Babalar günü birçok ülkede ve Türkiye"mizde Haziran ayının 3.ncü Pazar günü, yani yılda bir gün kutlanır.
Bazı ülkelerde de farklı günlerde kutlanır.
Dünyanın herhangi bir yerinde,  bir gün uydurulsa veya uyduruk bir gün kutlansa, biz de hemen balıklama atlar, o günü alır ve kutlarız.
İnancımıza, törelerimize uyuyor mu diye de hiç araştırmayız hatta sorgulamayız bile!
Ben böyle günlere karşıyım. Bana yılda bir gün resmi törenle hediye alacak, babacığım “babalar günün kutlu olsun” diyecek evlat lazım değil!
Nasıl ki, babalar için her gün evlatlar günüyse, helal ile beslenmiş hayırlı evlatlar için de her gün babalar günü olmalıdır...
Aşağıdaki okuyacağınız hikâye sanırım demek istediğimi daha iyi anlatacaktır…
Lütfen dikkatle okuyalım!
70 yaşında yalnız kalan yaşlı adam, ziyaretine gelen 40 yaşındaki oğlu, gelini ve torunlarıyla on dakika görüşebilmiş, sevgi ve hasret dolu bakışlarla oğlunu,  torunlarını seyrediyordu…
-          Oğlu, hanımına haydi kalkalım dedi.
Tam o sırada, pencerenin kenarına bir serçe kondu.
-          Yaşlı adam oğluna dönerek:
-          Oğlum,  bu ne kuşu diye sordu.
-          Oğlu, babasına hayretle bakarak, serçe ya dedi.
Az sonra yaşlı adam tekrar sordu ve aynı cevabı aldı.
Yaşlı adam üçüncü defa, oğluna aynı soruyu sorunca,
Oğlu;
-          Baba, serçe diyorum tekrar soruyorsun, senin kulakların duymuyor galiba dedi, sertçe…
Yaşlı adam kalktı,  dolaptan yaprakları sararmış bir defter çıkardı…
İlk sayfasını açtı ve oğluna okur musun dedi…
37 yıllık, günlük defterinin ilk sayfasında şunlar yazılıydı;
“Bu gün pencereye bir serçe kondu.
Üç yaşına yeni giren canım oğlum, bana tam 23 defa bu ne kuşu diye sordu…
Her sorduğunda; ağzını, yanaklarını, gözlerini hatta minicik ayaklarını öperek zevkle, sevinçle “serçe” dedim…
Keşke her gün 23 defa sorsa da aynı sevinç, aynı zevkle serçe desem, o minicik ayağını öpsem!
Acaba! Bir gün oğlum büyür ben de yaşarsam;
O, bana kızmadan üç defa cevap verebilir, sadece elimi öper mi?”
Sonra mı?
-          Oğlu, hanımına dönüp kalalım dedi.
-          Hanımı ise, teyzemlere gidecektik ya, çok kalmayalım bari diye söylendi…
Hayat…
Akıp gidiyor işte…