Yusuf Demircioğlu

Yusuf Demircioğlu

TUNA’NIN TÜRKÜSÜ

‘’Bir ülkede edebiyat ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir.’ Nietzsche. Bizim ülkemizde siyaset ve futboldan başka bir şey konuşulmadığına göre,kaçıncı sınıf ülke oluyoruz?

Bu hafta kitap konuşalım.Mehmet YILMAZ’ın kitabını.Tuna’nın Türküsü’nü konuşalım. Osmanlı’nın gözbebeği,bizim ikinci vatanımız Balkanlar’a uzanalım,oradan Kırım’a geçelim.

Mehmet YILMAZ,Samsun için bir değer.Tuna’nın Türküsü dördüncü kitabı.Bir Gün,Derviş Hoca, Samsunpor Kırmızı-Beyaz-Siyah daha önce yayınlanmış kitapları.Konusu ya da geçtiği mekan Samsun  olan kitaplar.

Balkanlar ve Kırım’ın hikayesi dokunaklıdır.Oralarda bulunan dindaşlarımız ve soydaşlarımız  vatanlarından zorla çıkarılmışlardır.Her birinin yaşam hikayesi ayrı bir hüzün barındırır.

Mehmet YILMAZ bu hüzünlü hikayeleri Tuna’nın Türküsü’nde önümüze seriyor.Romanya ve Kırım’dan, Türkiye’ye uzanan hayat hikayelerini anlatıyor.

Mehmet YILMAZ, Samsun sevdalısı bir yazar.Son kitabında mekan Samsun dışında olsa bile aralara küçük küçük bu sevdasını serpiştirmiş. Mustafa Dede’nin okul numarası gülümsemenizi sağlayabilir.

Çarşambalı Adem’e Samsunlular yakınlık duyacak. Bir kitapta şehrimizin ya da hemşerimizin adının geçmesi sadece beni mi heyecanlandırıyor? Bilmiyorum.Ben içinde Samsun veya Samsunlu olan kitapları okumaktan ayrı bir keyif alıyorum.

İnsanları dil,din,ırk gibi nedenlerle ayırmamamız gerektiğini gösterecek kitap bize.İnsanlar iyiler ve kötüler olarak ikiye ayrılır.Ve iyilikler asla unutulmaz.

Amerikalı James Miller.Çanakkale Cephesi’nde ordumuza esir düşüyor.Esir olduğu dönemde her türlü barbarlıkla karşılaşacağını düşünürken Türk askerinden gördüğü güzel davranışları asla unutmuyor.

2.Dünya Savaşı’nda yine cephede.Ama bu sefer gazeteci olarak.Stalin’in yurtlarından ettiği Kırımlılar için bir şey yapmak istiyor.Bir iyilik.İşte bu istek ve iyilik yapma azmi Ayşe’nin hayatını değiştirecek.

İnsan her acıya alışıyor.Tamam ama bazı acılarını hiç unutamıyor. Anne,baba,kardeş….vatan acısı. Alışılsa bile unutulmayan acıları okuyacaksınız.

Umudumuzu asla yitirmememiz gerektiğini göreceğiz.İnsan içinde hep bir umut taşımalı.Kim bilir,belki bugün umut ettiğimiz şeylerin gerçekleşmesi için yıllar geçmesi gerekiyordur.Yıllar sonra gerçekleşen umudu okuduğumuzda gözlerimiz yaşaracak.

Tarihimizden izler göreceğiz.Biz yaşayalım diye ölen insanları tekrar hatırlayacağız.Bizim yaşamamız için atalarımız sadece Anadolu’da ölmedi.Çoğumuzun bilmediği Romanya Cephesi’ni öğreneceğiz.

Bükreş Şehitliği atalarımıza duyduğumuz minneti bir kat daha artıracak.Atalarımızla bir kat daha fazla gurur duyacağız.Kim olduğunu bildiğimiz,bilmediğimiz kahramanlarımız bir kez daha göğsümüzü kabartacak.

Hani diyor ya Mehmet Akif,’’Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!’’ Şehit kanıyla sulanan Romanya’ya bir yakınlık duyacaksınız.Atalarımızın kanıyla sulanan topraklara yakınlık duymamak mümkün mü?

Mustafa Dede,ömrünü babasının mezarını bir kez olsun görebilme umuduyla geçiren kahramanımız. Bir umutla geçen yıllar…

Tunahan DELİORMAN,büyük dedesinden bir iz bulabilmek için soluğu Romanya’da alıyor. Büyük dedesinden iz bulabiliyor mu?Onu da kitabı okuyup göreceksiniz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yusuf Demircioğlu Arşivi
SON YAZILAR