SENİN DEĞERİN NE KADAR?

Malum Hoca Nasrettin merhumla Timur arasında geçtiği varsayılan bir fıkra vardır: Timur hamama gitmiş, hamamda Hoca Nasrettin merhumla karşılaşmış. Hoca sözünü esirgemeyen biri olduğu için Timur hocaya laf atmış: “Hoca” demiş. “Bana değer versen kaç para ederim” diye sormuş. Hoca şöyle bir Timur'a bakmış ve “40 akçe” diye cevap vermiş. Timur “Hoca 40 akça üzerimdeki peştamal eder” demiş. Hoca da “Zaten bende 40 akçayı peştamala vermiştim” der. Böylece Timur'a gereken dersi verir.

Bu fıkradan bazı dersler almak gerekir elbette. Hepimizin dostları arkadaşları hatta çok yakın sevdikleri vardır. İş için yahut değişik sebeplerle beraber olduklarımız kişilerle ilişkilerimiz olması çok doğaldır. Hatta kendi ailemiz içinde bile eş, anne, baba, evlat gibi çok yakın gördüklerimiz de bunlara dâhildir. Samimi gördüğümüz kendimize göre çok değer verdiğimiz bu insanların gözünde biz acaba hoca merhum hesabı kaç akça ederiz. Ben bunu biraz daha soyutlaştırarak şöyle sormak istiyorum: Bizim çok değer verdiklerimiz yahut yeterince değer vermediğimiz kişiler bize ne kadar değer veriyorlar? İsterseniz bunu puan olarak değerlendirelim. Diyelim ki tanıdığımız bir dostumuza sorsak, “bana yüz üzerinden puan vermeni istesem kaç puan verirsin?” Bu soruyu sevdiklerimize arkadaşlarımıza dostlarımıza çocuklarımıza bile sorabiliriz. İnanın o kadar enteresan sonuçlar alacaksınız ki sizde şaşırabilirsiniz. Sizin çok değer verdiğiniz yüz üzerinden yüz puan verdiğiniz bir dostunuz size yetmiş puan verebildiği gibi, sizin yetmiş seksen puan verdiğiniz kişi sizi şaşırtabilir ve size 95-100 puan verebilir. Önemli olan sizi puan olarak değerlendiren kişinin gerçek içinden geçeni söylemiş olmasıdır. Peki, biz bu puanlamadan sonra ne öğrenmiş olacağız? Şöyle ki, iş arkadaşı olduğumuz kişinin bizim nazarımızda 95-100 puan civarında değer alması o kadar önemli olmayabilir. Ancak çok yakın ilişkide bulunduğumuz kişi ve kişilerin verdiği puanlar yahut bizim verdiğimiz puanlar çok önemlidir. 70 li puan verdiğimiz veya bize 70 li ve bunun altında puan veren kişilerle dostlukların beraberliklerin yürümesi çok zor hatta imkânsızdır. Bu durumda olan kişiler nerde nasıl hata yaptıklarını çok iyi etüt etmelidirler. Mümkünse bu kişilerle en kısa zamanda beraberlikleri tekrar gözden geçirilmelidir. Hatta kendimizin kullanılmış olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Ancak bunun yanında bize 90 ve 90'nın üzerinde puan vererek değerlendirenlerin de kıymetini çok iyi bilmeli ve o kişileri kaybetmemek için onlara karşı hata yapmadan bu beraberlikleri devam ettirmeliyiz. Eğer bizim 100 puan ve 100 *** puan verdiklerimiz veya bize bu şekilde puan veren kişiler müstesna kişilerdir. Onları üzmek bir yana başımızın üzerinde tutmalıyız. Bu şekilde 100 puanın üzeri tabir edilen yıldızlı puan alacak kişiler nerede ise yok denecek kadar azdır. Ama olur ya bakarsın denk gelebilir. Bu durumda kendi değerimizi de bir nebzecik de olsa anlamış oluruz ve bizde çok değer verdiğimiz kişilerin bize nasıl baktıklarını yakından görme fırsatını bulmuş oluruz. Her ne kadar bazı acı gerçeklerle karşılaşmak ağır olsa da, yanlış bilmekten acı olan doğrular her zaman iyidir.

Deneyin inanın enteresan sonuçlar alacaksınız.

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşar Koca Arşivi
SON YAZILAR