SAĞCIMISIN – SOLCUMUSUN

                                 Yurdum milleti  yıllardır sağcılık solculuk  kavgası yaptı,  bugünde hala sağcımısın solcumusun ancak sağcılığın muhafazakar,  solculuğun ise yenilik olduğunu düşünmeden  polimik kavgasını yaptı. Son yüzyılda ATATÜRK cumhuriyetinin yenilik olduğunu, bu yeniliğinde bir yüz yılda ancak  yenilebileceği anlaşılamadı, her ne kadar gerek muhafazakarım, gerekse yenilikçiyim  düşüncesinde olan siyasetçilerimizin iddiaları bir çok kereler  vatan elden gidiyor diye polimik yapsada ancak yenilik her zamanki gibi galip gelecekti ki ni tekim  de öyle oldu, yeniliği yaşayanın bir daha geri dönmesi  güçtür.

Muhafazakarlık kendi örf  anane gelenek ve göreneklerini sürdürebilmek bu konuda siyasi tercih yapmak  ile olur, ancak dini inanç bunun dışındadır, muhafazakarlığı inanç ile ölçmeye kalkarsak dünyanın her yerindeki  inançlara muhafazakar deriz , inançlara göre yaşam apayrı bir tercih olduğu gibi sağcılık ve solculuktan ilgisi olmadığını görürüz, o tamamen yaradan ile yaradılan arasındaki tercih olduğu görülür yahudinin, hristiyanın, islamın kuralları kendine has  olduğu gibi,  tamamen inanca dayalı  ilkelerdir, gel gelelim ki TÜRK anane gelenek ve görenekleri  tamamen doğanın  tabiatına uygun asırlardı, tek yaradana inananlar’dan olup tek eşliliğe ve cinsiyet ayrımı yapmayan  hakkın ve hukukun üstünlüğüne inanan kültüre sahip millet olduğundan  medeniyetin ve eşitliğin temsilcisidir diye düşünüyorum.

Ne yazık ki yıllardır muhafazakarlığı inanç eksenine otutturup  din elden gidiyor,camilerimiz kapatılacak ezanlar susturulmasın diye  polimik söylevler ile  oy kavgası  yapıldığı gibi eyvah şeriat gelecek yaşam özgürlüğümüz ,yeniliklerimiz  elden gidecek , din baskı unsuru olarak kullanılacak diye polimik söylevler ile son yüzyılda bugünlere geldik ne din elden gitti ne de vatan ancak siyasetçilerimiz hep bu söylevlerle ayakta durmaya çalıştı kendimizden kuşku duyar,  birbirimize karşı güvensiz ve hatta  meshepçi  ve ırk ayrımına kadar bölünme eşiğine geldiğimizi düşünenlerin  ve bu konudaki  yapılan anket ve araştırmaların, toplum üzerindeki  ölçüm çalışmalarının, başarısızlığı bir kez daha anlaşılacaktır.

Ancak ne var ki bu gruplaşma ve kutuplaşma‘dan medet uman  bazı polimik söylevlere itibar edildiği müddetçe bütün bu korkulanlar başa geldiğinde eyvah  yanlış yapmışız demenin  hiçbir anlam ifade etmeyeceğini düşünüyorum .

Bütün bunların yanı sıra bazı hastalıklı ruhlu insanlarda var ki,  olumsuzluklardan  ganimet bekler duruma gelmişler ki, çakalın pusulu havayı beklemesi gibi aydınlıktan ışıktan,toplumun huzurundan rahatsızlık duyan beyinleride hiç küçümsememek lazımdır.

Öyle veya böyle bu günlere geldi yurdum insanı, solculuk sağcılık dindara ,laiki, ırkçılık ve meshepçilik prim görürse ne memleket kalır, ne de muhafazakarlık, birde bakmışsın ki hepsi elden uçmuş gitmiş. Yıllardır verdiğin mücadele olumsuzluklarla sonuçlanmış, ne çare demeden birlik, beraberlik, aklın, bilmin, ilimin ışığında kültürümüzün değerlerine sahip çıkarak tek vücut, ulusal kimlikte birleşmemiz gerekliliğine inanlardanım.

Saygılar, sevgiler benden sağlıklı,mutlu yarınlarda siz değerli okuyucularımızın olsun.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Sedat Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR