğine dair yaygın bir inanç da mevcuttur. Kısacası okula tuhaf bir kutsallık atfedilerek “eğitim şart” sloganı sıkılır.

Dikkat ederseniz tek parti döneminin ders kitaplarında okul anlayışı; “Herkes ne olduğunu, nasıl bir millet olduğunu, devlet için yapacağı işleri bilmelidir. Bu bilgi ancak mekteplerde öğretilir. Okul bireyleri toplu yaşama, faydalı birer yurttaş haline dönüştüren bir ana kucağıdır” şeklinde ifade ediliyordu.

Benzer birçok ifadenin “Maarif Vekâleti” tarafından ders kitaplarına yerleştirildiği bu dönemde, okulun “ana kucağı” olarak tasvir edilmesi kuşkusuz bilinçli bir propagandaydı.. Yani bir “Devlet Ana propagandası..

Birey, devlete karşı vazifelerini bilecek, resmi ideolojiyi sorgulamayacak, devletini kendinden daha çok sevecek, devletine itaat eden faydalı bir 'Yurttaş' olarak devletin şefkatli kollarında tornadan geçecek.. Ama devletin vatandaşına karşı herhangi bir görevi, vazifesi olmayacak, olsa da görülmeyecek..

Kesintisiz eğitim çocuğa doğrudan çocuk olduğu için değil, resmi ideolojiyi özümseyen rejime sadık birer vatandaş olacakları için değer verir. Herkes laik ve Atatürkçü olmak zorundadır.

Devletlerin eğitimi kurumsallaştırmalarının ve zorunlu ve kesintisiz kılmalarının altında yatan en önemli neden budur; Eğitim kurumları sadece öğretim yapan bilim ve sanat üreten mekânlar değil, resmi ideolojinin içselleştirildiği mekânlardır çünkü..

Yani dememiz o ki, çocuğun ideolojik ve mekanik bir aygıta dönüştürüldüğü eğitim kurumlarının devri de tıpkı 19 Mayıs törenlerindeki tartışmalarda verdiğimiz tepkinin benzeri olarak dönemlerini bitirmişler, tarihin karanlık arşivine girmişlerdir. Arkasında bir örgüt olmasa bile, velev ki arkasında bir örgüt olmasın, resmi ideolojinin eğitim tezgahından geçen bireyler bir Hrant Dink Katili olma potansiyeline sahip olarak yetişirler, dersek abartı sanatını kullanmış oluruz ama durum budur..

Tek bir görüşün, değerin, inancın ve müfredatın dayatıldığı militarist bir eğitim sistemi insan tabiatına da aykırıdır. Hatta ve hatta bu gün dünyada bazı devletlerin kısmen de olsa eğitimle yollarını ayırdığını bile görüyoruz. Ancak Türkiye'de bunu söylemek için henüz çok erken.

Biz, memleketin iyice sivilleşmesini, demokratikleşmesini isteyen AK Partililer olarak biz, (Bu arada derneğinizde AK Parti'den Milletvekili ve belediye başkan adayı olan bir arkadaş da vardı değil mi?) bugünlerde sıklıkla tartışılan 4+4+4 modelini bu anlamda ileriye dönük bir umut ışığı olarak değerlendiriyoruz. Bu yüzden bizce yapılması gereken; mevcut darbe ürünü olan 8 yıllık kesintisiz eğitimin kaldırılmasını savunmak ve devleti yeni uygulamayla alternatif eğitim modelleri noktasında zorlamak olmalıdır.

SAMSİAD Başkanı'na son bir hatırlatma,

Türkiye'de nedense eğitim hayatını düzenleyen kanunların ve uygulamaların olağanüstü dönemlerde özellikle darbeciler tarafından çıkartıldığını görmüyor musunuz, örneğin; 1961 yılında çıkartılan 222 sayılı İlköğretim Kanunu..

12 Eylül'de yürürlüğe sokulan zorunlu din dersleri ve anadil yasağı..

Ve son günlerde sıkça tartışılan 28 Şubat darbe sürecinin ürünü 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim uygulamaları..

SAMSİAD Başkanı'na bir de okuma parçası; “ASKON Samsun Şube Başkanı'nın bu konudaki açıklaması”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Recai Külyutmaz Arşivi
SON YAZILAR