GELECEĞİMİZ GENÇLERİMİZDİR

Gençlik, insan hayatının en kritik dönemidir.

Gençlik döneminde gelecekle ilgili yaşam tercihi yapılır.

İlerleyen yaşlardaki süreç gençlikte yapılan tercihin uzantısı ve yansımasıdır.

Peygamberimiz, gençliğin yetişmesine çok önem vermiştir.

İslama en büyük destek de gençlerden gelmiştir.

Gençler, imanları uğuruna ailelerini terk ederek zorluğu ve yokluğu tercih etmişlerdir.

Yokluğa ve zorluğa rağmen Peygamberimizin yanında almayı başarmışlardır.

Mus’ab b. Ümeyr, Sad b. Ebi Vakkas ve diğerleri lüks hayatı bırakıp toza toprağa talip olmuşlardır.

Hz. İbrahim gençliğinde puta tapan kavmi ile kendi başına mücadele etmiştir.

Hz. Yusuf, gençlik enerjisi ve arzusuna rağmen Züleyha’ya hayır diyebilmiştir.

Ashab-ı Kehf gençleri, dünyalığı terk ederek, dönemin otoritesine karşı mücadele başlatmış ve ikamet ettikleri mekanları terk etmişlerdir.

Peygamberimiz, gençliğin önemini ve özelliklerini göz önünde bulundurarak, son derece temiz ve omurgalı bir gençlik yetiştirmeye çalışmıştır.

Ashab-ı Suffe, bunun insanlık ve islam tarihindeki en bariz örneği ve kurumsal yapısıdır.

Peygamberimiz de gençliğini son derece temiz ve kararlı bir şekilde geçirmiştir.

İçinde bulunduğu köhneleşmiş yapının güvenini gençliğinde kazanmış ve “Muhammedül Emin” ismini alabilmiştir.

Bir toplumun gençleri, geleceğinin toplum mühendisleridir.

Nasıl bir gelecek istiyorsak öyle bir gençlik, nasıl bir gençlik istiyorsak da öyle çocuklar yetiştirmeliyiz.

Peygamberimiz, yedi kimsesin kıyamet gününde bunalımlardan etkilenmeden arşın altında gölgeleneceğini haber vermiş ve bu yedi sınıf insandan birisinin de Rabbının yolunda olan genç olduğunu bildirmiştir.

Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz buyuran Peygamberimiz, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin önemli bir değer olduğunu belirtmiştir.

 

Toplum gençlerden şikayetçi, anne babalar evlatlarından razı değil, mahalle köşe başları gençlerle dolu, güvenlik kurumları gençlerin suç oranlarının yüksekliğinden rahatsız, imamlar camilerde gençleri göremez, öğretmenler gençlerde istediğini bulamaz.

Kısacası, herkes gençlerden rahatsızlık duyar.

 

Bir toplumda gençlerden memnuniyetsizlik yüksek seviyede ise, o toplumun her kademesinde eksiklikler ve kusurların olduğunu kabul etmemiz gerekir.

Gençleri, anne babaları, hoca ve öğretmenleri yetiştirir, toplumun değerleri de onları eğitir.

Değerleri olmayan bir gençlik varsa, gençlere değil soruyu toplumu şekillendirenlere sormak gerekir.

 

Servet, şöhret ve şehvet düşkünü bir gençlik yetiştirmişsek, onlardan sevgi, ilgi ve bilgi beklemeye hakkımız yoktur.

İtaat, ibadet ve adalet anlayışı olmayan bir gençlik yetiştirmişsek, onlardan toplumu ıslah etmelerini ve sadakat göstermelerini bekleyemeyiz.

 

Toplumun temel saç ayağı amirler, alimler ve tüccarlardır.

Bunlar bozuksa o toplum yozlaşmış ve ifsat olmuştur.

Geleceğin amir, alim ve tüccarı olan gençlerimizi iyi yetiştirmeliyiz.

Çünkü geleceğimizin şekillenmesi bu günkü gençlerimizin eseri olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR