Ağırlıklar 2

Geçen Yazımda Türkiye"nin ilerlemesine, kalkınmasına, huzuruna ve esenliğine engel olan, yürümesine ağırlık yapan hususları yazmıştım.
Merak edenler 06.02.2008 tarihli denge gazetesinden okuyabilir.
Bu yazımda da Yaşadığımız il Samsuna ağırlık yapan, onun gelişimine engel olan, huzuruna ilerlemesine köstek olan sorunları yazacağım. Bazıları rahatsız olacak, keyfi kaçacak hatta bağıracak ama varsın bağırsınlar. Önemli değil. Doğru bildiğimizi yapmaya, yazmaya devam.
Samsunda ve ülkemizde İlginç gelişmeler oluyor.
Ülkeye ağırlık yapan sorunlar Tek tek çözülüyor.
Adeta bir Rönesans dönemi yaşıyoruz.
Kimsenin çözemediği, çözmeye cesaret edemediği, ürktüğü sorunlar Başbakanımızın gayreti ve feraseti sayesinde bertaraf edildi, diliyor.
Vatandaş rahatlıyor.
Ama bu sorunların çözümü bazı kesimleri rahatsız ediyor ve edecektir.
Bu kesimler defans yapacaklardır. Bu doğaldır. Çünkü buralardan besleniyorlar.
Mühim olan bizim koyacağımız kararlı tavırdır. Çünkü kararlılık, keskin bir bıçağa benzer; Keskin ve düzgün keser. Kararsızlık ise kör bir bıçak gibidir; kestiği her şeyi parçalar ve yırtar.
Göreceksiniz 2008 de Terör belası bitecek, Türban sorunu halledilecek,
Bir tek Bürokrasi belası kalacak. Bunuda süreç içinde hallederiz.
Ülke dertleri hal olurken samsunun dertleri de hal oluyor. Samsunu ülkeden ayrı düşünemeyiz. Genel Sorunlar Samsununda sorunları.
Ancak şehrimize has, bizi birebir ilgilendiren, farklı, özel sorunlar ve gündemimiz var.
İşsizlik, Sanayileşme, Otopark, Trafik, Çevre, Yol, Çarpık kentleşme, Üniversite, Tarım vs başlıca sayabileceğimiz temel sorunlarımız.
Ama bana göre Samsunun en önemli sorunu Moral bozucular sorunudur. En önemli sorun Karamsar ve kötümser tipli insanların varlığı. Her şeyin olumsuz tarafını gören ve topluma negatif enerji pompalayan bu tiplerin konuşması ve bunlara değer verilmesidir.
Bir iş yapılsa, bir şey söylenilse hemen yıkıcı tenkite başlarlar. Ortalığa kötümser ve karamsar hava vermek için ellerinden geleni yaparlar. Yapılacak işin hemen önünü kesmeye kalkışırlar. Faydalı olup olmadığına bakmazlar, tek dertleri ben yapamıyorum, başkalarıda yapmasın. Hayırlı ve güzel işin siyasi ve ekonomik rantından ben istifade edemiyorum, başkalarıda istifade edemesin diye düşünürler.
Çekememezlik, kıskançlık, fitne ve fücur tipik özellikleridir.
Nükleer santral mi kurulacak hemen karşı koyarlar. Kötülüğünden dem vururlar. Dünya bunu kullanıyor, bizde istifade edelim desek mahalle baskısıyla karşılaşırız. Sen ülkeni sevmiyorsun der hainlikle suçlarlar.
Bu örnekleri dahada çoğaltırız.Samsunun ve ülkenin hayrına olacak birçok yatırımada sırf siyasi şov amaçlı  karşı koyarlar.Boy boy gazete sayfalarına çıkıp bilir bilmez her konuda ahkam keserler.
Maalesef bu tipler çok. Ben bunlara zehir kovası taşıyıcıları diyorum. İnsanımızın zihnini zehirlemek, kimyasını bozmak için ellerinden geleni yaparlar
Aslında samsunda güzel işlerde oluyor. Hep olumsuzu ve kötüyü konuşa konuşa bizim de moralimiz bozuluyor. Kötümser ve karamsar hava üzerimize çöküyor.
Bırakalım Bu kötümserleri. Her şeyin kötü yanını değil, birazda iyi yanını görelim. Gazetelere çıkıp Karamsar tablo çizenlere iltifat etmeyelim.
Kendilerini bir şey zannetmesinler.
Yapacağımız bir işi,atacağımız hayırlı adımları sırf bu insanların incitici,acıtıcı ve yıkıcı muhalefetlerinden dolayı bazen yapmıyoruz. Bunların Yıkıcı tenkitinden usandığımız için neme lazımcılığa kaçıyoruz.
Bir yazı  yazsak,bir şey yapsak onların gözünde hep suç.Ne yapsak suç.
Kim bunlar?
Birbirinin ayağına çelme takmaya çalışan, dedikodu yapan,geçimsiz, kıskanç ve negatif siyasetçiler,
Boş ve yalan konuşan,şov maksatlı sık sık gazetelere beyanat veren bir kısım Sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri,
ve komünist kafalı, mevzuatçı,vazifesini yapmayan, Şovmen Bürokratlardır.
Bu tip negatifleri şehirden kovmak lazım
Bu tipleri  kovar, bunlara iltifat etmez, Dürüst,iyi niyetli,çalışkan,şahsiyetli insanlara ve STK lara itibar edersek şehre büyük hizmet ederiz.
Bu ağırlıklardan kurtulursak Samsuna çok çok büyük  iyilik etmiş oluruz.

Son Söz Sokrates in “Doğru olmayanı yapmak, kötülüklerin en büyüğüdür.”  

 

                                                                                            Adem Güney

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR