İNSANA HİZMET

Varlıkların en şereflisi insandır. Bu şerefli varlığa hizmet etmek de, şereflerin en güzelidir. 
        İnsana hizmetin bir çok yanı, yönü ve yeri vardır. Her platformda ve her alanda insana hizmet edilir. 
        Her kademedeki ve her imkândaki insanın, diğer insanlara hizmet etme şansı vardır, hatta bu durum yaratılışın fıtri sorumluluğudur. 
        İnsan; diğer insanlara faydalı olduğu ölçüde insandır, Allah'ın ona yüklediği değerden dolayı şereflidir. 
        Biyolojik olarak insanın değerinden ve değersizliğinden bahsetmiyoruz. Elbette Allah'ın yarattığı her varlığın bir kıymet karşılığı vardır. 
        Ehseni takvim olarak yaratıldığı Allah c.c. tarafından tarifi yapılan insanın, aşağıların aşağısı olacağı da hatırlatılmıştır. 
       İnsanın değer karşılığı; inanç, eylem ve söylemi üzerinden yapılmaktadır. Hakikati göremeyen insanın hayvanlardan aşağı olduğunun bildirilmesi, değerinin de hakikate yakınlığı ve bağlılığı ölçüsündedir. 
       Her insan hürmete layıktır ama muhabbeti hak etmeyebilir. Allah c.c. rahmet sıfatının tecellisi olarak kendisine âsi olanlara da rızık verir. Bu; yaratılan insanın inancına bakmadan hizmeti hak ettiği anlamına gelir. 
       Merhamet sıfatının tecellisiyle Allah, kendisine inanan insanlardan da razı olur, yani onlarla olan ilişkisi muhabbet merkezlidir. 
        İlk Müslümanlar, diğer insanları dışlamamış ve yadırgamamışlardır. Müşrikler müslüman olan kendi evlatlarına zulmederken, Müslümanlar islama giren herkesi aralarına almış, müslüman olmayanlara da kucaklarını açmışlardır. 
         Fakir olmaza zenginlik anlamsızdır. İhtiyar olmasa gençlik bir işe yaramaz. Hasta olmasa sağlıklı imtihan olamaz. Herkes birbirine hizmet etmek için vardır ve bu hizmet üzerinden imtihan edilmektedir. 
         Asr-ı Saadet dönemi, insanın insana hizmetinin kıyamete kadar örnek olacak şekilde hayata yansıdığı bir dönemdir. Onların kalbi muhabbetlerinin birbirlerine yansıması, hizmetlerinin de ana omurgasını oluşturmuştur. 
       Müslüman dininde güçlüdür; hem kararlı hem yumuşak huyludur. Bu kararlılık ve yumuşaklık diğer insana hizmete dönüştüğünde salih amel olur. En güzel salih amel,  insanın insana hizmetidir. 
       Mümin; imanı sağlam, bilgili ve nazik, zeki ve merhametlidir. Haklıyken bağışlayıcı, zenginken tutumludur. Hasta olduğunda tahammüllü, gücü yettiği ölçüde iyilikseverdir. Bu güzel özelliklerin, diğer insanlara hizmete dönüşmesi; müslüman olmanın sorumluluğudur. 
        Müslüman; arkadaşlığın ve dostluğun sıkıntılarına katlanır, zorluklara sabreder, öfkesine mağlup olmaz, gurur ve kibre kapılmaz, bedensel arzularına yenilmez; midesi yüzünden hak ihlali  yapmaz, hırsı yüzünden küçülmez, kötü niyete kapılıp kusur işlemez. Bu özellikler Müslümanı saadet devrine taşır, asr-ı saadeti de güncelleştirir. İnsanın diğer insana karşı beklentisiz yaklaşımını sağlar.  
      Diğer insana hizmeti kural edinen müslüman;  mazluma yardım eder, zayıfa merhamet gösterir; israf etmez, cimrilik yapmaz. Kendisine kötülük edeni bağışlar, cahili hoş görür; kendi hayatını sıkıntıya sokma pahasına insanların hayatını rahatlatır.
        Özellik ve örneklerini çoğaltacağımız böylesi insanlar, Peygamberimizi kendi  hayatına örnek kılanlardır. İnsanın insana hizmeti, ibadettir. Bu hizmet yöntemi; vahyin gereği, sünnettin kendisidir. 
        İnsanlara hizmet etmenin ecri ahirette beklenmeli, dünya hesabına dönüşen hizmetlerden ahirette bir karşılık beklenmemelidir. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR