İslamiyet ve Hıdrellez

İslamiyet, sadece namaz, zekat, oruç ve hacc ibadetlerinden ibaret değildir. İslam"ın bir de tanıtım, gösteri, Allah"ın en güçlü yönetici olduğunu oyun ve müzikle görüntüleme ibadeti de vardır.

Bu amaçla oyunlar da ve dolayısıyla, ezandaki ve Kur"an okumadaki musiki ve hem ağlamalık hem de ağlatmalık bir eda ile okumak, koro halinde gür sesle söylemek de ibadetin değerini; gerektiğinde 27 kat daha çok arttıracak bir ibadettir.

İşte Anneler günü, Babalar günü, âşıklar günü… tamamı Siyonizm"i yüceltmek günleridir. O günlerdeki tebrikleşmeler, gülüşmeler, selamlaşmalar, İslamî olmayan zafer taklarının altında, anlamlı buluşmalar, kucaklaşmalar… tamamen Allah"tan başka güç odaklarını yüceltmek anlamını taşırlar ve bir bakıma şirk kokusu yayarlar.

İşte Hıdrellez de aynı ülkedeki belli baskın etnik grupların kendi siyasetlerini o ülkedeki diğer etnik gruplara kabul ettirebilmek için gövde gösterisi yaptığı bir gündür.

Ateş yakmak, ateş üstünden atlamak, bir kült olmakta ve bir puta ibadet olmaktadır.

Türk ve İslâm mitolojisinde önemli bir yeri olan Hızır, birçok inanış ve ritüele de kaynaklık etmektedir. Hızır inanışı ve Hızır-İlyas geleneğinin temelini kış mevsiminin son bulup baharın gelmesi, tabiatın canlanması esası teşkil eder. İnsanların bu vesileyle çeşitli inanmalar neticesinde yaptıkları tören ve kutlamalar vardır. Esas itibarıyla Türk dünyasının birçok bölgesi ve Türkiye'de bahar bayramlarının en önemlisini oluşturur.

İslâm inancında Hızır bedenleşmemiş bir Melekimsi düşünen zekadır. Yüce Mevla"mızın dilediği yer ve zamanda, beklenilmeyen anda; ancak insanın kendi iç dünyasındaki ermişlik ölçüsünde gelmesi beklenen Melekimsi bir varlık, sanallaşabilen bir düşünen zekadır.

Rivayete göre; Hızır-İlyas ile kardeş veya yaygın inanışa göre de arkadaştır. Kur"an-ı Kerimde İlyas da İlyasîn biçiminde geçmektedir. Yani yeryüzüne inen onlarca veya yüzlerce İlyas vardır. Hepsi de Hızırlar gibidir.

Bu gibi bedenleşmeden belli kişilere görülebilen manevi kişilikler vardır. Halk arasında, halkın kendi idraki ölçüsünde teferruatıyla bilinen bir şahsiyetin ismi olup hikâyelerde ve efsanelerde önemli bir yer işgal etmektedir.

Halk arasında aldığı anlam ve yüklendiği görev itibariyle Hızır; âb-ı hayat hayat suyu/ ölümsüzlük suyu içerek ebedî hayata mazhâr olmuş ve zaman zaman insanlar arasında dolaşarak darda kalanlara yardım ve iyiliklerdeki, doğanın yeşillenmesini sağlayan, bolluk ve bereket, kısmet ve sağlık bahşeden bir velidir.

Bu gibi belli bir süre bedenleşebilen, sonra da buharlaşıp gözden kaybolan, ama Allah"ın cc dilediği anlarda yeniden belli insanlara görüntülenen Melekimsi varlılara yeşiller anlamında Hızır ve İlyas denmektedir.

Rûz-ı Hızır'ı yaz mevsiminin başlangıcı sayıp 6 Mayıstan 8 Kasıma kadar süren 186 günlük bir dönemi içine aldığını belirtir. Rumî 23 Nisan gününe rastlayan bu tarih hâlen kullandığımız Miladî takvime göre 6 Mayıs gününe tekabül etmektedir. Yılın 9 Kasım-5 Mayıs tarihleri arasını içine alan Rûz-ı Kasım ise kış devresinin ifadesidir. Bu dönem Kasım günleri olarak adlandırılıp 179 gün sürmektedir.

Resmî ve dinî kutlamalardan olmamasına ve sadece sivil toplum örgütleri ve cemaatler, belli fikir kulüpleri çerçevesinde kutlanmasına rağmen hem Türkiye'de hem de Türkiye dışında yaşayan Türkler arasında özel bir gün niteliğini, tarihî dönemlerde olduğu gibi günümüzde de korunmaktadır.

Bahar ve buna bağlı olarak bahar bayramı, Türklerin yalnız Türkiye coğrafyasında kutladıkları gün ve bu günde yapılan törenler değildir. İslamiyet'ten önceki dönemlerde de Orta-Asya'da görülen bahar ve yaza ilişkin kutlamalar bulunmaktadır. Bir geçiş dönemi töreni niteliği taşıyan Hıdrellez, üç merhaleden oluşmaktadır. 1. 6 Mayıstan önce yapılan hazırlıklar, 2. 6 Mayıs'ta yapılan törenler, 3. Bitiş uygulamaları.

6 Mayıs öncesi ev, çevre ve giyim temizliği, evlerde badana ve boya yapılır. Azerbaycan'da Hıdır-Nebi bayramı öncesi hazırlıklarının Şubat ayından itibaren yapılmaya başlandığı bilinmektedir. Makedonya Kanatlar Yöresi Türkleri, Hıdrellez'de un, arpa ve buğday ambarlarına bereket taşı koyarlar.

Hızır haftası bazı yörelerde üç gün oruç tutulur. Orucun son günü pişirilen çörekler dağıtılır. Ev ziyaretleri yapılarak pişirilen "Hızır Lokması" verilir. İftara doğru kesilen koyun, kuzu eti fakirlere dağıtılır. Gagauzların altı mayısta Ederlez Bayramı olarak kutladıkları törenlerde bütün köylerde kurban kesildiği bilinmektedir.

Kırım Türkleri Kıdırlez adındaki mitolojik bir varlıkla Eumi 23 Nisan, 6 Mayıs günü karşılaşacaklarına refah ve zenginliğe kavuşacaklarına inanırlar. Bu bakımdan pek çok şey Hızır hakkı için yapılır ve Hızır'a adanır. Bunun sebebi ise, İslamiyet'ten önceki dönem inanç sisteminde Türk insanının düşünce dünyasındaki Tanrı ve ahiret kavramının soyut bir kavramdan ziyade olabildiğince somutlaştırılması söz konusudur. Bundan hareketle, Hızır kültü de, sadece kült olarak kalmamış hayatın içinde yerini almıştır.

 Bu konudaki sosyal etkinlikler, eğer dinî vecheye büründürülürse bir bid"at olur. Eğer Kürtlerin yaptığı gibi teröristbaşını gündemde tutmak ve Kürtçülüğü diğer etnik gruplara üstünlük anlamında kullanırlarsa siyasi ir devlet suçu olur.

Şamanizm"in kutsal değerlerini egemen kılmak için ateş kültü işlenirse şirk kokusu yaymış olur.

Bu konuda kitaplar dolusu bilgiler vardır. Bir gazete köşesinde bu kadar yetinelim ve Hıdrellez kutlamalarının diğer günler gibi pek de muteber olmadığını bilelim. Ama milli bir gün olarak isteyenler kutlasınlar. Müslümanlık değerlerini alet etmeyelim. Biz Müslümanların Haram Aylar kapsamındaki günleri muteberdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR