Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

Toki Dert Küpü mü?

 

 

        Büyük bir olgunluk içinde olmak lazım. Acının olduğu yerde önce acıyı paylaşmak, sonra acıya sebep olan unsurları bulup bunlara birlikte çözümler üretmek lazım.

        Selden önce de kimi insanlar tarafından her fırsatta eleştiri konusu olan Canik ve Toki konutları, şimdilerde çözüme ulaştıracak söylemlerden uzak. Bölge insanı hakkında söylenmedik söz kalmadı gibi. Ama ilahi adalet er yada geç tecelli edecektir de mazlum rahatlayacaktır.

        Selden sonra, insanların canlarını kurtarmaları ve suların çekilmesi birkaç gün sürmüştür. Okulların tatil olması dolayısıyla insanlar memleketlerinde, köylerinde veya tatilde idi. Gece yarısı gelen seli duyan site sakinleri, olay yerine gitmek istemişlerse de sel suları dolayısıyla ve güvenlik gerekçesiyle bölgeye yaklaştırılmamışlardır. Suların çekilmesiyle felaketin boyutları ortaya çıkmış, binaların tüm beyin kısımları sular altında kalmıştı. İlk günden sonra su verilebilmiş, üç dört gün sonra elektrik verilebilmiş, sonra doğalgaz verilmiştir. İnsanlar onbirinci kata, el feneriyle merdivenden günlerce çıkmışlardır.

        Bir bina güvenlik gerekçesiyle boşaltılmış, incelemelerde sağlam olmasına rağmen, insanlar tedirgin olmuştur. Bodrum katlardaki tüm kısımlar, tavana kadar su, çamur, lığ, çöp ve pislik dolmuş, kapıcıların ve diğer site yöneticilerinin evleri kullanılamaz duruma gelmiştir. Bazı binaların giriş katları da bir metre, yer yer yarım metre su ve çamur içinde kalmıştır, eşyalar ve evin donanımları kullanılamaz duruma gelmiştir.

        Binalarla ilgili zararları, sigorta şirketleri karşılamakta ve evdeki eşyaları da ildeki yetkili kurumlar karşılamaktadır. İnsanların bir daha hiçbir yerden temin edemeyeceği özel eşyaları da böylece kullanılamaz hale gelmiştir. Sel suları, insanların hayallerini de götürmüştür.

        Çevre illerden gelen belediye görevlileri, günlerce derdimize dermen olmuşlardır. Özellikle Samsun Büyükşehir Saski görevlileri ile Ankara Büyükşehir Aski görevlileri ekipleri, vidanjörleri, kamyon ve su tankerleri ile yaralarımızı sarmışlardır. İlkadım, Canik ve Büyükşehir belediye ekipleri sıcak yemek vermişler, Canik belediyemiz gıda, temizlik, giyecek yardımı yapmış ve gönüllü kişilerle mağdur halkla sıcak temas kurmuşlardır. Bölge milletvekillerimiz ve ilgili bakanlar da sitemizde halkın derdine derman olmaya çalışmışlardır. Kendilerine teşekkür ediyoruz ama daha yapılacak çok iş olduğu, biz Toki konutlarında oturan insanlar olarak gündemlerimizde.

        Birinci etap Toki konutları yaklaşık bin daire ve her daire yaklaşık 40 lira aidat veriyor. Dolayısıyla her ay yaklaşık 40 bin lira para toplanıyor ve bu paranın büyük kısmı elektrik ve personel giderlerine gidiyor. Toki konutlarında oturan insanlar zaten dar gelirli insanlar ve bu insanların her ay ortak kullanıma 10 bin lira elektrik parası vermesi çok fazladır. Her ay toplanan 40 bin liradan geriye para kalmamaktadır ve sitenin etrafına yapılması düşünülen duvar için ayrıca para toplanacaktır. Bu durum ise, her site sakininin Toki'den sonra dert yandıkları ikinci konuyu oluşturmaktadır. Bahçedeki kamelyaların sayısı ise çok komik. 480 dairelik sitede sadece bir adet kamelya bulunmaktadır. Bu sayının en az 10 adet olmasını ısrarla talep ediyoruz. Yetkilileri durumdan haberdar ettik.

        Binaların tüm beyin takımları bodrum katında dedik, yanlış söylemedik. Tüm elektrik sayaçları ve panoları, su vanaları, doğalgaz kombileri, telefon, internet, kapı otomatiği, alarm sistemleri, merkezi uydu sistemleri, asansör sistemi, ortak kullanım elektrik sistemleri, hidroforlar ve daha fazlası bodrumda ve sel sularının içince kullanılamaz hale geliyor, yazıktır günahtır.

        Her katta kat holünde yangın hortumu var ama vanayı açınca su gelmiyor. İki yıldır Canik Toki konutlarında oturuluyor ama tek bir toplantı yapılmadı site sakinleri ile. Herkes derdini site yönetimine anlatıyor, onlar derman olmaya çalışıyor. Arkadaşlar! Hiçbir kurum toplantı yapılmadan yönetilemez, diye kaç defa söylediğimi ve yazdığımı ben hatırlamıyorum. İnsanların yüzyüze gelip tanışmaları, konuşmaları çok faydalı bir durumdur. Hem kötü günleri için hem iyi günleri için dostluk kurmuş olurlar, hem de konuşarak deşarj olmuş olurlar. Bu hususu bir türlü anlatamadık.

        İnsanlar çocuklarının bisikletlerini, pazar arabalarını, boyacılar boya kovalarını yangın merdivenindeki boşluklara koymaktalar ama yasak. Giriş katlarda ortak kullanıma ait, her daireye birkaç metrekarelik yerler tahsis edilse acaba yanlış mı olurdu? Köylüler bile evlerini yerden bir metre yukarıya yaparken, Toki'nin mühendislerinin bu hatalarını anlamak mümkün değil. Üç artı bir dairelerin salon kapısının hemen karşısındaki wc kapısı da ayrı bir plan hatası. İşte Toki'nin dertleri ama iyi yanları daha fazla olduğu için buradayız, Toki'deyiz.        

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR