Devleti Kuran Siyaseti İrade

Türkiye Cumhuriyetinde CHP kendisini “Devleti kuran Siyasi İrade” olarak görmektedir.
1923"ten beri kurulan sivil toplum örgütleri de bu mirasa konmaktadır. Milletin iradesini köylüde değil de Ankara"daki milli şeflerin çevresinde görmektedir.
İşte AKP bu anlayışı tamamen ortadan kaldırmak üzere…
Daha önce MNP, MSP, RP, FP… bu işlevi üzerine almıştı. Ama kendisini dini ön plana çıkararak açık hedef gösterdiğinden beş kere kapatılmış ve yeniden açılmıştır.
Karşı siyasi oluşumlar, Erbakan Hoca"yı her zaman kahkahalarla karşılamış ve kendisinden hiçbir korku görmemiştir. Her kapanış, silbaştan başlamayı gerektirdiğinden Erbakan hareketi hiçbir zaman tehlike oluşturmamıştır.
“Milli irade devleti kuran iradedir. Bir de siyasi irade vardır. Seçimden sonra Ankara"da Anayasa"nın üzerine yemin edip, sonra milletvekili oluyoruz”.
“ Milli irade deniyor.. Milli irade Anayasa"ya yansıyan yönüdür.. Devleti kuran iradedir. Bir de "siyasi irade" vardır.. O da seçimlerde aldığı oy ile kullandığın yetkilere yönelik iradedir... Milli irade sadece sandıkta şekillenmez. Milli irade bağımsızlık savaşında, Kuvayı Milliye"de, Sakarya"da, Kocatepe"de gerçekleşti...” Baykal
Görüldüğü gibi Baykal, Türkiye Cumhuriyeti"nin kuruluş felsefesini çok iyi anlatmaktadır.  Üniversite Senatoları, YÖK, Anayasa Mahkemesi, büyük İşçi Kuruluşları DİSK ve Türk İş, Yasama, Yürütme ve Yargı kuvvetlerinin ardından dördüncü kuvvet olan medyayı oluşturan TV kanalları ve trajı yüksek gazeteler de tamamen CHP"nin emrindeydi. Erbakan Hoca: “Glu glu dansı”, “Kör horoz Dövüşü”… benzetmeleriyle bir yere kadar geldiyse de daha ileri getirilmedi; hemen kapatıldı ve rejim için hiçbir açık tehlike olamadı. Kuruluş felsefesini de gerçekleştiremediğinden seçmenlerinde tedirginlik oluştu ve heyecan sönmeye yüz tuttu.
İşte o zaman onun içinden AKP doğdu. Üstadından aldığı derslerle hedef tahtasına daha az çıktı.
Din milliyetçisi, ırk milliyetçisi, sağcı ve solcu biçimindeki dört siyasi oluşumu bir çatı altında toplamayı hedefledi ve kısmen de olsa başardı:
“ Bir sosyal demokrat olarak bunu söylemek bana acı veriyor ama Türkiye"de kendimi CHP"dense, AKP"ye daha yakın hissediyorum. Son 5-6 senede AKP sosyal demokrasi adına CHP"den çok daha fazla şey yaptı.. CHP ile görüşmek zaman kaybı...” Avrupalı Sosyal Demokrat
Bu kadar sinsi ve alttan almasına rağmen yine de kapatılma tehdidinden kurtulamadı. Anayasa Mahkemesi:
AK Parti nin laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği, dinin ve dinsel duyguların istismarı nedeniyle laikliğe aykırı görülen davalı parti eylemlerinin toplumu devlete ve siyasete yabancılaştırması yoluyla demokratik işleyişi engelleyebileceği ve anayasal düzenin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açabileceği gerekçesiyle 2008 de aldığı Hazine yardımından 1/2 oranında yoksun bırakılmasına karar vermişti..
Anayasa nın 2. maddesinde öngörülen laik Cumhuriyet ilkesi, egemenliğin ulusa ait olduğu, ulusal irade dışında herhangi bir dogmanın siyasal düzene yön vermesi olanağının bulunmadığı, hukuk kurallarının dinsel buyruklar yerine demokratik ulusal talepler esas alınarak aklın ve bilimin öncülüğünde kabul edildiği, çoğunluk ya da azınlık dinine, felsefi inançlara veya dünya görüşlerine mensup olup olmadıklarına bakılmaksızın, din ve vicdan özgürlüğünün ayrımsız ve ön koşulsuz olarak herkese tanındığı ve anayasada öngörülenin ötesinde herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmadığı, dinin kötüye kullanılmasının ve sömürülmesinin yasaklandığı, devletin tüm işlem ve eylemlerinde dinler ve inançlar karşısında eşit ve tarafsız davrandığı bir cumhuriyeti öngörmektedir..
Bu uzun cümle kağıt üzerinde kalmıştır. Bir kere milli iradenin adresi değiştirilmiştir. Dinî düşünce tamamen devletin güdümüne alınmıştır. Demokrasi anlayışı büyük ayara almıştır. Millet ile devlet arasında büyük uçurum oluşturulmuştur.
İşte AKP bu aksaklığı iyi anlamış ve millete iyi anlatmıştır ki büyük bir çoğunluğu arkasına almayı başarmıştır.
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR