Nihat Kahvecioğlu

Nihat Kahvecioğlu

Atakum Polis Karakolu..!

  Sevgili okurlar, bir haylidir ayrı düştük.Nihayet buluşmamızın ardından, her hafta inşallah birlikte olacağız.

            Artık yerel seçim potasına girmeye başlayacağız.Siyaset ateşi kızışacak ve bende ateşin altına, yavaş yavaş odun sürmeye başlayacağım.Zaman azaldıkça heyecanda artacak.Yani hararetli günler bizi bekliyor..!

            Gelelim yazımın başlığına.Bir yerde otururken, arkadaşlarla sohbet ediyorduk.Arkadaşımızın biri, Atakum Polis Karakolunun insanlara yaklaşımını överek anlatıyor, bizlerde dinliyorduk.Zaman sonra anlattıklarını yaşayınca, sohbetin bir anlamı olduğunu, anlıyordum.

            29 Aralık günü anneme, Esenevleri  Mahallesindeki ara bir sokakta araba çarptı.Araç ters yöne girmiş, terk etmek içinde geri geri gelirken, anneme yan tarafından vurup altına alıyor ve birazda sürüklüyor.Şükürler olsunki beş bölgede kırık, bir o kadarda ezik olmasına rağmen, annem ilk etapta, yoğun bakım ünitesinden on gün içinde çıktı ve tedavinin birinci aşamasını geçti.

            Kaza gününün akşamı, Atakum Polis Karakoluna ifadeye çağırdılar.Ben gittim.İşte anlatmak istediğim konu buradan başlıyor.

            Karakolun kapısından içeri girer girmez, bugünkü kaza için geldim ifade vereceğim dedim.Karşılayan polis hemen “geçmiş olsun, hasta nasıl?” dedi.İfadeyi alıp yazacak polisin odasına geçtik.İnanın, o ifadeyi alan polis memuru, benim kadar üzgündü.Soruları öyle sakin ve beni üzmemeye çalışarak soruyordu ki, bravo..! İşte insanlık, işte görev aşkı buydu.Yanındaki görevli polis arkadaşıda, aynı hassasiyeti gösteriyordu.

            Polis arkadaşların ikisinide tanımıyorum.Görsemde belki tanıyamayacağım.Çünkü son derece üzgündüm, gözüm bir şey görmüyordu.Soruları ancak duydukça algılayabiliyordum.Herşeyim, Eğitim ve  Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesindeydi.

           

“Başkalarının neler yaptığının farkında olmanız, çabalarını alkışlamanız, başarılarını takdir etmeniz ve arayışlarında onlara yardımcı olmanız gerekir.Hepimiz birbirimize yardım edersek, herkes kazanır.

                                                                                                          Jim Stovall”  

           

Zor bir meslek POLİS'lik. Aynı oda içinde ifadesini aldığınız birisiyle, üzüntüsünü yaşıyorsunuz ve paylaşıyorsunuz.Birkaç dakika veya saat sonra ifadesini aldığınız bir insana  kızıyor, onu ifadesindeki gerginliği yaşıyorsunuz.Çelik gibi iradeniz olması lazım.Bu çelik iradeyi gösteren, Atakum Polis Karakolunun en üst amirinden tabandaki çalışanına kadar herkese, çok ama çok teşekkür ediyorum.Çünkü arkadaş toplantısında söylenenleri bende yaşayınca, Atakum Polis Karakolu personeli bu teşekkürü hak ediyor ve hak edene de hakkını teslim etmek gerekiyor.

            Buradan sevgi ve saygılarımı en içten dileklerimle, Atakum Polis Karakolu çalışanlarına gönderiyorum.Sağ olun, Var olun…!

Ayrıca, hacı annemin rahatsızlığı dolaysısıyla herhangi bir şekilde bana ulaşarak; Sağlık temennisinde bulunup, şifa dileyen dostlarıma ve arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum.Acımı paylaştılar.Sağ olsunlar..!

            Her şey gönlünüzce olsun.

            SEVGİLERİMLE..!  

                                                                             

        

                                                                                                                 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Nihat Kahvecioğlu Arşivi
SON YAZILAR