Geçmiş Olsun Türkiye

Büyükçe bir belanın, iç çatışmanın provalarının yapıldığı eşikden dönüldü.

Bugüne kadar olduğu gibi bugünde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığını ve bağımsızlığına Türk milletinin egemenlik haklarına laik, sosyal, hukuk devletine karşı yapılan tüm terör saldırıları gibi en son yaşadığımız İstanbul boğazını trafiğe kapatarak, meclise bomba atarak, kuvvet komutanlarını rehine alarak, halkın canlı ve ayakta olduğu bir saatte tankları şehir içinde haraket ettirerek milletin galeyana gelmesine fırsat bilip özel harekat binasının ateş altına alınması 16 emniyet mensubunun şehit edilmesi ve tankların halkın üzerine sürülmesi iç çatışmanın kurgulandığı planlı harekatın üstün cesaret, bilgi, donanım ve erdemlilikle bertaraf edilmiştir. Şimdilik geçmiş olsun demek için çok daha erkendir.

Ortadoğu ülkelerinde görmeye alıştığımız canlı bombalar, terör saldırıları, devlet binalarına saldırmak din, dil, etnik, meshep farklılıklarını hak ve özgürlüğü bahanesiyle iç çatışmalarının demokrasi adına yapıldığı ancak kelimelerinin ve anlamlarının içini boşaltıldığı çatışmalardan bir çok ortadoğu devletinin çökertildiği, iyi kötü bir çok aksaklıklarıyla var olan devletlerinde bugün netice itibariyle yaşanamaz hale geldiği ve kaçmak zorunda bırakıldığı milletleri canlı halleriyle görürken, bu canice silahlı kalkışmanın hiç kimseye ve hiçbir etnik, dini, meshebi, siyasiye fayda sağlayamacağı bilinci, erdemli, kişilikli, kararlı tutumumuz ile desteklemeyip karşı çıkmamız gerekliliğine inanıyorum.

Ancak sürecin bütün uyarılara rağmen kulak ardı edilmesi, görmemezlikten gelinmesi ve hatta masum, mağdur edebiyatları ile bugüne kadar yapılan yanlış politikaların sonucunu yaşadığımızıda fark etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Emperyal ve kapitalist sistem kendini ayakta tutmak için daima ve sürekli kendine yeni mağdurlar ve caniler yaratmak zorundadır ve daha sonra kendi kurguladığı insan hak ve hürriyetini özgürlüklerini ve yaşam hakkını önce sana kaybettirir daha sonrada yeni bulmuş gibi zaten olması gereken hak ve özgürlüğünü kazandırmak için pansuman tedbirler aldırarak kötü adam rolünü perdeleyip kurtarıcı pozisyonunu yaşatanda sistemin ta kendisidir, örnekleri canlı apaçık yaşatılan ortadoğu ülkeleridir.

Bugün ve bugüne kadar kalkışılan terör eylemlerinin yapısına bakıldığında ya etnik, ya dini, ya meshebi ezilmişlik ve mağduriyet adı altında ancak hiçte ötekileştirmeyen, bütünleştirici millet ve devlet anlayışı hakimeyetiyle Atatürk cumhuriyeti ve Türk egemenliğine karşı olunması aklın, bilimin, düşüncenin, demokrasinin, insan hak ve hukukunun, laik sosyal devlet anlayışının dışına çıkarak her nasıl oluyorsa kendilerine bütün bu haklardan mağdur edildiğini düşünen ancak bakıldığında bir çok haktan, özgürlükten tam anlamıyla faydalandığı buna rağmen yetinmeyip mağdur edildiklerini düşünen kesimlerin bu ve buna benzer ayaklanmalara, terör eylemlerine ve  hatta Türkiye Cumhuriyeti kimliği ve bütünlüğünü bozmak, yıkmak anlaşılır bir mantık olmadığı açıkca görünmesine rağmen nedenlerini ve niçinlerini anlamakta zorlanıyorum.

Saygılar sevgiler benden bütün yaşananlardan ders çıkartıp aklın, bilmin, ahlakın, adaletin ve hukukun bütün insanların özgürce yaşam kalitelerini artırarak mutlu, sağlıklıca yaşamasını dilerim.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR