Silivri tutuklularını kim taşıyor?
Kim olacak?
Siyasi partiler: CHP!.. MHP!..
Ya BDP!
Onun derdi daha başka!
Kimden yana dertli?
Kimden olacak?
Üçüncü kez tulum çıkararak iktidar olan AKP!
Kendisini şımartan Silivri tutuklularının uzantısı;
Güneydoğu'da gizli engizisyonu olan KCK!
Şu iddiaya kulak verir misiniz lütfen:
Ergenekon soruşturmasında tutuklu;
Veli Küçük!
Cumhuriyet'te yüzde 20 hissenin sahibi;
Eski Esenyurt ilçe Belediye Başkanı;
Gürbüz Çapan'la pazarlık yaptığı ortaya çıkmış!
 “Öldü!” yaygarası dolaşan;
Tuncay Güney…
emekli Tuğgeneral Veli Küçük'le birlikte,
Kuzey Irak'ta Talabani… Barzani'ye 12 bin,
PKK'lı Cemil Bayık'a da 6 bin adet silah vermişler.
Yani birisi asker…
Öteki de MİT pazarında otlanmış kişi;
Mehmetçik'in sırtından zengin olmuşlar!
Küçük, soruşturmalarında olayı doğruladı;
Ama silah satmadığını ileri sürdü.
Ama ilişkileri varmış.
Şimdi AKP deyim yerindeyse;
Çoğu illerde tulum çıkardı.
Üçüncü kez daha güçlü!
Türk vatandaşlarının yarısının oyunu alarak;
Yeniden iktidar oldu.
İktidar olmasına oldu ama;
Şoförü olduğu T. C. Otobüsünü düşünün;
Asker-direksiyonu yana çekiyor.
Üniversite-diferansiyel takımı hurdaya çıkmış;
Yargı-marş takımı yedek parçası bulunamıyor.
Hel az ötesine bir bakın!
Otobüsün yolunun ötesinde tampon bölge kurulmuş;
Hem de ülkenin Başkenti Ankara'da değil;
O Kürdistan'ın Başkenti Diyarbakır'da!
İktidarın önünde tampon olan bu bölgede Kürtler mi var?
Hayır!
Asla!
T. C.'nin Kaçkını… Düşkünü siyasi partiler;
 Barış ve Demokrasi Partisi…
EMEP… EHP… EDP… DİP…
DSİP… İKP… İSP… SDP…
Demokrasi ve Özgürlük Hareketi… İşçi Cephesi…
KÖZ… Sosyalist Birlik Hareketi…
Sosyalist Gelecek Partisi Hareketi…
Sosyalist Dayanışma Platformu…
Toplumsal Özgürlük Platformu ve Türkiye Gerçeği!
Bunların tamamı T. C.'nin siyasi partileri!
Ama tamamı satılmış…
Türk benliklerini rafa kaldırmış…
Kürtleşmişler ve…
Kürtlerin böldükleri vatanın bağrında;
Amed taktıkları Diyarbakır'da toplanmışlar;
T. C.'nin parlamenter seçimlerinde
seçilecek teröristlerini listelemişler;
 Eski T. C.'nin yargı düzenini
"pabuç bırakmak" zorunda bırakmışlar;.
"Yıldırmışlar"… "korkutmuşlar"…
"yapacağından vazgeçirmişler"
Tehlikeyi görünce…
ayakkabılarını bile giyecek zaman bulamadan kaçmışlar!
Nasıl mı?
Anlatayım:
YSK'yı iyi bilirsiniz;
Seçimlerden önce bazı bağımsız adaylarla ilgili bir karar aldı.
Doğruluğu yanlışlığı bir tarafa,
kararın geri alınma şekline bakın!
Karar sonrası;
ortalık bir anda savaş alanına döndü...
Eylemler...
Sokakların terörize edilmesi...
BDP'lilerin
"karar geri alınmazsa hepimiz çekileceğiz" tehdidi...
Ve ardından YSK'nin kararını geri çekmesi...
seçim günü, Adana'da
bağımsız aday Murat Bozlak'ın seçilememe olasılığı doğdu.
Bir anda ortalık yangın yerine döndü.
Seçim kurullarının önünde taşlı sopalı eylemler...
Sonra oyların seyri değişti… Bozlak kazandı.
Kazanamamış olsaydı neler olacağını gördük.
CHP'nin tulum çıkardığı Tunceli'de yer yerinden oynamadı mı?
Şimdi de Hatip Dicle olayı!
Mahkeme suçlu bulmuş.
Milletvekili olamaz denilirken yine aynı tehdit,
"Dicle gelmezse hiçbirimiz meclise girmeyeceğiz"!
Göreceksiniz, kesinleşmiş cezaya karşın bir kılıf bulunacak.
Başka örnekler de var... Yazmak gerekmez hepsini.
Eline sopayı alan…
T. C.'nin karşısına dikilen kazanıyor!
Balbay… Haberal… Alan tutuklu.
Dicle gibi hüküm giymemişler..
ortaya atılan savlar mahkemece onaylanmamış.
Çıksalar da dokunulmazlıktan yararlanamazlar!
Yaninin yanisi...
Suçsuzlar şu an itibariyle.
eline sopayı alıp ortalığı kırıp geçirmezlerse…
Sağa sola Molotoflarla sokakları terörize edemezlerse…
Mahkeme çıkartmayabilirmiş Silivri tutuklularını.
Peki Sabahat Tuncel bırakılmadı mı?
T. C. terör ve şiddete yenik!
Pabuç bırakma noktasına getirilmiş!
İşte “Hedef 2023!” diyebilen AKP;
Anayasanın ikinci maddesini… Başkent maddesini…
Bayrak maddesini…  Hele hele Türk vatandaşlığı…
“Dili Türkçedir!” maddelerini yok sayan
BDP'nin gözleri önünde Anayasayı TBMM'den geçirecek!