Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

SERMAYEMİZ SEVDAMIZDIR

Sermayeniz, sermayelerin en değerlisi olan insan sevgisi olduğu zaman, tüm zamanların tek kahramanısınız demektir. Eşrefi mahlûk olan insana hizmet etmek, bizim inancımızın da bir gereğidir. Kendisi için sevip istediğini, din kardeşi için de sevip istemedikçe, bir mümin gerçekten iman etmiş olmaz.

Bana bir adım gel, bin geleyim sana gibi cümleler şarkı ve türkülerimize de girmiş durumdadır. O yüzden burada insanımıza ait her şeyi, yine insanımızın doğruyu bulma amacına hizmet etmek amacıyla dile getireceğiz.

Eğitim camiasının güzide mensupları olan öğretmenlerimiz, bizim insanımızın gözünde çok değerli bir yer taşır. Çünkü yaşlandığında sana saygı duyulsun diye, her gün onlarca çocuğu bıkmadan usanmadan eğitir, şekillendirir. Otobüse bindiğinde sana yer verilsin diye büyüklere ve hastalara saygıyı öğretir, öğretmenler.

Okulun veremediğini hayatın farklı alanlarından öğreniyoruz. Örneğin gurbet hayatı, askerlik hayatı insana çok şeyi öğretiyor. İnsanı, tıpkı bir testerenin ağaca şekil vermesi gibi, yontup şekillendiriyor, terbiye edip olgunlaşmasını sağlıyor. Yoksa terbiye edilmeyen bir insanın, insan olma özellikleri çok azdır. Eğitimsiz olduğumuzda, domino taşları gibi birbirini yıkan, birbirine zarar veren kişiler oluruz. Haksızlığa uğrayan birinin, başkasına haksızlık yapması, şiddet uygulaması çevremizde sıkça rastladığımız bir durumdur. Tabiî ki bu durum bir çözüm değildir.

Gençlerimizin önüne her şeyi koymak, onlara kesinlikle mutluluk getirmeyecektir. Çilesini çekmediğin şey senin değildir. Cefasını çekmezsen, sefasını süremezsin. Bu yüzden onların önüne hedefler koyarsak ve bu hedeflere ulaşabilmelerinde onlara rehberlik edersek, en güzelini yapmış olacağız.

0-4 yaş arasında, çocukların zekâ gelişiminin yüzde yetmişi tamamlanır, diyor uzmanlar. O yüzdendir ki, bu yaş gurubundaki çocuklar her şeyi öğrenmek için sorular sorarlar ve çok hareketlidirler. Ben olmak, kendisi olabilmek için adeta uğraş gösterirler. Örneğin, bir çocuk televizyondaki insanların yerine kendini o kadar koymuş olmalı ki, dört yaşında iken televizyonu kırıp içine girebiliyor.

Eğitim ve insan sevgisi her kademede şart. Bizim toplum olarak iki şeye ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Birincisi birbirimizi sevmek, ikincisi de çok çalışmak. Bu iki şeyi yaptığımızda bizim sırtımızı yere kimse getirmez. Çünkü birlikten kuvvet doğar.

Birçok konuda sorunlarımızı en kalıcı bir şekilde yalnız ve ancak eğitimle çözebiliriz. Eğitimli insan bilinçli insandır. Sağlığını korur, elektrik hırsızlığı yapmaz, evliliğinde mutludur, işini doğru yapar, şiddet uygulamaz, vergi kaçırmaz, trafik kurallarına uyar. Eğitimsiz insan ise bunların tam tersini yapar. Gençliğinde para kazanmak için sağlığını harcayan, yaşlandığında ise sağlığını kazanmak için parasını harcayan kişiler oluruz.

Tıpkı şehirlerin alt yapısı gibi. Her bir iş için yolu kazıp, iş bittiğinde tekrar kapatıp sonra başka bir iş için tekrar açmak ne kadar doğrudur ki? Çünkü gelişmiş ülkeler, dünya bunu böyle yapmıyor. Yolların altında betondan tüneller var ve bu tünlerin içinden, elektrik, doğalgaz, telefon, internet, su, atık su gibi tüm şehir için gerekli olan her hat buradan geçiyor. Bunu biz de yapabiliriz, yeter ki bu bilince sahip olalım.

Yeni Türkiye, birçok konuda zorlukları ve yanlışlıkları da beraberinde getirse de güzel işleri de görmek gerekir. Örneğin, TRT Anadolu gibi bir tv kanalı var ve burada Anadolu'nun birçok özelliklerinin yanı sıra, yerel basınından örnekler de veriliyor. Çünkü yerel basın bir ülkenin çok şeyidir. O ilin ve ilçenin kültür arşividir, bilgi deposudur, kültürünü ve yaşantısını yansıtır. Yerel basın, o toplumun aynasıdır, göstergesidir, eğitici ve yönlendirici bir özellik arz eder. Bu yüzdendir ki ben şahsen, en az ulusal basın kadar yerel basına önem veren ve özen gösteren bir kardeşinizim. Sizin bu ilgi ve desteğiniz var olduğu sürece sizlerle, insanımızın önündeki engelleri konu almaya, hayatın güzelliklerini yansıtmaya devam edeceğiz. Yüzünüzden gülümseme, kalbinizden sevgi eksik olmasın değerli okurlar, kalın muhabbetle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR