KÂİNATTA DENGE VE EMPERYALİST İSTEKLER

           Varlık âlemi ince bir denge, hassas bir terazi üzerinde kurulmuş ve öylece durmaktadır. Kılcal damarlarımızdan beyin kanallarımıza kadar her şeyimiz birbirine uyum içinde yaratılmıştır. Varlık âleminin ölçüsü bozulduğunda insana ve kâinata huzur yerine kargaşa verir. Çünkü Allah kâinatı belli bir denge üzerinde yaratmış ve başıboş bırakmayarak onun işleyişi için bazı kurallar belirlemiştir. Bu kurallara baktığımızda insanlar, hayvanlar ve tüm diğer varlıklar için olmazsa olmaz olduğunu görebiliriz. İnsanları diğer varlıklardan ayıran bazı özellikler yaratılmıştır. Mesela hayvanlar için hayatta kalmanın kuralı insanlar için suç kabul edilmiştir. Hayvanlar âleminde yaşamı devam ettirmek için çoğu zaman başkasını öldürmek gerekir. Hayatta kalmak için öldürüp kenara atmanın ya da o günün yemeği olarak mideye indirmenin gayet doğru ve mantıklı olduğu öldürme eylemi insanlar için bir insanlık suçu, büyük bir günah olarak değerlendirilmiştir. İnsanlık âleminde ise öldürmek değil yaşatmak esastır.  Yoksa insanın hayvandan bir farkı kalmaz.
    Dünyanın dengesini koruyan temel fiil insanın eylemidir. Dolayısıyla varlık âleminin özü insanın tabiatındadır. İnsanın tabiatı kirletildiği ya da bozulduğu zaman kâinatın da özü kirlenip bozulur. Yani kâinatı koruyan asıl şey insanın iffeti, cömertliği, adaleti ve dürüstlüğüdür. Bundan dolayı insan kâinatın dengesini korumak konusunda sorumlu tutulmuştur. İnsanların yükümlü tutulduğu ibadet eylemi hayvanlarda ve diğer canlılarda aranmaz. Mesela hiçbir hayvan namaz kılmakla mükellef değildir. Oruç tutmakla mükellef değildir. Hayvanlar için Hacca gitmek gibi bir ibadet yoktur. Bunlar insanlara has özelliklerdir. Canlıların içinde en üstün meziyetler, en üstün imkân ve yetkilerle yaratılıp donatılan insan aynı zamanda yapıp ettiklerinden sorumlu olan bir varlıktır. 
     Sevgi, merhamet, yardımlaşma gibi hasletler ise hayvanlarda aranmaz. Hatta bazı hayvanlarda da bazı iyi hasletlere rastlamak mümkündür. Mesela köpeklerde sahibini koruma, kollama, bağlılık, sadakat gibi özelliklerin olduğu bilinmektedir. İşte bir insanda bu özellik olmadığında acaba hangi duruma düşmüş oluyor? Genel olarak hayvan hayvanlığının gereği olarak diğer canlılara karşı sevgi ve merhamet beslemez. Tam tersi olarak gerektiği zaman güçlü olan zayıf olanı ezip geçer ya da öldürüp karnını doyurur. Orman kuralları dediğimiz kâinattaki bu kurallara uygun çalışan bir hayvan ayakta kalmış olur. Bir aslan, bir geyiği avlayıp yerken kâinattaki bu dengeye ya da bu kurala uygun bir eylem gerçekleştirmiş olur. Oysaki insanoğlu başkasını ezip geçtiği zaman, öldürüp bir kenara attığı zaman aslında hayvanlara ait bir eylemi gerçekleştirmiş olur. Yani insan hayvani, nefsani bir eylem gerçekleştirmiş olur. Kâinatın dengesini bozan aşırı bencil ve vahşi eylemlerin temel nedeni hayvanların eylemleri değil tam tersine insanın hayvani istek ve arzularıdır.
   Kâinatın dengesini her zaman insanın emperyalist istekleri bozmuştur. İnsanın aşırı, sınırsız istek ve arzuları, bencil, doyumsuz ve obur istek ve arzuları dünyanın sınırlı imkânları ve kaynakları için savaşların, anlaşmazlıkların çıkmasına, kan dökülmesine sebep olmuştur. Tarih boyunca bunun neticesinde de emperyalist emeller ortaya çıkmıştır. Bu gün sömürgeci ve emperyalist güçler ve ülkeler bu sınırsız istek ve arzularını dünyanın sınırlı kaynak ve imkânları ile karşılamaya çalıştıkları için dünyayı kana bulayıp savaşlarla tarumar etmektedirler. Bu durum ise dünyanın dengesini bozmuş kâinatın genel geçer doğru olan kurallarına ters bir durum ortaya çıkarmıştır.  Dünyanın genel kurallarına aykırı olan fiil ve eylemlerim engellenmesi gerekir ancak bir kez denge bozulduğu için bu mümkün olmamaktadır. Sömürgeci ve savaştan beslenen emperyalist güçlere dur diyebilmek için insanın tekrar iffetine yani kendi tabiatına dönmesi gerekir. Allah’ın yarattığında bir eksiklik olmadığına göre eksilik bizim gönlümüzde, gözümüzde, gücümüzde ve niyetlerimizdedir. Ne zaman insan kendi tabiatına, iffet ve dürüstlüğüne geri dönerse o zaman dünyaya huzur ve barış gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Okutan Arşivi
SON YAZILAR