Nihat Kahvecioğlu

Nihat Kahvecioğlu

Gizli Elektrik Tüketimi (II)..!

Aslında bu haftaki yazımın başlığı farklıydı ama geçen hafta yazdığım “Gizli Elektrik Tüketimi” başlıklı yazımın altına yapılan yorumlardan, konuyu biraz daha işlemem gerektiğini anladım.

Okurlarımdan aldığım yorumlardan küçük alıntılar yapıp, devam edeyim.

Mehmet ATALAY; “Ülke kaynakları sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız”. ESNAF"tan; “Tembellik varken kim kalkar fişi çıkarır” ve Sami YEŞİLYURT; “Ülke ekonomisine zarar verip, boşu boşuna tükettiğimiz elektriği ithal etmek zorunda kalırız.”

İşte sevgili okurlar, bu kısa alıntılar bile aslında çok şey anlatıyor. Ama ben yinede satır başları yaparak açayım.

Ülke insanı olarak yetinmek, aza kanaat getirmek huyumuz yok. Onda varda bende niye yok düşüncesiyle, evlerimizi elektronik eşya çöplüğüne dönüştürmedik mi. Allah aşkına bugün video kullanan kaldı mı? Ne yazık ki çoğu evde fişi takılı, süs eşyası gibi vitrinde durmuyor mu? Devri biten, kullanılmayan elektronik cihazlarımızdan bir an önce kurtulmalıyız. Hem evde kalabalık etmesin, hem de fişe takılı olarak, Gizli Elektrik Tüketmesinler. Haydi eski ve gizli elektrik tüketen ve kullanılmayan elektronik cihazlarımızdan kurtulalım. Çünkü ne demişti yorumcu okur “Ülke kaynakları sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız” ihtiyaçlarımızı kısalım.

Evde, gerilip oturduğu koltukta uzaktan kumanda elinde varken, kime elektronik cihazının veya cihazlarının fişini çektirebilirsiniz? O hiç keyfini bozar mı?

O paranın hesabını yapmaz, ülkeye sağlayacağı katkıyı da düşünmez. Yetmezmiş gibi belki de devlete olan vergi borcunu da ödemez. Evet, ESNAF rumuzlu okurum, tembellik etmeyelim. Kalkıp, kullanmadığımız elektronik cihazlarınızın fişini prizlerden çekelim.

Yorum yapan okuyucum yorumunda, ülke ekonomisine verilen zarardan bahsediyor. Kim düşünüyor ki ülkesini. O kendi cebini doldurma peşinde, ülke ekonomisi de neymiş? Bugün dünya ekonomisi daralma gösterirken, insanlar da daralmaya ayak uydurup, ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Bizim ülkemizde böyle mi? Tasarrufunda bir kar kalemi olduğunu, bu vatandaşa nasıl anlatacağımızın hesaplarını yapmalıyız. Hemen bir örnek vereyim. Akşam üstü şehir merkezinden semtlerine, evlerine dönen özel araçlara bir bakın.

İçinde iki kişiyi geçmeyen o kadar araç görürsünüz ki şaşırırsınız. Toplu taşıt araçlarını kullanırlarsa, boyları kısalır(!), havaları söner(!). Yazık değil mi, para vererek satın aldığımız yakıtı boşa harcamak. Satın almak zorunda kaldığımız elektriği “Gizli Elektrik Tüketimiyle” heba etmek. Yazık..!

Artık uyanalım(!). Devletime nasıl katkı sağlarımın hesabını yapalım. Gerisi ondan sonra gelir.

Elektronik eşya çöplüğü, ille de eski cihazlardan oluşmaz.Artık kombine cihazlar var. Yoksa bir tarafta CD, MP3 oynatıcılar, bir yanda video, öte yanda müzik seti. Bu kadar cihazı alıp bir kenara koymak, onlardan yılda bir kez faydalanmak, milli servet adına da bir kayıp. Bugün radyolar varken kim açıyor kaset çaları da, kaset dinliyor.

Ne diyordu yorum yapan dost “Ülke kaynakları sınırlı,ihtiyaçlar sınırsız” ülkenin ihtiyacı olan her şeye destek vermeliyiz, yoksa gelişmişlik hayal..!

Tembellik ruhu hepimizde var, ruhumuza işlemiş sanki. İnsanlar sokakta yürümez olmuş, sokaklar araçların istilasında. Park sorunu hat safhada. Şaşmamak lazım, bizler tuvalete de arabamızla gider olmuşuz. Havamı, tembellik mi belli değil. Hava olsa eskiden olurdu. Bırakın sokağı, caddelerde bile tek araca rastlamak zordu. O civarın bütün araç ihtiyaçlarını o komşu görürdü. Şimdi öylemi, artık her evde bir araç, bazı ailelerde de üç araç var. Kendine, hanımına, yetmedi, kızına veya oğluna. Üstelik gidilecek aynı noktalara üç araçla gitme lüksü.

Şimdi, bu anlayıştaki –yani maddi durumu aşmış- bir aileye, “Gizli Elektrik Tüketimini” ve “Ülkeye verdiği zararı” anlatabilir misiniz?

Her şey gönlünüzce olsun.

SEVGİLERİMLE.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nihat Kahvecioğlu Arşivi
SON YAZILAR