Demokrasi; kabaca meclis ve  başkanının halk tarafından seçilmesi, yönetimde eşit hak sahipliği anlamlarında kullanılmasına karşın, milletvekillerini kişi olarak halk belirlemiyor. Her ne kadar demokrasi adı verilsede bunun adına, tanımla uygulamanın düzenlenme ihtiyacı vardır.  Sizin inandığınız ve ona yüklediğiniz anlamdan daha ileriye gidemez demokrasinin tanımı. Çünkü yaşanılanlar göstermektedir ki, demokrasi anlayışı yada uygulanışı farklılıklar göstermektedir. Seçimlerde oy verdiğiniz partinin iktidar olması sizin yönetime katılmanız anlamına da gelmemektedir. Sizin seçtiğiniz parti, belli bir oranda sizin fikirlerinizle , ideolojisi  örtüşürken, mecliste alınacak bir kararı ben bu kararı kabul etmiyorum deme hakkınızda yoktur. Doğaldır ki yönetimde eşit hak sahipliğinden bahsetmek anlamsızlaşmaktadır.

 Ukrayna ve Vietnam meclisleri genelde çok hareketlidir. Kavga başladı mı sonu gelmez bir kargaşa oluşur o meclislerde. Biz de bazı itiş, kalkış ve sık küfürlerle kendini göstermektedir bu hareketlilik. Fakat son zamanlarda, tüm dünyada ender karşılanan olaylar yaşanmaktadır. Vekillerin her eylemde baş köşede olmaları, görüntü ve işlevleri bakımından abes bir duruma işaret etmektedir.

 Cumhuriyet halk partisi adına yazılmış yazımda, ''vekilleri ,sokaklarda taş atarken değil , meclis'te ülke meselelerine kafa yorarken görmek istiyoruz.'' Yazısına, olumlu, olumsuz tepkilerle karşılaşmıştık. Vekilin sokakta taş atmasının demokratik bir hak olduğunu söyleyenlerin fikirler de saygı duyuyorum. Yarın sokakta taş atan vekiller ülke yönetimine sahip olduklarında, aynı tarz bir eylemle karşılaştıklarında taraftarlarıyla birlikte adamlar demokratik haklarını arıyor mu ? diyecekler, yoksa sokaklara çıkılmasının anlamsızlığındanmı? dem vuracaklar.

Mecliste görevli kişilerin sokaklarda olması, devletin saygınlığının ve itibarının zedelenmesi görüntüsünü oluşturmaktadır. Çünkü dokunulmazlığı olan bu insanların, kolluk kuvvetleriyle karşılaştıklarında, güvenlik güçlerine karşı tutumları, devletin ciddiyetini, aynı şekilde emniyet unsurlarının müdahalesinde ise devletin seçilmiş vekillerin çaresizliği devletin itibarına yönelik yapılmış bır hareket olacaktır ki, buda devletin ciddiyetini ortaya çıkartmaktadır.

Vekil sokaklarda kolluk kuvvetleriyle mücadele edeceği eforu, devlet meselelerine yönlendirmeli, bölgesindeki olumsuzlukların  haksız kazançların, vurgunların takipçisi olması gerekirken, sokaklarda eylemlerde yer alması, tükenişin resmidir.

Bu ülke vekilin oğluna dokunulmasıyla devletin memurlarının yaşadıkları olumsuzluklarıda görmüştür. Yine bu millet sadece görevi verilen emri yerine getirmek olan polisin, vekilin ağzından çıkan küfürleri sineye çekişindeki çaresizliğinide görmüştür. Eskiden , işçi hakları, okul, hastahane , ulaşım vs deki aksaklıklar yüzünden eylemler yapılırken, şimdi yeşilin korunmasına yönelik çalışmalardan dolayı eylemler yapılmakta, bundan çıkan anlam ise devlet politikalarının olumlu  olduğu yönündedir. Doğal olarakta halk inandığı doğrunun peşinden gidecektir. O nedenle sokaklarda eylemlerde olmak sadece o fikri benimseyen halk tarafından takdir görür. Böylesi bir parti muhalefetteyse yapacak olduğu şey farklı toplumlarında gönlünü kazanmaktır. Farklılıklara ulaşamazsanız sizi destekleyen insanlara karşı ihanet etmiş olursunuz.

Demokratik hak arayışı sokaklarda yakıp yıkmayla aranıyorsa, en gelişmiş diye tabir edilen ülkelerde hergün olayların önüne geçilememesi gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki bu halk artık bilinçlendi, yenilgilere kılıf aranacağına, neden kaybedildiğinin  sorgulanması gerekmektedir. Sonuçlar açıklandığında oran değişmemişse nedenin sorgulanması gerekir. Demokratik hak arayışını kanunların belirlediği çizgide halk , bundan çıkardığı sonuçlarlada meclistede vekil yapar. Vekilin orada olmasından dem vurmakta başın kuma sokulmasından başka bir şey değildir.