Kaadafi'nin "Yeşil Kitabı"ıda Devriliyor

Kaddafi'yi 1969'da tanımıştık.

Albaydı…

İdris el Sinusi'yi devirmişti.

Sinusi tarikattı.

Mevlevilik üzerine kurulmuştu.

Cemaatler, siyasi bütünlüğü korumada Müslümanlara öncülük etti.

Libya'daki Sünusi Tarikatı'nda ilk şeyh Ali el-Sunusi el-İdrisi'dir.

Berberi ve Arap kabileleri arasında irşad ve hizmet faaliyeti hızla yayıldı.

Tarikat, önce İtalyanlara

Ardından Fransızlara karşı silahlı mücadele verdi.

Albay Muammer Kaddafi

İktidarı eline geçirdi.

komünizme ve kapitalizme bir alternatif

Aytül Kantarcı diyor ki;

"Yeşil Kitap"ta;

"Üçüncü Evrensel Teori"yi geliştirdi.

iktidarı çeşitli halk komitelerinin elinde tutuyordu.

Yeşil Kitap;

modern liberal demokrasiyi reddediyor;

"halk komiteleri" temeline dayalı

"doğrudan demokrasi" biçimini savunuyordu.

Ancak pratikte, bir otokratik siyasi baskı aracı idiler.

 İslam'ın temel ilkeleri ve yerli sosyalizm…

Yani tam İslam değil;

Mısır cumhurbaşkanı Abdülcemal Nasır öldü.

Kaddafi Arapların liderliği rolüne soyundu.

Araplar kendisine pas vermedi.

Ciddiye alınamayacak kadar hayalperest olarak görüldü.

 Afrika kendisine "Irak ve Suriye'den daha yakın oldu"

İşte Yeşil Kitap da devrildi.

Kaddafi iktidarı oğullarından Seyfulislam'a devretmiş.

Sefulislam; İslam'dan uzak;

Batı yanlısı mühendis…

 “Benim babam, benim oğlum” anlayışı…

Yemen Devlet Başkanı Salih, “oğlum aday olmayacak”!

ardından Mübarek aynı sözü verdi,

şimdi de Kaddafi'nin oğlu televizyonda;

halkını tehdit etti:

 “Benim babam” “Mübarek değil, ona göre...”

 “İç savaş çıkar, biz Libya ordusu babamın arkasındayız.”

Mübarek de aynı yöntemi denemiş;

meydana atlı, develi adamlarını sürmüş;

göstericiler öldürülmüş, arkasında da televizyona çıkıp,

“protestocuları öldürenlerden hesap sorulacak” diyebilmişti.

Kaddafi, Mübarek'ten farklı;

Komşu Cad'dan ithal ettiği;

“paralı askerlerinin nişancılarını” devreye soktu,

vatandaşlarını uzaktan vurduruyor.

Şurası artık çok açık biliniyor ki,

Arap dünyasının diktatörleri,

35-40 yıllık saltanatlarını bırakmaya niyetli olmuyor!

oğullarına geçmesi için de hazırlıklarını yapmışlar.

Bir de demokrasi demişler.

Kaddafi'ninki ise katmerli demokrasi.

Onunkinin adı, “doğrudan demokrasi!”

Öyle bir “doğrudan demokrasi” ki,

doğrudan babadan oğula geçiyor!

Mübarek son ana kadar

isyan edenin kendi halkı olduğunu bilmiyormuş gibi,

“Dış güçlere boyun eğmeyeceğiz, Mısır'ın gençleri...”!

Aynı aymazlık Kaddafi ve oğlunda da görülüyor.

“Artık yeter” diyen halk Libya halkı değilmiş gibi,

“Libya'yı İtalyanlara ve Türklere bırakmayacağız” diyorlar.

CHP zihniyetinde bir adam!

Göstericilerin üzerine gerçek mermi sıkıyor

Halkına kan kusturuyor.

Kaddafi'yi bir saray darbesiyle devrilebilecek

Olur mu, olur.

Umman Sultanlığında

Sultan Kabus babasını devirerek iktidarını ele geçirdi.

Katar Emiri aynısını babasına yaptı ve yerine geçti.
Seyfülislam Yemen İmamı Yahya…

Sultan Kabus'un babası gibi dünyaya kapalı

ülkesini dünyaya kapattı.

Ülkesinin petrol gelirlerini

bölgesel ve uluslararası maceraları uğruna

Batılı şirketler altyapı projeleriyle alakalı çok iştahlı ve pek hevesliler.

Seyfülislam da tam aradıkları cinsten bir adam.

Seyfülislam babasıyla batılılar arasında arabuluculuk yaptı

Kaddafi henüz devrilmedi

ama göstericiler Yeşil Kitap maketini yıktılar bile.

Özellikle Libya'nın doğu bölgelerinde

Kaddafi'nin 41 yıllık iktidarına karşı büyük bir öfke nöbeti ve halk hareketi var.

Hareketin başını muhalif duruşuyla;

muhalif bir şehir olarak anılan Bingazi çekiyor.

Derne, Beyza Tubruk gibi şehirler de peş peşe devrim ateşine katılıyor.

El Cezire Kanalına göre;

Bingazi'de trafik polisi ve güvenlik güçlerinin kalmamış

şehri terk etmişler.

oğullarından Saidi Kaddafi;

şehirde üslenen baltacıları…

Afrika ülkelerinden getirilen paralı eşkıyaları…

göstericilerin üzerine salmış!

Afrikalı paralı askerlere veya eşkıyaya

öldürdükleri her Libyalının başına 12 bin Libya dinarı vaat etmiş.

başkent Trablusgarp Kaddafi yönetimine ve ailesine yakın!

Nefati Camii gibi büyük camiler kuşatma altında!

Camiler devrimin yakıt mahalli,

cuma günleri ise hareket saati.

Libya rejimi de cuma günü bütün camileri tarassut altına almış!

rejime sadakatinden şüphe ettikleri hatipleri minberden uzaklaştırmış.

minberlerden rejimin propagandasını yapmış ve yaptırmışlar.

Kaddafi devrim kıvılcımının Libya'ya atlamaması için çok çaba sarf etmiş

Bin Ali'ye sahip çıkmış!

devrim dalgası Mısır'ı sarınca Kaddafi'nin etekleri tutuşmuştu.

Domino taşları Bin Ali ve Mübarek'i devirmişken

Kaddafi'ye de uğraması nasıl olmaz ki!

ülkeyi doğrudan demokrasi ile yönetiyorum dese de…

halkın ilk olarak saldırdığı mekanlar Halk Komiteleri.

Kaddafi devrime katılacak kabilelere yüklendi.

Görgü tanıkları:

paralı askerler Beyza şehri gibi şehirlerde katliamlar irtikap ediyorlar!

halkını sindirmek üzere Afrika kökenli paralı askerleri istihdam ediyor.

Kaddafi 'ben de devrimciyim'

'devrim lazımsa onu da biz getiririz.

Türkiye'ye kafa tutuyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız:

“müteşebbis olarak giden…

orada çalışan hiç bir vatandaşımız;

Libya'nın iç işlerine karışmamıştır.

veya oradaki olaylar içinde yer almamıştır”.

Bizim, başkasının işine karışmak gibi bir niyetimiz olamaz”
“Libya dost ve kardeş bir ülkedir,

halkı Türk halkına büyük sevgi ve sempati duyan bir halktır”.

Kıbrıs savaşında o halk mühimmat göndermiştir
Libya Türkiye için dost bir ülkedir; öyle kalacak!

Deccallar gidecek; mehdi gelecek;

Huzur… güven gelecek.

Ezilmiş siyasi Müslümanların eli yukarı kalkacak.

İslam gelecek…

İ'lâ'-i Kelimetüllah mefkuresi bayraklaşacak!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR