Türkiye İhracatçılar Meclisinin hazırladığı rapor yayınlandı.2013 yılı verilerine göre,Türkiye'nin ilk bin ihracatçısı sıralamasına Karadeniz'den sadece yirmi iki firma girdi.Giresun,Ordu ve Rize iki,Samsun yedi ,Trabzon dokuz firma ile listede.

Toplamda yedi milyon beş yüz bin kişi ile ülke nüfusunun yüzde onunu barındıran Karadeniz       Bölgesi 'nin ihracatta söz sahibi olma oranı neredeyse  sıfır.

Rakamlar gösteriyor ki,Samsun ve Trabzon arasında kimi zaman dostça , kimi zaman ise düşmanca yürüyen rekabetin kazananı yok.İki kaybedeni var.Samsun ve Trabzon kaybedenler kulübüne çoktan üye olmuş.

Yapılan ihracatın büyük bölümünü tarım ürünleri, daha doğrusu tek başına fındık oluşturmaktadır. Fındık ihracatı yapabilmemizin nedeni ise bu üründe bölgenin neredeyse tekel olmasından kaynaklanmaktadır. Dünya fındık üretiminin yüzde altmış beşini tek başına Karadeniz Bölgesi gerçekleştirmektedir.Allah fındığı ülkemizin diğer bölgelerine de nasip etmiş olsa ihracatta sıfır çekmemiz içten bile değil.

Sayın Valimiz'de bu konuda bizimle aynı fikri taşıyor olmalı ki,hafta içinde konuya değindi. Konuşmasında  ''Samsun önemli bir tarım şehri ,buna rağmen henüz tarım sektöründen almamız gereken ekonomik değeri tam anlamıyla alamadık.Fındığın dışında ihraç ettiğimiz tarım ürünü neredeyse yok.Özellikle ihracata dayalı üretim modeline geçme ve üretimlerimizi daha farklı noktalara taşıma konusunda özel sektörle  işbirliği içinde çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.'' dedi.Çalışmalar büyük bir hızla devam ediyormuş.

Yapılan konuşmaların ardından çalıştayın hazırlanmasında emeği geçenlere plaket verildi.Çalıştaydan elimizde kalan tek şey plaketler.

Tarım sektöründen almamız gereken ekonomik değeri,nasıl ve ne zaman alacağız?Ürettiklerimizi farklı noktalara hangi yollarla taşıyacağız?Özel sektör ile yapılan işbirlikleri nelerdir?Bu soruların hiçbirinin cevabı yok.

Olasıdır ki ; bir sonraki çalıştayda aynı konuşmayı tekrar duyacağız.Çözüm üretmeyen,ucu açık konuşmalar ile vaktimizi kaybetmeye devam ettiğimiz sürece sonuç değişmeyecek çünkü.

Türkiye ihracatçılar Meclisi 2014 yılı rakamlarını açıkladığında şehrimiz ve Karadeniz Bölgesi olarak yerlerde sürünmeye devam edeceğiz.

Bafra ve Çarşamba Ova'sı gibi verimli topraklara sahip olduğumuz halde işletemiyorsak tarım politikalarının gözden geçirilmesi zamanı çoktan geçmiş, gereğinin yapılması zamanı gelmiş demektir.

Bir adım ileri gidemeyişimizin en büyük sebeplerinden biri icra makamlarının ömürlerini düşünerek, konuşarak ve birbirlerine plaket vererek geçirmeleridir.Sıra icraata geldiğinde ortada kimse yok.

2023 yılı ihracat hedefini 6 milyar dolar olarak belirleyen Samsun'un, 2012 ve 2013 yılları ihracatını kıyaslama yaptığımızda trajikomik bir sonuçla karşılaşmaktayız. Şehrimizin gerçekleştirdiği ihracat tutarının Türkiye ihracatına oranı 2012 yılında binde yirmi sekiz iken bu rakam 2013 yılında binde 29 olmuştur.Bir yılda binde bir gibi ağlanası bir oranda artışı söz konusu.

Sadece çalıştay ,daha artistik isimlerle master planları yaparak vaktimizi boşa geçirdiğimiz,icraata başlamadığımız sürece 2023 yılı hedefine uzaktan el sallamaktan başka bir şey yapamayız.

Çok konuşuldu.Sözler bitsin artık.Şimdi icraat zamanı….