Herşeye !

Herkes kendine yakışanı mı yapıyor acaba? Gitmeyi yakıştıran gidiyor, kalmayı yakıştıran kalıyor. Peki insanlar kendilerine ölmeyi yakıştırdığı için mi ölüyor? Sigortasız sevda çalıştıranların gönül bordrolarımı olur? Bende mi görmezlikten gelmeliyim bütün bu olanları? Kadınların doğurganlığını yalanlayıp, ağaç kovuğundan mı çıkarmalıyım gebelik sancılarını? Küresel ısınmaları olağan, körelmiş kılıçları Zülfikar, körleşmiş insanları badem gözlü görmeliyim. Toprağın üzerindeki çiçeği fark etmeliyim, toprağın altındaki mayından söz etmemeliyim öyle mi? Kuru ekmekte havyar tadı, kimsesiz sokaklarda bayram telaşı, bütün çıplaklarda Hint kumaşı görmeliyim öyle mi? Susuz bir tulumbanın ağzından Nil nehrini yaratmalıyım öyle mi? Bardağın hep dolu tarafına bakmalıyım, bardağın dolu tarafı bir çiğ tanesi olsa bile mi?   bize bu şehri kartpostaldan tarif ettiler diye kuş bakışımı görmemiz gerekir herşeyi.. Bir cevap alamasam da hakkım var susmamaya. Meşgul çalsa da insanların vicdanları, aradığım aboneye hiç ulaşılamasa da, birkaç soru sormalıyım yılan derisi ayakkabılarıyla hayvan haklarını savunanlara. Hadi bir kenara bırakalım asfaltların tutarsızlığını. Peki ya bulvar kaldırımlarını iki ters bir düz örgüleyen hayat kadınları, peki ya sokak çocuklarının lokanta ve oyuncakçı camlarında buğulanan nefesleri, el izleri, gözyaşı kırıntıları. Yıkılmalı artık benliğimizin dış cephe kaplamaları. Biz bizdeki tabuları yıkamadıktan sonra, yıkılsın ulan Çin Seddi, Berlin Duvarı! Biz bizdeki sureti aşamadıktan sonra, bütün ırklar birlikte aşsın İsterse Arafat"ı. Kimse bana zorla sevdiremez yapma çiçekleri! Yapma bir çiçek ne kadar taşır ki gerçek bir çiçeğin mevsimsel solgunluğunu? Yada ne vardı kuş tüyü yerine kuş sesleriyle doldursaydık yastıklarımızı. Paralı Asker yerine Gönüllü Bahçıvan olabilseydik,  namluların kızağından mermi yerine menekşe doğardı belki birbirimize karşı.  Ve şair ne güzel demiş; ""yangın sönseydi suyla, denizler her akşam böyle tutuşmazdı şehrin ışıklarıyla...
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ferdi Ak Arşivi
SON YAZILAR