BEŞERİ İLİŞKİLER

İnsanın diğer insanlarla olan ilişkilerini, sahip olduğu değerleri belirler. Hangi değer yargılarına sahipse kişi, davranışları ve sözleri de bu değer yargılarının yansımasıdır. Cemiyet dini olan İslam, insanlar arası ilişkilerin düzenlenmesini de belli bir düzene bağlamıştır. Kardeşlik, arkadaşlık, dostluk, akrabalık, din kardeşliği ve insan olma gibi kategoriler üzerinden beşeri ilişkilerin nasıl olması gerektiğini dinin Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) pratik olarak öğretmiştir.

Vahyin ve Peygamberin mesajlarını anlayan, kavrayan ve yaşayan insanların hayatında beşeri ilişkilerle ilgili her hangi bir sorun söz konusu değildir. Maide suresi 55.ayette Yüce Allah, dost olarak Allah, Peygamber ve müminlerin seçilebileceğini emir buyurmuştur. Hatta daha da ayrıntı vererek, müminlerin namaz kılan ve zekat verenlerinin dost edinilmesinin uygun olduğunu bildirmiştir.

Beşeri münasebetlerde belirleyici olan, aynı inanç ve amel grubunda bulunmuş olmaktır. “Kişi dostunun dini üzeredir” buyuran bir Peygamberin ümmeti olanlar, ikili ilişkilerini belirler, dost ve arkadaşlarını seçerken bu mesajı görmek zorundadırlar. Eğer buna itibar edilmez de, kişisel hesaplar ve çıkar merkezli ilişkiler oluşturulursa, ahiret ve dünya hayatı karartılmış olur. Furkan suresi 27/28.ayetlerde Yüce Allah; “Keşke filancayı dost edinmeseydim” buyurarak, mahşeri pişmanlıkların oluşacağını hatırlatmıştır.

Cimri, ahmak, yalancı ve korkak kimselerle arkadaşlık ve dostluk kurulmasının doğru olmadığını Peygamberi mesajlardan anlıyoruz. “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” diye meşhur atasözümüz de ikili ilişkilerin sonuçlarını anlatmak bakımından çok önem arz etmektedir. Yan yana, omuz omuza bulunulan kimselerden her iki tarafta mutlaka etkilenir. Koku satan birisiyle arkadaşlık edenin üzerine sattığı kokunun sinmesi kaçınılmazdır. Korku satan birinin zihnine de korkunun yerleşmesi mutlaktır.

Arkadaşlıklar ve dostluklar gıda, ilaç ve mikrop gibidir. Beşeri ilişkiler oluşturulurken, gıda olabilecek kimselerle tokalaşmayı prensip haline getirmek gerekir. Böyleleri her zaman pozitif katkı sağlarlar. Mikrop gibi olanlardan da özenle ve özellikle kaçmak gerekir.

Her ilişkide ortalama ölçülere dikkat etmek lazımdır. Peygamberimiz, sevgide ve düşmanlıkta itidalli olmak gerektiğini bildirmiştir. İnsanın çok sevdiği kimseyle bir gün düşman olabileceği, düşmanlık duyduğu birisiyle de bir gün dost olabileceği unutulmamalı, ilişkiler bu anlayış üzerine geliştirilmelidir.

Yakın ilişki kurulan bir kimsenin durumunu test etmek için, o kimsenin menfaatinin etkilendiği, kızdığı ve toplum içinde bulunduğu zamanlarda yanındakine gösterdiği tavra bakmak gerekir. Selamı kesmeyen, gerektiğinde öven gerektiğinde uyaran, toplumda yer alan ve yer veren kimselerle ilişki kurmak, toplumsal ilişkilerin de düzenlenmesine önemli derecede katkı sağlar. Birbirini aramak, sohbetinde bulunmak, muhabbeti geliştirmek, güler yüzlü olmak, varlığını paylaşmak, yardımını esirgememek gibi güzel hasletlerin belirlediği ilişki, beşeri ilişkilerin merkezini oluşturmalıdır. Böyle bir toplum “Asr-ı Saadet” mutluluğunu yaşamaya namzettir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR