PEYGAMBERİMİZ-CAMİ VE İRŞAT

      Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arasında Camiler ve Din Görevlileri Haftası kutlanmaktadır. 7 Ekim tarihi Peygamberimizin doğumu münasebetiyle Mevlid Kandili olmasından dolayı, bu yılki Camiler ve Din Görevlileri Haftasıyla Mevlid Kandili birleştirilerek, kutlamaların süresi 1-15 Ekim tarihleri arasında daha geniş bir zaman dilimine yayılmıştır. Bu hafta içerisinde topluma sunulmak üzere her yıl farklı bir konu seçilerek, bu konu etrafında konferanslar verilmekte, paneller düzenlenmekte, sohbetler yapılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının çok isabetle başlatmış olduğu bu uygulama; camilerin tanınmasında ve fonksiyonlarının daha iyi kavranmasında çok önemli bir açılım yapmaktadır. Din görevlilerinin toplumdaki yerinin bilinmesi bakımından da önemlidir. Bu yıl, bu haftanın Mevlid Kandiliyle buluşmasından ötürü daha da zengin programlar topluma sunulmaktadır. Bu yıl hafta nedeniyle Diyanet İşleri Bakanlığının seçmiş olduğu konu başlığı, haftanın ruhunu anlatmak bakımından çok isabetli olmuştur. “Peygamberimiz-Cami ve İrşat” başlıklı tema; başlığın içindeki üç önemli kavramın açılımını topluma sunmak bakımından çok yerinde olmuştur. Haftanın üç özelliğini ifade eden üç kavram, temanın konusu haline getirilmiştir. Peygamberimiz Mevlid Kandilini, Cami Camilerin anlam ve önemini, İrşad da din görevlilerinin asli sorumluluğunu ifade etmesi bakımından konularla kavramlar örtüşmüş, haftanın ruhuyla da bütünleşmiştir.
      İslamın anlaşılması ve anlatılması; Peygamberimizin de anlatılmasına ve doğru anlaşılmasına bağlıdır. Anlaşılamayan bir Peygamberin anlattığı din de doğru anlaşılamayacak, o dini anlatanlar da doğru sunamayacaklardır. Mevlidi nebi haftası ve özelde de Mevlid kandilinin ihyası; bu konunun anlaşılmasında önemli bir format oluşturmaktadır. Mevlid kandillerinde elbette ki Peygamberimizin hatırlanması öncelikli bir arzu ve duygudur ama esas olan da Peygamberimizin anlaşılması, sunduğu mesajın farkına varılmasıdır. Peygamberimizin hatırlanması ve anlaşılmasında en büyük etki gücü din görevlilerindedir. Camilerin bu konudaki fonksiyonu da ortamların oluşması bakımından önemlidir. Zira; Müslümanların toplanma merkezleri camilerdir ve camilerin süsü olan cemaatin rehberi, önderi, öğretmeni de din görevlileridir. Müslümanlar dini bilgilerinin büyük bir bölümünü camilerde ve din görevlilerinden öğrenmektedir. Ashabı Suffe ehlinin eğitim merkezi Mescidi Nebevi olduğu gibi tüm Müslümanların da temel eğitimlerini aldıkları ve alacakları mekanlar camilerdir. Peygamberimizin Mescidi Nebevide verdikleri eğitimi günümüzde Peygamber varisi olan din görevlileri de camilerde vermektedir. Alimler, Peygamberlerin varisleridir. Her din görevlisi de bölgesinin alimi, rehberi ve önderidir. Cemaatin müftüsü, peşinde saf tuttukları imamlarıdır. Cemaat için imamın yaptığı ve söylediği dinin gereğidir. Hal böyle olmasına rağmen, bu ağırlığı taşıyamayan din görevlileri az da olsa vardır ama bunlar üzerinden din görevlilerinin töhmet altında bırakılması son derece yanlıştır.
      İnsanın kendisini tanıması ve yaratılışının anlamını bilmesi, sorumluluklarını öğrenmesi için bir Peygambere ihtiyaç vardır. Peygamberini iyi tanıyan her Müslüman; dünya ve ahiretini huzurlu ve mutlu olarak geçirecektir. Peygamberi tanınması, sunduğu dinin öğrenilmesi haftalarını kutladığımız din görevlileri marifetiyle olacaktır. Din görevlilerinden sadece namaz kıldırmaları beklenmemelidir. Hatta din görevlisinin namaz kıldırmakla tarifi bile yapılmamalıdır. Din görevlisi namaz kıldırma memuru eğil, Müslümanların bölgedeki en üst düzey eğiticisi ve temsilcisidir. O; edebiyle, ahlakıyla, eğitimiyle, kıyafetiyle, üslubuyla, duruşuyla, tavrıyla, bilgisiyle, kıraatiyle, konuşmasıyla o bölenin örnek insanıdır. Bu nedenlerle; bu yılki tema çok isabetle seçilmiş, Peygamberimizin hatırlanması ve anlaşılmasında; caminin ve irşadın, din görevlisinin ve sunduğu hizmeti vurgulamak bakımından önemlidir ve faydalı olacaktır. Peygamberimize Salatü Selam olsun. Camilerimiz cemaatle dolsun. Din görevlilerimiz rehberimiz olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR