ŞANS FAKTÖRÜ
Ligin 26. haftası tamamlandığında yukarımızdaki takımların çoğu bizim istediğimiz sonuçlarla maçlarını tamamlarken, bizim bu hafta ki mantalitemiz '' yenemiyorsan, yenilme '' oldu. Geriye kalan 8 haftanın fikstürüne baktığımızda, 3 deplasman ve 5 iç saha maçlarıyla  en avantajlı takım olduğumuzu görebiliyoruz. Geriye kalan bu haftalarda da, Urfa'dan alınan 1 puan bize ilk 2 olmasa bile, ilk 6 için çok avantaj getirecek. 

İçerde ki tüm maçlarımızı kazanmak ve dışardaki 3 maçtanda 6 veya 7 puan almak şartıyla.. Bu yüzden de içerdeki maçlarımızda 12. adamı stadyuma çekmek için gereken her şeyi yapmamız gerekiyor. Kim ne derse desin, özellikle her iki kale arkasındaki taraftar gruplarının yerlerine gelmeleri  için her türlü maddi ve manevi imkanları zorlamamız gerekir. Bazı ilçe belediyelerin şehrin özel şirketlerine ait bilbaordlara ''  Samsun spora destek '' afişlerine harcadıkları paraların bir kısmını, bu her iki kalede 12. adam formasını en iyi giyen taraftar grupların passolig alımları için kullanabilirler. Bu taraftrarların hemen hemen hepsi ya işçi veya öğrenci ...Hatırlatmakta fayda var sanırım... Bu şehrin şu andan itibaren, takımı ateşleyecek ve oynatacak 12. adama ihtiyacı var.

İlk 40 dakika orta alanda oynanan futbol   41  ve 45. dakikalarda tempo kazanınca önce '''Ofeodu - Musa - M'billa '' üçgeninden   M'billa ile bir gol geldi ( 0 - 1 ).. 44. dakikada da bu üçgendeki Musa'nın gereksiz yere rakibine yaptığı faul sonrası, Tello'nun 30 - 35 metreden kullandığı serbest vuruşda, meşin yuvarlak  alt direkten döndü, savunma izledi, altı pas içinde önüne düşüen topu Hüseyin TOK  ağlara gönderdi ( 1 - 1 )..  55 de Musa çıktı, beklenen adam Recep Niyaz oyuna girdi, Musa ile birlikte sahada 10 kişi oynayan Samsun spor, Recep'le yine 10  kişi oynadı 90 dakikayı. İkinci 45 de şans faktörü bizim yanımızda oldu. Akıl almaz posizyonlar yakaladı Urfa, adeta tek kale oynadı ama dedim ya ''Şans '' faktörü bizim yanımızdaydı bu sefer