Bivefa Âşık

  Bir âşık sevgilisine hizmetlerini, vefalarını, uzun gecelerde “Yanının yatak görmediğini”, uzun günlerde yiyeceksiz oluşunu ve yakıcı susuzluğunu anlatıyordu:

   “Ben bu hizmetten başkasını bilmiyorum. Başka hizmet varsa bana yol göster. Ne emredersen boyun eğerim. Halil (as) gibi ateşe girmek olsa da, Yunus (as) gibi deniz canavarının ağzına düşmek olsa da, Circîs (as) gibi yetmiş defa öldürülmek olsa da, Şuayb (as) gibi ağlamaktan kör olmak olsa da razıyım.

   Âşık, sevgilisine yaptıklarını sayıp döküyordu. Bu savaşta oklar mızraklar yediğini, birçok mutsuzluk çektiğini, minnet için değil, bilakis sevgisinin doğruluğuna yüz şahit gösterdiğini anlatıyordu.

   Akıllılara bir işaret kâfidir, âşıkların susuzluğu işaretle nasıl gider? Usanmadan sözü tekrar eder. Balık işaretle suyu yeter görür mü? O eski dertten şikâyet içinde “Bir söz söylemedim.” diye yüz söz söylüyordu. Ateşi vardı. Ne olduğunu bilmiyordu. Fakat onun sıcaklığıyla mum gibi ağlıyordu.

   Sevgili: “Bütün bunları yaptın ama kulağını iyice aç ve güzelce anla. Aşkın ve sevginin aslının aslı olanı yapmadın. Bu yaptığın ayrıntılardır.”

   Âşık: “O aslın ne olduğunu söyle.”

   Sevgili: “Aslı ölmektir, yok olmaktır. Sen hepsini yaptın, ölmedin, dirisin. Haydi! Canıyla oynayan bir âşıksan öl.”

   O anda uzandı ve can verdi. Gül gibi, güler ve mutlu hâlde başını kaybetti. O gülüş, arifin zahmetsiz canı ve aklı gibi onda ebedi duruş olarak kaldı. Ayın ışığı, her iyiye ve kötüye vursa da hiçbir zaman kirlenir mi? O, akıl ve can nurunun Allah'a döndüğü gibi bütün temizliğiyle aya geri döner.

   Işığı, yoldaki pislikler üzerinde olsa da temizlik vasfı ay ışığında durmaktadır. O yoldaki pisliklerden ve kirliliklerden dolayı ışık için kötü özellik taşımaz. Güneş ışığı “Geri dön!”* emrini duyar, aslına doğru aceleyle geri gelir. Onda ne çöplüklerden bir ar kalır ne de gül bahçelerinden bir renk kalır. Göz ışığı ve ışık görmüş kişi geri döner. Ova ve çöl onun sevdasında kalır.

   Âşığın ateşi olur. Bir söylediğini sanırken yüz söyler. Sıcaklıktan sarı bir mum gibi erir. Ancak aşkın gereği olan aslı bulup aşkta yok olamayınca, canıyla oynayıp ölemeyince bivefa âşık olur. Ben 'gidiyorum' dediğimde 'gitme' diyen birini değil… “Ben de geliyorum yalnız gidemezsin!” diyen birilerini bulamayınca aşkta vefaya ulaşılamamıştır. Bivefa âşıklarla değil de vefalı âşıklarla karşılaşmanız dileklerimle. Allah'a emanet olunuz. Aşkla kalınız. Ayrıntılarda kaybolmaktan beri olup sadede erenlerden olunuz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR