Süleyman Soylu

Süleyman Soylu

Bir Başbakan kader diyebilir mi?

"Değişmez değiştirilemez bir iradeyle kimi zaman iyilik kimi zaman da kötülük en çok da kötülük hazırlamış olduğuna inanılan olağanüstü güç alın yazısı, yazgı"

Bir ülkenin yani ülkemizin başbakanı geçtiğimiz gün acısı bir emekçilerin yüreğinde tap taze Zonguldak kömür ocağındaki grizu patlamasını kader tanımlıyor. Efendim kaderin sözlük anlamı yukarıda belirttiğim gibi. Çağdaş ve demokrasiye inanmış allahın kendisine akıl verdiğine ve o aklı kullanması gerektiğine inananlar tedbirsizliğin ve ihmalin olabileceği hallerde kader demek sorumluluktan kaçmaktır. Sade bir vatandaş veya sade bir vatandaş durumundaki Recep Tayyip Erdoğan çaresizliğinden veya inancından sebep olayı kadere bağlayabilir. Ama bir başbakan sıfatıyla çaresizliğe ve kadere sığınamaz. Bir başbakan kadere meydan okumalıdır. Aklını çalıştırıp savaşım vermelidir. Sayın başbakan nasıl İsrail'in Filistin'e uyguladığı uzun yıllar süren zulmü katliamı kader demiyor üst düzeyde tepki gösteriyorsa geçmişte ve 28 Şubat sürecinde alınan tedbirleri nasıl kader olarak kabul etmiyorlarsa bu satırlara sığmayacak kadar çok olan yıllarca süren günümüzde de acımasızca sürmekte olan işçi emekçiye, aşırı kazanç hırsıyla güvencesiz çalıştırma, işsiz bırakma korkutmacası zulmü, kader değildir. İMF'dir, Dünya Bankası'dır, AB'dir, bol bol alınan borçlar, satılan kurum ve kuruluşlarımıza sinekler gibi üşüşen yabancı şirketler, bir tarafta yediği önünde yemediği çöplerde gözünü kazanç hırsı büyüyenler, bir taraftan işsiz kitleler iş için sosyal yardımlaşmanın kapısı dışında çalacak kapı bulamayanlar. Tuzla tersanelerinde ruhsatsız işyerlerinde güvencesiz çalışarak ölenler depremde kerpiç, dam altında kalarak ölen vatandaşlarımız güneydoğu da yoksulluktan çocuğunu teröristlere kaptıran kürt vatandaşlarımızın halleri kader değildir. Bu ülke sorunları aklı başka yerlerde olmayan bir başbakanın çözeceği sorunlardır. Bu güzel ülkemiz ve vatandaşları kaderine terkedilemez. Böyle bir başbakanda ülkemizin kaderi değildir. 28 madencimiz yerin 500 metre altında birbirine sarılarak daha önceleri yapamadıkları birlikteliği son nefeslerinde yaptılar. Acımız büyük. Kendilerini unutmayacağız. Şunu bilmeliyiz ki sendikasız işçi sahipsiz işçi demektir. Patron işçiyi düşünmez karını düşünür.

Ulusal birliği vatandaşlık ruhunu pekiştiren insan öncelikli sosyal hukuk devletini hayata geçiren işçi emekçi düşmanı olmayan geniş halk kitlelerine refahı paylaştıran bir hükümet dileğiyle. Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Soylu Arşivi
SON YAZILAR