BAZI ŞEYLERİ TARTIŞMAKTAN KORKMAYALIM

   Toplum olarak bazı konularda tartışmaktan korkuyoruz, toplumun bir kesiminin sevdiği şeylerin yararlı mı yoksa zararlı mı olduğuna bakmaksızın onları tabu haline getirip tartışmaya açmaya korkuyoruz. Oysa ki gerçekleri tartışmak medeni insanların olmazsa olmazlardır, hangi şartlarda olursa olsun gerçekleri konuşup, tartışarak bulmak zorundayız. Örneğin toplumun bir kesimi Osmanlı Padişahlarını tabu haline getirip tartışmaya açmazken diğer bir kesimi de Atatürk tartışmaya açmaya yanaşmıyor. Oysa ki bizden sonraki nesillerin doğruları öğrenmeleri için her şeyi açıkça konuşmaktan korkmamalıyız, ülkemizde yaşayan muhafazakar insanların çocukları perde arkasından Atatürk’ün adını dahi duymak istemezlerken Atatürkçü geçinen bir kısım Kemalistler de Osmanlı Padişahlarına Vatan haini demekten keyif almaktalar. Oysa ki olayın doğrusu ikisinin de yaptığı değil, olayın doğrusu ne Osmanlı Padişahları ne de Atatürk vatan hain değil hepsi Vatanı için can vermeye hazır vatanperver insanlardı. Osmanlı padişahları Kanuni Sultan Süleyman’dan itibaren güç zehirlenmesine uğrayıp İslamdan ve insanlıktan uzaklaşmaya başlayınca Allah da Nusret vermedi, Abdülhamit Han’la başlayan kapitülasyonlar la fiilen bitme noktasına gelen Osmanlı İmparatorluğu Abdülhamit Hanın ustaca siyasetiyle otuzüç yıl devam etti ama ondan sonraki Abdülmecid, Sultan Reşat, Vahdettin dönemlerindeki basiretsizlikler ve koltuklarından kalkmadan İmparatorluğu yönetmeleri sonucunda İmparatorluk bitti.

     Atatürk Enver Paşa ile başlayan İttihat ve Terakki mücadelesini görünüşte desteklememiş gibi politikalar üretmesine rağmen, aslında onların her yaptığını beğenen, hatta Kuvayı milliye kurarken tamamen ittihat ve terakki politikalarından etkilenen sadece Enver Paşanın Almanya da okuması nedeniyle Alman ekolünü desteklemesi sonucunda Almanların oyununa gelerek birinci Dünya Savaşına girmesinin tasvip etmemiş, bunun yanlış olduğunu düşünmüştü ve düşüncesinde de haklıydı. Ancak bir kısım insanların dedikleri gibi Atatürk İngiliz hayranı değildi, şayet öyle olsaydı Samsuna çıkarken Padişahın onca uğraş vererek İngilizleri ikna etmeye çalışmazdı. Atatürk “Benim karakterim bağımsızlıktır” diyor ya tamı tamına kendisini tarif ediyor. Atatürk’ün en büyük iki hatasından biri İslam Diniyle uzaktan yakından ilgisinin olmaması bir yana onun döneminde Ezanın Türkçe okunması, Camilerin ahıra çevrilmesi, Kuran Okumanın yasaklanması gibi İslam’a ve Müslümanlara yapılan zulümlerle ikinci hatası da Hanedan üyelerini ülkeden gönderirken en azından nafakalarını temin edebilecekleri kadar ülkemizin imkanları doğrultusunda maaş bağlamamış olması onları yaban ellerde perişan etmesidir.

   Gerek Enver Paşa gerek Cemal Paşa gerek Talat Paşa Vatanperver şanlılar olduklarından en ufak bir şüphem olmadığı gibi, Topal Osman’ın ve Ali Şükrünün de çok iyi vatanperver insanlar olduklarından en ufak bir şüphem yok. Son günlerde konuşulan Sarıkamış konusunda da Enver Paşanın onca vatan evladını bilerek ve isteyerek ölüme getirdiğine asla inanmadığım gibi, o dönemi bilmeden hüküm vermenin de çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Enver paşanın Sarıkamış harekatıyla asıl amacı 93 harbinde işgal edilen topraklarımızı kurtarmaktı, neticede işgal altındaki bazı toprakları da kurtarmıştı ama hava şartlarına yenilmişti. Daha sonra Türkistanda Rusyada verdiği mücadelelere bakıldığında adamcağızın tek derdinin Müslüman Türklerini Rus zulmünden kurtarmaktı ama muvaffak olamadı adam gibi şehit düştü.

    Çerkez Ethem gelince onunla ilgili çok detaylı bir araştırma içerisindeyim, kimilerine göre Vatan haini kimilerine göre de Vatanperver bir Türk askeriydi, Kuvayı milliye ye katılmış, Sakarya bölgesinde fevkalade başarılı çalışmalar yapmış ama düzenli ordu kurulunca da düzenli orduya katılmak istememiş, dağa çıkmıştı, daha sonra Yunanistan’a kaçtı, hatta Yunanları İzmir’i işgalinde karşı tarafta olduğunu söyleyenler olsa da ben buna asla inanmam. Çerkez Ethem’in düzenli orduya katılmaması yanlış bir davranış biçimiydi, bunu yapmasının nedeni de bana göre lise mezunu olmasıydı, Zira Enver Paşa döneminde alaylı paşalık dönemi sona erince ondan sonra alaylılar ancak Astsubay olabiliyorlardı. Çerkez Ethem yıllarca emrindeki binlerce Askere komutanlık etmiş bir kişi olarak başkası’nın emrine girmeyi kabul edemediğinden düzenli orduya katılmadı. Ama ondan sonraki süreçte yaşananlarla ilgili şimdilik birşey söylemek istemiyorum, zira araştırmam henüz bitmiş değil, hata edip vebal altına girmek istemem. Ezcümle bu ülkenin kuruluşundan bugüne dek geçen yaklaşık yedi aşırı aşkın sürede emeği geçenlerin tamamından Allah razı olsun, mekanları Cennet olsun, oturduğumuz yerden yazıp, çizmek kolay, o insanlar eksi otuz derecelerde bu Vatanı korumak için canlarıyla mal olan mallarıyla mücadele vermişler, Rabbim tamamını Cenneti ile müşerref eylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR