GAZETECİLİK...

Bugün...
10 Ocak 2016...
Çalışan Gazeteciler Günü...
O kadar özel gün...
Var ki...
Bu neden olmasın...
Tüm çalışan...
Gazetecilere kutlu olsun...
Hatırlanmak güzel şey...
Henüz olamadık ama...
Gazeteciden sayıyor kimileri...
O halde ...
Bir anımı anlatayım dedim...
Yıl 1973...
Sana yağının bile...
Tezgah altından...
Karaborsa satıldığı...
Benzinin mazotun...
Yok sattığı bir dönem...
Kayseri'de...
ÜLKER Gazetesinde...
Çalışıyorum...
Mahalleden bir ağabey...
Bir tüyo verdi...
Vali'den sonra gelen...
Etkili bir Daire Müdürünün...
Öğretmen Eşini...
Makam arabası...
Hergün okula...
Götürüp getiriyormuş...
Okul Kayseri'nin...
15-17 Km. dışında...
Şimdi Merkez İlçe olan...
Talas'ta ancak...
Zincidere yolu üzerinde...
Yani Talas'ın dışında...
Gazeteciyiz ya...
Bu benzin yokluğunda...
Devletin arabası...
Nasıl olurda...
Kişiye özel kullanılırdı...
Atladım hemen habere...
O zaman gazetede...
Araç falan da yok...
Yaklaşık bir ay uğraştım...
Ali Dağı'nın eteklerinde...
Pusuya yattım...
Teleobjektif makinemle...
Aracın geleşini, gidişini...
Müdürün Eşini...
İnerken-binerken...
Hepsini fotoğrafladım...
Daha sonra klişelerini...
Hazırladım...
Metni de yazdıktan sonra
Tam manşetlik...
Haber oldu...
Genel Yayın Müdürü...
Ustam...
Mustafa Gümüşkaynak'ın...
Karşısına çıktım...
Elimde dökümanlarla...
Aldı inceledi...
"Karaoğlan'a...
Bir çay getirin" dedi...
Ve döndü bana...
Aferin Karaoğlan...
Sen oldun artık...
Süper haber yakalmışsın...
Tam manşetlik haber" dedi...
Ve...
Bak sana bir anımı anlatayım...
Diyerek...
Başladı anlatmaya...
"1950 seçimleri yapıldı...
Demokrat Parti kazandı...
Başbakan Menderes...
İlk kez Kayseri'ye geldiğinde...
Kiçikapı'daki iki katlı...
Belediye binasının...
Balkonundan halka...
Hitabetti ve arkasından...
Belediye Meclis Salonunda...
Basın toplantısı yaptı...
Ben de senin gibi...
Genç ve ateşli biriyim...
Aynı zamanda...
CHP'yi iktidardan...
İndirdiği için DP'ye...
Hırslıyım...
Basın toplantısında...
Başbakan Menderes'e...
Herkes bir soru soruyor...
Sıra bana geldi...
Bende kendime göre...
Bir soru yönelttim...
Sorduğum soru...
Hoşuna gitmedi...
Bana "Sen daha...
Çok gençsin...
Bu sorunun arkasında...
Başkaları var ancak...
Cevaplamıyacağım" dedi...
Toplantı bitti...
Gazeteye döndüm ve...
Manşeti yazdım...
BAŞBAKAN...
SORUMU CEVAPLAYAMADI...
Haberi yazdım ve eve gittim...
Saat 03:00 civarında...
Annem uyandırdı...
"Kalk iki adam seni soruyor"dedi...
Kalktım, kapıda iki sivil vardı...
"Gazeteci Mustafa senmisin"
Dediler ve beni...
Terlik pijama derdest ettiler...
Bindik bir jipe...
Sorgu sual yok...
Gecenin karanlığında...
Gidiyoruz...
Ne kadar gittiğimizi...
Bilmiyorum...
Durduk...
Sonradan öğrendim ki...
Beni Karasazlığa...
Getirmişler...
Arabadan indirdiler...
Ayağımdan terlikleri de...
Aldılar...
Hadi bakalım...
Başbakana soru sor...
Deyip bıraktılar...
Sabaha karşı bırakıldığım...
Karasazlıktan...
Ertesi gün akşama doğru...
Ayaklarım kan revan içinde...
Dönebildim"...
Dedikten sonra bana...
"Ne diyorsun haberini...
Manşet yapalım mı?"..
Diye sordu...
Çayımı bitirmiştim...
Klişe ve dökümanları...
Toplayıp kalktım oradan...
Bir şey söylemeden...
Halen saklıyorum arşivimde...
Demekki bu işler...
Yeni değilmiş...
İçerdeki gazeteciler...
Gününüz kutlu olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep ÖZYURT Arşivi
SON YAZILAR