Yusuf Demircioğlu

Yusuf Demircioğlu

YENİ MODA.ATATÜRK DÜŞMANLIĞI

YENİ MODA.ATATÜRK DÜŞMANLIĞI

Alkol sunumu ve satışına sınırlama getiren yasa yürürlüğe girdi.Bir çok maddeden oluşan yasada akşamcıları asıl etkileyecek olan bölüm saat 22 :00 ile 06:00 arasında alkol perakende olarak satılamayacak.Yasanın diğer maddeleri gençlerin alkole özenmemesi için hazırlanmış.

Yeni çıkan her yasada olduğu gibi , destekçileri ve muhalifleri var.Sigara kullandığım halde '' dumansız hava sahası '' uygulamasına elimden geldiğince destek verdim.Sigara içmek ya da içmemek kişisel tercihtir.Fakat içtiğiniz sigaranın dumanı başkasını zehirliyorsa , iş değişir.Uygulanamaz denilen yasa amacına ulaştı.İsteyen kendini zehirlemeye devam ediyor.Ama içmeyenlere zarar vermeden.

Alkol yasağını da destekliyorum.Güzel bir adım atıldı.Fakat eksik.Alkollü iken direksiyon başına geçerek başkalarının canına kastedenler hakkında da mutlaka yasal düzenleme yapılmalı. 

'' Sarhoştum abi.Hatırlamıyorum.'' diyenlerin hafızalarını canlandırabilecek bir düzenleme.

Yasaya muhalif olanlar ise , kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığını düşünüyor.Onların gözüyle bakıldığında haklı tarafları olabilir.

Konu bu kadar basit.Bazıları yasaya başka bir açıdan yaklaşır.Destekler.Bazıları diğer açıdan yaklaşır. Desteklemez.

Alkol yasasının hiçbir maddesinde , ne Atatürk ne de tarihle ilgili tek kelime yok.Konu insan sağlığı. Ama burası Türkiye.Birileri konuyu Atatürk ' e bağlamaz ise rahat edemez.

 Mümtazer Türköne , alkol düzenlemesi ile ilgili iki yazı yazdı.Bekliyoruz ki , alkol sağlığa zararlıdır. İçenler bıraksın , gençler hiç başlamasın.İçki kötülüklerin anasıdır , türünden bir şeyler yazsın. Ama kendisi içmeden sarhoş  olduğu için konuyu bir şekilde Atatürk ' e bağlamayı başarmış.

Atatürk düşmanlığı son yılların modası.Mümtazer Türköne ' de bu modanın en büyük takipçilerinden.  

12 Eylül tarihli yazısında Kulüp Rakısının üzerinde Atatürk resmi olduğundan , bu resmin kendi iç dünyasını nasıl etkilediğinden bahsediyor.Bir çok içki şişesi olmasına rağmen beyefendiyi etkileyen Kulüp Rakısı.Atatürk onu içiyor,çünkü. Cumhuriyet tarihinin en önemli kararları içki masasında alınmış. Bu kararlar alınır iken kaç  promil alkolleri varmış , merak ediyor beyefendi! Kararlar ayık kafa ile alınsa imiş ,tek parti döneminin ömrü daha uzun olurmuş.

İçinizde bu kadar Atatürk düşmanlığı taşırsanız , tek yazı yeter mi kininizi kusmaya.Tabi ki yetmez.     17 Eylül tarihinde ikinci bir yazı yazıyor.'' Atatürkçülerden garip tepkiler aldım.İtirazım Atatürk ' ün alkol tüketimini özendiren bir reklam aracı olarak kullanılmasına idi.'' diyor.Ama Atatürk ' ün her gece yarım kilo rakı içtiğini anlatıyor. Konu bir anda tarihsel bir sürece bürünüyor.Alkolden Milli Mücadelenin nasıl yürütüldüğüne dümen kıvırıyor.

Atatürk sarhoş kafayla tarih yapmıştı.Sarhoş kafa ile tarih yazanlar ise Milli Mücadelenin diğer kahramanlarını yok saymışlardır , Cumhuriyet tarihinde hiçbirine rastlayamazsınız.'' diyor

Başlık alkol yasası.İçerik Atatürk düşmanlığı.Gazetemiz yazarlarından Salih Parlak ' da geri durmamış. Yazısının başlığı '' Bir Kadehten Ne Olur '' henüz dördüncü cümlesinde Atatürkçülükten bahsetmiş.  Başka malzemesi yok çünkü.Atatürk düşmanlığı ile Başbakanımıza olan hayranlığından başka malzeme bulamıyor.'' Atatürkçüler içer ve alkol yasağına bu yüzden karşılar.''diyor.

Yanılıyor. Atatürkçüyüm , içmiyorum , alkol yasağını destekliyorum hatta kapsamının daha da genişletilmesini istiyorum.Üstelik CHP ' li değilim.Kalplerinde Atatürk nefreti taşıyanlar , Atatürk ' ü sevmenin ön şartları olduğunu zannediyor.

Konu alkol yasağı , Atatürk ve Atatürkçülük ile bağlantı kurmak için art niyetin sınırlarını zorlamanız gerekir.

Öncelikle alkol meselesi.Atatürk içerdi.Lise yıllarından başlayarak.Ve bu devlet sırrı değildir.Az buçuk okuyan herkes bilir.İçen , eğlenen  ve dünya zevklerine değer veren biridir.İçkili toplantılardan hoşlanır. Bütün bunlar O ' nun Türk Milleti ' nin yetiştirdiği en büyük değerlerden biri olduğu gerçeğini değiştirmez.

Resmi tarih bunları yazmıyormuş.Bilmediğinden değil , kasıtlı olarak bunu söylüyor.Tarih kitapları önemli olayları , savaşları , barış antlaşmalarını yazar.Kim alkol kullanır , kim kullanmaz , bunları değil.

Cumhuriyet tarihinde Milli Mücadelenin diğer kahramanlarına rastlayamıyoruz.Rastlayamayız elbette. Lider  kadroların bir gün kendi içinde parçalanması doğaldır.Ortak amaçları vatanı düşmandan kurtarmak olanlar güçlerini birleştirdiler.Ve vatanı kurtardılar.Konu , ülkenin yeniden yapılanması olduğunda fikir ayrılığına düştüler.Haklı ya da haksız nedenlerden dolayı tasfiye edildiler.

Milli Mücadele kahramanlarının ismi , Milli Mücadele tarihinde geçmektedir.Kazım Karabekir ve Fevzi Çakmak ismini bilmeyen, duymayan var mıdır ? İsmi geçmiyor denilen kahramanlardan Mareşal Fevzi Çakmak yirmi üç yıl ülkemizin Genelkurmay Başkanlığını yürüttü. Mareşal unvanı layık görülen iki kişiden biridir.Diğeri Atatürk. Kazım Karabekir ve Fevzi Çakmak ismi okullarımızda, sokaklarımızda , mahallelerimizde, yaşatılmaktadır.

Kurtuluş Savaşı Atatürk ' e mal ediliyormuş.Kasıtlı olarak söylenen sözlerden biri.Atatürk , komutanı, subayı,eri,çetesi,köylüsü , Türk topraklarında ölmeye hazır milyonlarca insanın temsil ettiği fedakarlığın başındaki isimdir.Milyonlar O' nun etrafında hedefe kilitlenmişlerdir.Atatürk eline geçen bu fırsatı değerlendirmiş ve sonuca gitmesini bilmiştir.Tarih kitaplarında O ' nun adının geçmesinden doğal bir şey yoktur.

Napolyon 1801 yılında İtalya ' yı fethetmiştir.Tarih kitaplarında bu şekilde yazar.Acaba Fransa ' da ''Napolyon tek başına mı fethetti ? Diğerlerinin ismi neden yazılmıyor? '' diyen biri var mıdır ?

Falih Rıfkı Atay ' ın Çankaya isimli eserinde yazdığı gibi , Atatürk ' de kızıp darılır,barışıp gene bozuşur, bazen huysuzluğu,bazen keyfi tutar,bir müddet herhangi bir dedikodunun etkisi altında haksızlığa kadar gider,sonra pişmanlık duyar , üstelik alayı,şakayı sever,faniliği size bana benzer bir insandı.

Ama Mümtazer Türköne ve Salih Parlak gibilerin alkol yazılarına meze olmayacak kadar büyük bir insan…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yusuf Demircioğlu Arşivi
SON YAZILAR