Nihat Kahvecioğlu

Nihat Kahvecioğlu

Bayramlar da eskidi

 Bayramdan sonra bayramla ilgili yazmak işin kolayı. Bende işin kolayını yapayım. Bayramlar gibi bizde eskidik. Nerde o eski günler, nerde ?
 Yıllar önce, gençlik yıllarımda zaman zaman yaşlı insan sohbetlerinde; “ Bizim gençliğimizde, bu böyleydi, şu şöyleydi “ sözlerine kızardım. Eskide ne bulurlardı derdim. Şimdi bizde belirli yaşın üzerine çıkınca başladık söylenmeye. Gel de söylenme!
 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutlama etkinlikleri içinde, Doğu parka gitmemin nedeni, eş dostla eğlenmek ve bilhassada uçak gösterileri. Oldum olası o motor sesini severim. Gezi alanında gözlemlediğim şey bayramdan zevk alan yedi yaş altı ve kırk yaş üstü. Hani en enerjik yaş grupları. Hayatlarından bıkmış gibiler. Belirli bir yaş üniversite bitirmiş işi yok, başka bir kesim meslek edinmiş yine işi yok. Yani karamsar bir yaş grubu. Daha genç olan yaş grubu çocukları yarış atlarına çevirmişiz, amanda aman okusunlar diye.Sosyal hayattan ilişkileri kopmuş gençlerin. Duyar gibisiniz “ Oğlum okuldan erken gel, matematik hocan gelecek.” “Kızım bak kursa geç kalıyorsun.” Anlaşılacağı gibi gün boyu okul peşinden, özel ders ve dersanelere.
 Çocukların aile bireyleriyle ve aile dostlarıyla ilişkisi kopmuş, robota dönmüş. Aile ortamlarına gidiyoruz; Coşkun çocuklar nerde? – Odalarında bilgisayarın başında. Güler, yiğenim, çocuklar nerde? – Dayı odalarında ders çalışıyorlar. HAYDAA! Nerde o gençlerin yaşlılarla entegrasyonu. İlişki kopmuş, kopmuş dostlar.
 Dönelim bayram alanına. Bilgisayarında her türlü oyunu oynayan, kendini neredeyse bilgisayarın içine sokan çocuk-genç, araba yarışından aldığı zevki, uçak gösterisinden alır mı? Umrunda bile değil!
 Zincir halkası gibi olması gereken aile ve toplum yaşamımız, ne yazık ki kopuk kopuk zincir halkalarına benziyor. O zaman bu zincirin gücü olur mu?
 Bir şekilde ananevi değerlerimize sahip çıkmayı çıkarken de yıkmamayı becermeliyiz. Tabi her şeyde eskisi gibi olacak diye diretemeyiz. Çoğu arkadaşım gibi lise yıllarımda bir çift ayakkabı ile bir yılı çıkarıyorduk. Bu böyleydi diye şimdide bir çift ayakkabı almayalım çocuğumuza. Ama bu 7-8 çiftte olmamalı. Tasarruf etmeyi, yetinmeyi ve tüm eşyalarını eş zamanlı kullanmayı bilmeli. Sene bittiğinde giymediği, kullanmadığı eşyası olmamalı. Bunlar kursla, özel dersle olmaz, yaşamda gördükleri ve yaşadıkları ile olur. İşte ailelere bunlar düşüyor. Unutmayın çocuğunuz robot değil. Yaşayan, yemek yiyen, su içen, büyüyen ve düşünen canlı bir varlık. Birazda bu tarafına bakalım, onlara değer verelim. Aile içinde söz sahibi yapalım, gereğinde onlara danışalım. Evin içinde yarış atı, robot olmadıklarını onlara hissettirelim.
 Genç gençliğini, yaşlı da yaşlılığını yaşamalı, iç içe hep beraberce. Ancak böyle birbirimizi anlarız.
 Nice mutlu bayram ve yarınlara.
 SEVGİLERİMLE.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nihat Kahvecioğlu Arşivi
SON YAZILAR