Zarife Köksal Taşova

Zarife Köksal Taşova

Beş dakikanızı alabilir miyim .....

Bu beş dakikada neler çözümlenemez ki....

mesela,iki gariban,hallolması gereken bir işleri için,bilmem hangi mevki sahibi birisinin kapısında ,saatlerce beklemek yerine ,içeriye alındıkları takdirde

o çok önemli işlerini halledip mutlu olacak garipler.Ama,öylemi oluyor.o makam sahibinin yanında kodaman ileri gelenlerden yüksek şahsiyetler vardır.

onların paşa keyifleri bitecek te,saate bakılmadan sürecek upuzun muhabbetleri sona erecek te,eğer tam o sırada makam sahibi  odasından ayrılmayacak ise

belki o garibanlar da işlerini halletmek üzere içeri girebilirler.Hoş içeride bir beş dakika onlara yeter de artar.

     merhaba değerli okurlar,bugün  size kendileriyle insanlar arasına kalın duvarlar diken,insanlarla arasına aşılmaz engeller koyan birilerinden bahsetmek istiyorum.

o birileri varya,altlarında arabalar,aybaşı derdi olmayan ,para sorunu hiç olmayan,ulaşmak istediği kimseye bir telefon yakın olan,kendisini makam odasının içine hapsetmiş olan

şahsiyetlerdir.Genellikle,bir işin başındadır.Aybaşı yılbaşı derdi yoktur.zamanı geldiğinde avuç dolusu parası hazır ve nazırdır.onun için kurallar geçerlidir.

fazladan bir garibanın derdine derman olayım demez.Sekreteri,her olur olmazı telefonla bağlamaz.eğer gariban takımından isen biz sizi sonra ararız der.Ama,

kesinlikle aramaz.

     Kendi yazmış olduğum HAYATLA BARIŞIK MISIN kitabımı ara sıra ben de okuyorum.orada şunu yazmış olmalıyım. mutlu insan başkalarını mutlu edendir.

Evet aynen öyledir.Kendi kabuğu içinden çıkmayan insanın gerçek dostu da yoktur. onlar yapayalnızdır.Ben kendi adıma söyleyebilirim.cep numaram

hemen hemen herkeste vardır.soru sormak için arıyorlar.ne güzel işte bana sevap işleme fırsatı veriyorlar.elbette,bazı makam sahipleri de var ki,

nereden geldiğini unutmamıştır.kuru simit ve çayı hiç unutmayıp,garibanlara kapısı ardına kadar açıktır.onları buradan tenzih ediyorum.

      zengin ve makam sahibi olmak elbette suç değildir.Fakir ve garibanları unutmaktır yanlış olan.Çünkü,onlar bir telfonla istedikleri kişiye ulaşamazlar.

onlar bir çift ayakkabı için aybaşını beklemek zorundadırlar.Otobüs biletinin parası olmadığı için  yayan giderler.

-TABİ BUNLAR SABİT GELİRİ OLAN ORTA DİREK DİYE TABİR EDİLEN KESİM İÇİN GEÇERLİDİR. DUYDUNUZMU BİLMİYORUM AMA İSLAMİ SOSYETE ADINDA BİR KESİM DAHA VAR. EVLERİ DUBAİ MODEL TARZINDA, ALTLARINDA MERSEDES, ÜÇ GÜNLÜK TATİL İÇİN SENİN BENİM BİR YILLIK GELİRİMİZ TUTARINDA PARA HARCIYORLAR. YAPTIKLARI BİR GECELİK DÜĞÜNLER İÇİN MİLYONDOLARLARI SAVURUYORLAR. TABİY Kİ BUNLAR HİÇ DOĞRU DEĞİL. 

            Değerli okurlar, İslami sosyete diye bir kesim varmış. Edindiğim bilgiye göre, bu çok zengin iş adamları evlerinin iç dekorunu Dubai tarzında yaptırmak için yaklaşık 150 bin TL harcıyorlarmış. Camlarına taktıkları tül perdenin metresi 20 bin TL civarındaymış. Benim en çok dikkatimi çekende, evlerinin duvarları altın kaplama imiş. Sabah kahvaltılarında sadece simit-çay olmadığı kesin. Ev satın almak için yıllarca taksit ödemedikleri de kesin. Yani bir kıyafetin altına uyumlu olsun diye giydikleri bir çift ayakkabının fiyatı sizin bir aylık maaşınızdır. Şimdi ben HZ. ÖMER'İN ya da HZ.FATIMA'NIN hayatından örnekler verecek değilim. Çünkü sayfam bitmek üzere. Ama şunları söylemek istiyorum:

-          TABİY Kİ MÜSLÜMANLAR ÇAĞIN GETİRDİĞİ TEKNOLOJİK İMKANLARDAN SONUNA KADAR YARARLANMALIDIR. MESELA ÇAMAŞIR  MAKİNESİNİN YOKLUĞUNU KİMSE DÜŞÜNEMEZ. AMA EVLERİNİN DUVARLARI ALTIN KAPLAMA OLAN İNSANLAR, BİR ÇİFT AYAKKABIYA BİR MAAŞ KADAR PARA ÖDEYENLER ONLARA VERİLEN BU SERVETİ NEREDE HARCADIKLARININ HESABINI ÇOK KOLAY VEREMEYECEKLER HERHALDE. KOMŞUSU AÇ İKEN, TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR.

-          DÜSTURUNA MUHALEFET EDENLER KENDİLERİNİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMELİLER.kendileri  ile insanlar arasına  mesafe koyanlar da,evinin duvarlarını altınla kaplatanlar da,zerre kadar yapılan herişin mutlaka bir hesabı olduğunu unutmasınlar.BEŞ DAKİKALARINI BUNLARI DÜŞÜNMEYE HARCASINLER. 

 Değerli okurlar, eğer dinimizin gereği olan söylemler yerini bulsaydı mesela zengin fakire verebilseydi. Hiç bu sorunlar olur muydu? Sizi bu soruyu tefekkür etmeye davet ediyorum. beş dakika......selamlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zarife Köksal Taşova Arşivi
SON YAZILAR