KİMİN KULUSUN ?

        Dünya, insan merkezli yaratılmıştır. Kainatın işleyişi ve canlıların hizmeti, insanlara yöneliktir. İnsana değer veren Allah c.c. insandan, kendisini zikretmesini istemiştir. “Beni zikrederseniz sizi hatırlarım, bana şükredin ama sakın küfretmeyin” uyarısında bulunmuştur.
        Kainatın merkezinde bulunan insan, kendisini yaratan ve yaşatan Rabbına kullukla görevlendirilmiştir. Zafiyetleri olan insan, kendisini yaratan Rabbını sevmesi gerekirken zaman zaman, kendisi gibi olan insanları veya kendisine hizmetle görevli olan unsurları sevmektedir.
        İnsan, kimi severse onun kuludur. Kulu olduğunun da kölesidir. Allah c.c. dan başkasının kulu ve kölesi olan insan, ilahi mesajdan kendisini mahrum eden kişidir.
        Rabbını seven insan; İslam’ı yaşayarak, Kur’anı okuyarak, haramlardan uzak durarak, tefekkür ederek, nimetlere şükrederek, külfetlere sabrederek, nefsine hakim olarak sevgisini gösterir.
        Rabbını seven Salih kimsedir, bunu da; iyilik yaparak, cömert olarak, dua ederek, secde yaparak, tövbe ederek, istiğfarda bulunarak, salih amel işleyerek gösterir.
        Yaratanını seven kulun ahlakı da Yaratanın istediği gibi olur. Güzel ahlak sahibi olanı, yaratan Rabbı da sever. Allah rızasını kazanmak, sevgisini kazanmanın zirve yapmış halidir.
        Allah’ın kendisini sevdiği Kul’da, ifsat ve nifak olmaz, ıslah ve infak olur. Allaha kul olanın, kuldan ve sorunlardan şikayeti olamaz. Yaşlılara hürmet, güçsüzlere yardım; Allaha kul olanın günlük yaşam şeklidir. Cahillerden uzak durarak, boş şeylerden yüz çevirmek kamil müminin davranış şeklidir. Emanete hainlik yapmayıp, ihtiyacını Allah arz etmek Allaha kul olmanın göstergesidir.
        Allaha kulluk yapan insan, Yaratanının rızasını da kazanır. Kulluk; kalbinde Yaratandan başkasının sevgisine yer olmamakla izah edilir. Allah c.c. dışında her hangi bir varlığın sevgisine sahip olan kalp, aynı zamanda sevgisine sahip olduğunun da kuludur.
        Firavun dünyayı severdi ve nefsinin kulu olmuştu. Kendisine karşı mücadele veren Hz. Musa Allah c.c.ı seviyordu ve Yaratanın kuluydu. Nemrut serveti ve şöhreti severdi, bunun için de servetinin ve şöhretinin kuluydu. Kendisine karşı mücadele veren Hz. İbrahim her türlü olumsuzluğa rağmen kainatı yaratan Rabbına kulluk ederdi.
        Allah, kedisine kulluk edenlerin Yar ve Yardımcısıdır. “Ben en büyük ilahım” diyecek kadar hainleşen Firavunu deniz yutmuş, Nemrut’u sinek vurmuştur. Allah’ın evi olan Kabe’yi yıkmak isteyen Ebrehe’yi Ebabil kuşları çarpmış, Peygamberin bedenini çalmak isteyen ajanları melekler boğmuştur.
        İnsan, kimi ve neyi severse O’nun kuludur. Dünyalıkları sevenin ilahı, nefsidir. Nefsini ilah edinenin, nefesi de yaşamı da şeytanidir. Sevgilisi Allah olanın; hayatı da, ahireti de rahmanidir. Allah sevgisinin dışında hiçbir sevgiyi kalbe sokmamak, bu sevgiye engel olabilecek servetten, şöhretten ve şehvetten uzak durmak gerekir.
        Mü”min için tek sevgili Yüce Allah”tır, Peygamberimiz; Allaha ulaşmak için sevginin ilk basamağı, Peygamberi sevgiye layık olmanın ön ameli de anne-babanın rızasını kazanmaktır. Mü”minler birbirinin kardeşidir. Kimler Allaha seviyorsa, onları sevmek bir gereklilik, Allaha düşmanlık edenleri sevmek ise hainliktir.
        “Kimin kulusun ?” sorusuna verilecek cevap; kişinin kimi sevdiğine bağlıdır. Kim en sevgiliyse, kişi de onun kuludur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR