Zaman zaman arkadaş toplantılarında kıran kırana sohbet ve tartışmaların neticesinde,insanların çok şeye karşı duyarsız kaldığı ve sesini çıkarmayarak ‘’Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’’ mantığıyla hareket ettiği sonucu ortaya çıkar.

 Eeee..! Biz duyarsız kalmadık ve karşı çıktıkta ne oldu?

       Geçenlerde bir arkadaş toplantısında,Osman SONSES arkadaşımda vardı.Osman SONSES’le ne zaman tanıştığımızı hatırlamıyorum ama uzun bir süre olduğunu biliyorum.Bu uzun süren tanışıklığımızın sonunda geldiğimiz noktada,iyi bir arkadaş ve dost olduk.

       Yazılarıma yapılan eleştirilerde,köşeme arkadaşlarımı taşıdığımdan da bahsedilir.Doğrudur.Tabikii tanıdığım ve vasıflarını bildiklerimi konumu itibariyle köşeme taşıyorum.Çünkü onları iyi tanıyorum.Tanımadığım insanların vasıflarından,yanlış ve doğrularından nasıl bahsedebilirim ki.

       Osman SONSES,bu köşede sıkça duyduğunuz isimlerden biridir.Deli dolu,çalışkan,azimli,düzgün ve dürüst bir arkadaşımızdır.Yine dost toplantılarından birinde, Osman kardeşimiz;’’Başkan yaz şu gerçekleri.Cesaretli ol.’’ İfadesini kullanınca şaşırmadım değil.Çünkü,düşüncelerimi ve fikirlerimi her ortamda çok rahat söylediğimden,arkadaşlarım arasında lakabım’’Radikal başkan’’dır.Karşılığı ise;‘’Dik duran,boyun eğmeyen ve kimseden çekinmeyen’’dir.

      DENGE GAZETESİ’nde;Genel yayın yönetmeninden,köşe yazarlarına kadar,kim cesaretli değil ki.Çünkü kimseden bir beklentimizde yok,çıkarımızda.

        Gerçekleri yaz ve cesaretli ol diyen LADİK’li Sevgili Osman SONSES kardeşim,geçenlerde LADİK’e gitmiştim.Geçen dönem yerel seçimler öncesi,Ladik Belediyesi Başkanlığına aday adayı olan arkadaşlarla ilgili tespitler yapıp,gerçekleri cesaretle yazmış ve açıklamıştım.Sonucu ne oldu? Biz savcılığın yolunu tuttuk ve aday olamaz,olmamalı dediğimizde,belediye başkanı olup belediyenin yolunu tuttu.Anlaşılacağı gibi sizin,gerçekçi ve cesaretli olmanız yetmiyor.Karar verici olanlarında,gerçekçi ve cesaretli olması lazım.Yani hiçbir şey tek taraflı olmaz,olamaz.Olursada atalarımızın dediği gibi’’Havanda su dövmek’’olur.Ama ne olursa olsun,ben dik durup yazmaya devam edeceğim.

        LADİK gezim sonrası;Yerel seçimlerde,Ladik Belediye başkanlığı için aday adayları hakkında yazdıklarımın ne kadarda doğru olduğu ve böylece haklı olduğumda tescillenmiş oldu.Ladik halkı,hizmet alamadıklarını ve mağdur olduklarını söylemektedir.En doğru ve gerçekçi bilgide,ilçede yaşayan insanlarımızın söyledikleridir.Ladik İlçesi,hem hizmette geri kalmış oldu,hem de halkına yazık.Bu durum için halkında yapacağı bir şey yoktu.İlçe halkının belediye başkan adayını belirlemede,ne şansı vardı,nede yetkisi.Olsada kim sordu ki.Buna rağmen halk kendine düşeni yaparak,tuttuğu siyasi partinin adayına oy verdi ve başkanını seçti.Aldığı hizmette ortada.Ne yapsın?

        Her şey gönlünüzce olsun.

        SEVGİLERİMLE.