-Yok arkadaş ben akıllanmam, herkes güçlüden yana olurken ben mazlumdan yana oluyorum!

-Ebru Gündeş'in çocuğu etkilenmesin diye, İranlı bakanlara rüşvet vermeyeceğim.

-"Bağa girdim bağ budanmış. bağa bülbül dadanmış..."

-Gergin bekleyiş sürüyor! Şaka şaka yemek yedim rehavet bastı.

-Ben de derin devlete gireceğim, biri boy verebilir mi?

-"İktidarı ne için istediklerini bilmeyen insanlara oy vermek yerine “oy vermiyorum çünkü…” diyen insanlara saygı duyuyorum." Bülent Akyürek

-Altını seven kovboy Rıza Zarrab!

-Beraber yürüdük biz bu otobanlarda da sonra bizi yaya bırakan kimlerdi?

-30 Martta seçim mi var? Gerçekten Zamanlaması manidar!

-Yolsuzluk ve rüşvetin üzerini iyi örtün de üşümesin

-Rüşvetsiz hava sahası istiyoruz!

-Rüşvet verdim, selam ver diye almadılar! Şaka şaka! Selamı ne yapsın insanlar!

-Ülkede siyasette futbolda adeta çürümüş, bari gübre niyetine kullanalım.

-"Yalancısın inanamam..."

-"Cemaat sonunda kazanır çünkü Cemaat'in dışı çürük, içi ise temizdir. Hükümetin ise dışı temiz ve masum iken içi çürüktür." Mücahit BİLİCİ

-Tereyağını sevdim ama tereyağı gibi üste çıkanları hiç sevemedim.

-MİT'ten tüm dini gurupları izleyin talimatı: "Süleymancılar, Nurcular, Gülenciler, Kadiri, Nakşi..."

-Çaldıklarınızı geri verin ekonomi düzelsin. Acı ama gerçek!

-Pepee'nin pipisini yiyesiciler!

-Her siyasi parti ve düşünce aslında bir paralel yapıdır. İktidara geldiğinde kendi kadrosunu kurar.

-Behzat Ç'de mi cemaatciydi? Önce onu ekranlardan sürdünüz, sonra 3 Bin polisi.

-Duyduğum en saçma söz; Çalıyorlar ama çalışıyorlar!

-Bazen diyorum, iyi ki seçimler var. Bazen de diyorum seçimler niye var?

-Asıl darbe, HSYK'yı, Bakan Bekir Bozdağ'a bağlamaya çalışmaktır.

-"Hakikaten de modern devletin içi pislik doludur..." M. Bilici

-Kendim için bir şey istiyorsam namerdim diyeni çok gördük.

-Önceden kendi kendini yeten bir ülkeydik. Şimdi ise birbirini yiyen bir ülke olduk.

-THY'nın rakipleri belli oldu: Patates, Kuru Fasulye, Dolar, Benzin...

-AK Partililer için Başbakan Erdoğan, artık siyasi bir lider değil, dini bir liderdir.

-Parası neyse verelim de yolsuzluk yapmayın!

-Bu devirde "hükümet yazarı" olmak vardı anasını satayım.

-Bir Türk atasözü der ki: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!

-Yolsuzluk var dediler, geldik!

-En çok yolsuzluk yapanlar kaybetse, ama öyle olmuyor işte.

-İçişleri Bakanı Efkan Ala, devlet adamı gibi değil de aynı sokak kabadayısı gibi konuşuyor.

-Bu nefret söylemi de ne? Bakanlığında Suat Kılıç bile böyle bağırmadı.

-"Bağıranlar ya eskicilerdir ya da limoncular. Altın satanlar bağırmaz."

-Yerel seçimleri ülke olarak sağsalim olarak atlatırsak bu bizim için büyük başarı olacak.

-Bülent Arınç: "Biz olmazsak cemaatlerin hiçbiri olmaz. Varlığınız bize bağlı..."

-Yolsuzluğu unutturmak içn kırk takla atmaya gerek var mıydı?

-Eskiden hırsızlar, yakalanacağını anladığında "Sen kaç beni tanıdılar" derdi. Bu kadar pişkin değilerdi.

-Burhan Kuzu :"Solcular çok iktidara gelemediklerinden yolsuzluk yapamadılar."

-Bu ülkede ne zamandan beri yolsuzluk ve rüşvet bu denli umursanmaz oldu?

-Hükümete karşı paralel devlet derken paralel parti kurulmuş. AL Parti!

-" Türkiye'de kablolar yanlış bağlanmış. Sol Değerler İslam'ın Özune Daha Yakın' demiş İhsan Eliaçık.

-Ona küçük faiz artırımları yapın!

-Biriside çıkıp demiyor ki, bu ülkenin kimyasıyla artık oynayıp durmayın.

-Asgari ücretle geçinmeye çalışıp da anarşist olup devlete başkaldırmayanları, devletin alnından öpmesi gerekir.

-En çok kullanılan küfürler: Çapulcu, Haşhaşi, Faiz Lobisi, Vatan Haini...diye devam ediyor.

-Mutlu bir insanım çünkü, İnsan böyle bir ülkede nasıl mutsuz olabilir!

-Anavatan Partisi zamanında yolsuzluk yapanlara "hortumcu" denirdi.

-Ülkemizde yüzlerce belediye var ve bunların hiçbirinde yolsuzluk olmuyor öyle mi? Güzel ülkeymiş lan bu!

-Ne oluyorsa bu ülkede biz cambaza bakarken oluyor.

-Önceden sopalar aba altından gösterilirdi. Şimdi ki gibi tapelerle değil.

-Dolar gören masum köylü.

-Şeytan diyor ki; siz abdestlisiniz nasıl yolsuzluk yaparsınız?

-Ez cümle "Tılsım bozulur bir gün kırılır boy aynaları, yara azdıkça azar..."