Yusuf Demircioğlu

Yusuf Demircioğlu

DOKUZ TAKSİT

DOKUZ TAKSİT

Kredi kartı bir ödeme aracıdır.Kullanım amacı nakit taşıma zorunluluğunu asgari düzeye indirmek ve ekonomiyi kayıt altına almaktır.Amacına uygun kullanıldığı sürece sorun yoktur.

Türkiye ekonomisinde ise,gerek gelir seviyesinin düşüklüğü,gerekse lüks yaşama arzusu kredi kartını borçlanma aracı haline getirmiştir.Kolay, fakat yüksek faizli borçlanma aracı.

Kamu ekonomisi açısından bireylerin borçlanmasını önlemenin iki yolu vardır.Birinci yol,vatandaşın gelir seviyesini yükseltmek. Makro ekonomik verilere göre Kişi Başına Düşen Milli Gelirimiz artmıştır. Fakat ,artan refahın paylaşımında adalet sağlanamamış,zengin daha zengin olmuştur.Fakire ise ekonominin altın çağını yaşandığının söylendiği bir dönemde,açlık sınırının altında yaşamak düşmüştür.

İkinci yol ise,harcamaların kısıtlanması.Milli gelirin adil paylaşımı sağlayamayan hükümet ikinci yolu seçti.Gelir seviyesini yükseltmek uzun ve zor bir yol iken,harcamaları kısıtlamak bir yasaya bakıyor.

Yasa çıktı.1 Şubat itibari ile kredi kartında taksitlendirme sayısı dokuzu aşamayacak.Cep telefonu,gıda ve akaryakıta taksit yapılamayacak.

Yasanın ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri olacak.Tüketici açısından baktığımızda harcama yapmak zorlaşacak. Kredi kartı ile harcama yapılabilecek miktar kredi kartı limiti değil,sahip olunan gelirdir. Bunu bir türlü öğrenemeyenlere devlet yasa zoru ile öğretecek bu kuralı. Kredi kartı batağında olan insanların hesap ekstrelerini inceleme şansımız olsa idi,bir çoğunun olmasa da olur harcamalar nedeni ile sıkıntıya düştüğünü görürdük. Asgari ücretle çalışırım,ama iki bin TL'lik telefonla gezerim dönemi sona erdi.

Azalan harcamalar,borçlanmayı düşürecektir.Herkes ister istemez ayağını yorganına göre uzatmayı öğrenecek.Harcamaların kısıtlanması yolu ile de olsa,borçlanmanın azalacak olması olumlu bir gelişmedir.

Borçlanmayı azaltacak olmasına rağmen,taksit sınırlamasının ekonomiye olumsuz etkileri de olacak. Ürettiğini ya da ithal ettiğini satamayan firmalar ekonomik sıkıntıya düşebilir.Ekonomik sıkıntıya düşen firmaların başvurduğu ilk yol işçi çıkarmaktır.Var olan işsizlik daha da yükselebilir.

Üreticiler taksit sınırlamasını aşmanın yollarını arıyor.Senetli satışlara yönelmek bunun bir örneği. Ama istenilen verimi alamayacaklardır.Senette tahsil riski vardır. Bankanın üstlendiği tahsilat riskini işletme kendi üzerine almak zorundadır. Kasanızda bulunan senet,tahsil edildiği güne kadar adi bir kağıt parçasıdır.

Diğer bir yöntem ise cep telefonlarının satışında uygulanmaktadır.Cep telefonu kılıfı yüksek fiyattan satış gösterilerek taksitlendirilmekte,telefona ise düşük fiyattan tek çekim yapılmaktadır.Maliye defterlerinizi incelemeye almadığı sürece güzel yöntem.

Defterleriniz incelemeye alınırsa,sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenlemekten kendinizi bir anda hakim karşısında bulabilirsiniz.

Üstad Şükrü KIZILOT konuyu şöyle açıklıyor.''Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte,bu muamele veya durumu mahiyet ve miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge,muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge sayılıyor.Bunun yaptırımı da 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası oluyor.Bu uygulamada vergi kaybının oluşması koşulu aranmıyor.''

Yasal kısıtlamalar ile küçük delikler tıkayabilir,ama sorunu kökünden çözemezsiniz. Borçlanmayı azaltmanın yolu,taksit sınırlaması yapmak değil,gelirin adaletli bölüşümünü sağlamaktır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Demircioğlu Arşivi
SON YAZILAR