FİLİSTİN İLE İSRAİL ARASINDA SORUNLAR NASIL BAŞLADI?

Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından Filistin topraklarındaki Yahudilerin oranı yüzde 10 iken, bölge demografisi kısa sürede organize bir şekilde değiştirildi. Filistin’e Yahudi göçleri Birinci Dünya Savaşı’ndan önce, henüz 1880’li yıllardan itibaren artmaya başlamıştı. Zira Filistin’e göç etmenin Yahudiler nezdinde dinî bir boyutu da bulunuyor. Bu göç dalgalarına “yükselmek/yukarı çıkmak” anlamına gelen “Aliyah” adı verilmiştir. 1882-1903 Birinci Aliyah, 1904-1914 İkinci Aliyah, 1919-1923 Üçüncü Aliyah, 1924-1928 Dördüncü Aliyah, 1929-1939 arası dönem ise Beşinci Aliyah olarak nitelendirilmiştir.

Bu göçler sayesinde on binlerce Yahudi bu topraklara göç etti. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, 1948-1951 yılları arasında da Filistin’e Yahudi göçleri yoğun şekilde devam etti.
Göçle gelen Yahudiler, İsrail devletinin kuruluşuna zemin hazırlamak için 1920’de Haganah terör örgütünü, 1931’de de Irgun Z’vai Leumi örgütünü kurdular. Yahudiler ile Filistinliler arasındaki çatışmalar bu süreçte başladı. 1920 Nisan ve 1921 Mayıs aylarında çıkan olaylarda Yahudi ve Araplardan çok sayıda ölen ve yaralanan oldu. 1936’da başlayan olaylar ve grevler ise 1939’a kadar sürdü. 1946’ya gelindiğinde Irgun terör örgütü Kral Davut oteline bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda çoğu sivil olmak üzere (41 Arap, 28 İngiliz, 17 Yahudi, 2 Ermeni ile 1 Rus, 1 Mısırlı ve 1 Yunan) toplam 91 kişi hayatını kaybetti.


Bu kapsamda önemli dönüm noktalarından biri Deyr Yasin katliamıdır. Avraham Stern’in lideri olduğu Lehi (Stern) ile Menahem Begin liderliğindeki Irgun örgütünün militanları tarafından 9 Nisan 1948’de Kudüs’ün batısında yer alan Deyr Yasin köyüne baskın düzenlendi. Bu saldırılar Palmah ve Haganah gibi diğer terör örgütleri tarafından da desteklendi. Bu saldırıda 254 sivil Filistinli katledildi. Ölenler arasında çok sayıda çocuk ve 25 hamile kadın da vardı. Bu süreçte bazı kadınlara tecavüz edilmesi, bazı hamile kadınların karınlarının yarılması ve insanların ağaçlara bağlanarak yakılması gibi hadiseler görgü tanıkları tarafından soruşturmayı yürüten İngilizlere bildirilmiştir. Bu saldırıya bazı Yahudi din adamları da tepki gösterdiler. Saldırının faillerinden olan Menahem Begin’in ise yıllar sonra “Bu eylemi yapmasaydık İsrail olmayacaktı” dediği biliniyor.


İsrail devletinin kuruluşunun ertesi günü olan 15 Mayıs Filistinlilerce Nekbe Günü, yani Büyük Felaket olarak adlandırılır. 1948 savaşı sonrasında İsrail işgal ettiği alanları genişletti ve Filistinlilerin bir kısmını zorunlu göçe tabi tuttu. Böylece işkence, tecavüz ve katliam korkusu gibi nedenlerle Filistin topraklarından büyük bir göç başladı. İsrail kaynaklarına göre 500 bin, Araplara göre 900 bin, Birleşmiş Milletler’e (BM) göre ise 726 bin Filistinli göç etmek zorunda kaldı. Bu sayılar o dönemki Filistinlilerin yaklaşık yüzde 65-70’ine tekabül etmekte. Bu dönemde 675 köy ve kasabadan oluşan Filistinli yerleşim yerleri ortadan kaldırıldı. Göç eden Filistinliler mülteci kamplarında zorlu şartlarda hayatta kalma mücadelesi vermek durumunda bırakıldı. BM buna karşı, 1948 tarihli 194 sayılı kararıyla, göç eden Filistinlilerin geri dönmelerine izin verilmesi kararı aldı.


İsrail’in Gazze’ye yönelik 2008 Aralık-2009 Ocak aylarında düzenlediği “Dökme Kurşun” adını verdiği saldırılarda ise 355’i çocuk, 100’ü kadın olmak üzere bin 400 kişi hayatını kaybetmiş, 5 bin 400 Filistinli yaralanmıştı.


8 Kasım 2012’de İsrail güçleri açtığı ateşle futbol oynayan 13 yaşında bir çocuğu öldürdü. Buna bağlı olarak başlayan olaylar sonrasında İsrail “Bulut Sütunu” adı verilen saldırılarını başlattı. Bu kez yarısından fazlası kadın ve çocuklar olmak üzere 167 Filistinli hayatını kaybetti, bin 200’den fazla Filistinli yaralandı. 2014 yılındaki “Koruyucu Hat” adı verilen ve 51 gün süren saldırılarda ise Gazze adeta enkaza dönüştürüldü. Bu saldırılar neticesinde 551’i çocuk 2 bin 158 Filistinli hayatını kaybetti, 11 binden fazla Filistinli yaralandı ve 60 binden fazla Filistinli evsiz kaldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşe Özdemir Arşivi

HAVF

26 Şubat 2024 Pazartesi 09:00
SON YAZILAR