İSLAM’DA KADININ YERİ VE DEĞERİ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Bunun İslami değerler açısından her hangi bir anlamı ve değeri yoktur. Zira İslam; her konuda olduğu gibi, kadın hakları konusunda da kendi kurullarını insanlığa sunmuştur. İslam; kadının insanlık içindeki yerini ve değerini bildirmiş, kadınlara özel bir değer verildiği hakikatini ilan etmiştir. Kadının yılda bir gün hatırlanması ve haklarının ifade edilmesiyle ilgili söylemlerin geliştirilmesi; hiç de gerçekçi değildir. 364 gün hatırlanmayan ve değeri konusunda her hangi bir görüşü bulunmayın düşünce sisteminin; yılın bir gününde, insanların yarısını teşkil eden kadınlarla ilgili söylem geliştirmeye kalkması, gerçekçi olmadığının göstergesidir. Buna rağmen, bir gün bile olsa, kadınların hatırlanmasına vesile olacak söylemlerin geliştirilmesini önemsemek gerekmektedir. Müslüman kadının ve İslami toplumların buna ihtiyacı olmamakla beraber, diğer inanç guruplarında ve farklı toplumların yarısını oluşturan kadınların haklarının elde edilmesi bakımından 8 Mart önem arz etmektedir.
Her inanç gurubunun ve bu gurupların oluşturduğu toplumların, inançlarından kaynaklanana değer yargıları vardır ki, bu değer yargıları o toplumun; duruşunu, bakışını, geleneğini ve örflerini oluşturmaktadır. İslam dini, ilahi olan tek inanç sistemidir. Günümüz dünyasındaki Yahudi ve Hıristiyan inanç sistemlerinin kaynağı her ne kadar ilahi mesaja dayanıyorsa da, günümüzde şekilleri tahrif olmuş, üstelik son din olan İslam’la sözünü ettiğimiz inanç sistemlerinin hükmü ortadan kaldırılmıştır. Bugün tek ilahi din; İslam’dır. Yüce Allah dinin tamamlandığını ve din olarak İslamı seçtiğini Kur’anda bildirmiştir. İslamın kurulları, en kurumsal biçimde Peygamberimiz tarafından veda haccı esnasında Arafatta sunulmuş, bu sunumun en çarpıcı mesajının da kadın hakları olduğu görülmüştür. Yaklaşık bin beş yüz yıl önce insanlığı sunulan veda hutbesi, insanlık için önemli bir deklarasyondur. Kadının yeri ve değeri de bu deklarasyonla tüm insanlığa sunulmuştur.
Peygamberimiz, insanların/Müslümanların en hayırlısının kadınlara en iyi davrananlar olduğunu bildirmiş, kadınların erkeklere emanet edildiğini hatırlatmıştır. Kız çocuğu yetiştirenlerin cennete gireceğini bildiren Peygamberimiz; kadınların kendilerine ait haklar konusunda özgür olduğunu, eş seçiminde, mülkiyet elde etmede, eğitimde, ticarette, siyasette vb konularda özgür karar verme haklarının olduğunu, pratik örnekler sunarak göstermiştir. İnsan değerlidir ve güzel bir süreçle yaratılmıştır. İnsanlar içinde kadın daha da değerlidir. Zira her insan bir kişi ederken, kadınlar yetiştirdikleri çocuklar dikkate alındığında en az iki kişi demektir. Ümmetin yarısı olan kadınlar; eğitimcidir, ahlaki terbiye onların işidir, edep ve adap onlardan öğrenilir. Kadınların; evlenmeleri de, boşanmaları da bir kurala göredir. Toplumun bir kısmının zannettiği gibi İslam’a göre kadının evlenmesi ve boşanması; iradesinin dışında değil, tam aksine özgür iradesiyle ve hakları ihlal edilmeden, görüşüne başvurularak ancak gerçekleşebilmektedir. İzni olmadan evlendirilemez, şartlar oluşmuşsa kendi iradesiyle de boşanabilmektedir.
Hz Asiye, Hz. Meryem, Hz. Hatice ve Hz. Fatıma’nın cennetlik olduğu Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Hz. Asiye imanıyla, Hz. Meryem iffetiyle, Hz. Hatice infakıyla, Hz Fatıma sabrıyla, Hz. Ayşe ilmiyle bu makama ulaşmıştır. Cennete eşlerle girileceği de kadının İslam’daki yerini ve değerini anlatmaya yetecektir. Hz. Adem ile Hz. Hava birlikte günah işlemiş, birlikte ceza çekmişlerdir. Bu hakikat da kadının yerini ve değerini anlatmaktadır. Sebe kralı Belkıs ile Hz. Süleyman arasında geçen olayın Kur’anın kıssası olması; kadının idaredeki yerini ifade etmek bakımından anlamlıdır. Peygamberimiz tarafından, İslama giren kadınlardan biat alınması ve bunun bizzat Kur’anın hükmü olması; kadınların özgür iradeleriyle düşünmesi ve hareket etmesi bakımından önemlidir. İslam; kadınları, canlı canlı mezara gömülen kız çocuklarından Peygambere karşı görüş ve düşüncelerini ifade edecek pozisyona taşımıştır. İslam; kadına, fıtratına uygun tüm hakları vermiş, bunu da Kur’anda belirterek, Peygamberimizle pratiklerini göstermiştir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR