BİR ZAMANLAR ARINÇ VARDI

Eve,e
Erbakan Hoca’dan miras kalanlar arasındaydı.
Bülent Arınç…
Abdullah Gül…
Abdullatif Şener…
Abdullah Gül beraberliğinde;
Tayyip Erdoğan grubu;
Bazı mahfillerde toplantılar yapıyordu.
Bülent Arınç da ağabeyiydi.
Dahaları da vardı;
Askerin adamı; Cemil Çiçek derlerdi.
Kürt temsilci Abdulkadir Aksu.
Tarandı… tarandı;
Nihayet iktidar oldular;
Dökülenler oldu.
Kalanlar arasında;
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu.
Ilımlı bir yol izledi.
Erdoğan’a rağmen!
Bülent Arınç TBMM Başkanı
ve Hükümet sözcüsü oldu.
Ağabeyiliğini yaptı;
Ama zaman zaman azı dişini de;
Çıkardı.
Tayyip Erdoğan dişlerini sıktı;
La havleler çekti.
Hani 1 Mart tezkeresi vardı.
1 Mart 2003’te “TBMM Başkanı” sıfatıyla;
1 Mart hayırlara vesile oldu” diyecekti.
Erdoğan 1 Mart'ta devlete yenildi!
Erdoğan tezkereyi savundu;
ama ipler Gül'deydi.
Gelelim daha sonraya;
Akit yazarı açtı ağzını;
Yumdu gözünü:
“Bülent Arınç;
CNN'de niye ağlayıp;
Aydın Doğan'a yağcılık yaptın,
utanmadın mı,
sen nasıl Müslümansın!”…
Hele şu Dolmabahçe Mutabakatı!
Arınç, CNN’de haykırdı:
“bu konuda, akil insanlar;
heyetini kuran oydu,
görevlendiren oydu”…
“MİT TIR’ları konusunda,
çok ağır suçlamalar var.
Böyle bir suçtan dolayı ne tutuklanması,
ne dava açılması ne de mahkemenin;
bir ceza kararı vermesi mümkün değil”.
Bülent Arınç Fethullah hayranı…
Bakın neler söylüyor:
bugün paralelle mücadele kapsamında;
açılan o kadar davalar var ki;
üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi;
arzu ediyorum.
Bunlar, silahlı terör örgütü diye başlayan,
öğrencilerinin önünden alınıp götürülen;
kadın öğretmenlerle…
2 aydır cezaevinden tutulan kadınlar!”
Bakın kimin dilinden konuşuyor:
“Hakim ve savcıların;
adalet ve vicdandan başka bir takım;
korkularla hareket etmesi;
bugün en büyük sorun.
Belli yerlerden talimatlar almaktan
korkuyorlar” dedi Arınç.
Tıpkı Paralelcilerin ağzını konuşuyor.
Arınç şimdi ne yapıyor?
Çalışmalarını, TBMM'de kendisi gibi;
eski Meclis Başkanları'na;
tahsis edilen büroda;
zaman zaman orada…
zaman zaman da Ankara'daki;
bürosunda sürdürüyormuş.
Suçlamaları o kadarla da kasa iyi;
Bakın neleri daha diline doluyor;
“Oslo sürecinde konuşulanlar,
üçüncü bir dünya ülke ülkesinin de
yer almasıyla ilgili oradaki görüşmelerin
nasıl sızdığı ayrı bir konu.
Bu bir şeyler ümit edilerek;
sızdırıldığını düşünüyorum.
Deşifre olduğu da iyi oldu.”
Oradaki görüşmeleri devletin;
bir yapısı olarak MİT'in görüştüğü de
ortaya çıkmış oldu.
Bunun üzerinden;
hükümet yıpratılmaya çalışıldı.
Habur girişleri önemli bu konuda! dedi.
“Kapıdan girenler gösteriye dönüştürdüler.
Sonra da;
Öcalan'ın talimatıyla geldiklerini söylediler”
Suçlamalarını sürdürdü Arınç...
Bu konuların hiçbirinde;
Hükümetlerin yanında yer almamış.
Oysak bana göre;
Burada yine Bülent tutarsız!
Tonyalı; Konyalı asker arkadaşını
Tonya mezarlığının içine sokmuş:
- Ha purası da güzel yerdur da!
Konyalı, lahavle çekip Tonya mezarlığına;
girmiş. Sağa sola bakarken;
mezar taşlarındaki tabancalar;
dikkatini çekmiş...
Bazısında bir tane… bazısında iki tane…
bazısında üç tane… bazısında beş tane;
tabanca şekli var.
Hayret etmiş!
Tonyalı,
Konyalı arkadaşının şaşkınlığını görünce,
anlatmaya başlamış:
- Ha bu bir tabancalı demek;
vurdi, vuruldi demektur.
İki tabancalı vurdi, vurdi,
vuruldi demektir.
üç tabancalı; vurdi, vurdi, vurdi;
vuruldi demektur.
Bu altı tabancalı var ya!
ne adam idu, ne yiğit uşak idu!
vurdi, vurdi, vurdi, vurdi, vurdi, vurdi;
ve de vuruldii...
Konyalı iyice şaşırmış;
gözü ileride duran bir başka mezar taşına;
ilişmiş.
Bu taşın üzerinde tabanca şekli filan yokmuş...
Eliyle göstermiş:
Üç vurdu ama şimdi bir vurdu ki;
Sesi Bağdat’tan duyuldu.
Konyalı iyice şaşırmış ve gözü ileride
bir başka mezar taşına ilişmiş.
Bu taşın üzerinde tabanca şekli filan yokmuş...
Eliyle göstermiş:
- Peki bu ne?
- O mi? Ne vurdi, ne vuruldi;
pisipisine yatayi ha burada! demiş.
İşte Gül… İşte Arınçlar!...
Hani Sur! Hani Cizre! Nerde Slopi?
Kırk yıldır PKK’nın şatolarının;
Kurulduğu tüm kaleler…
Milli varlığımız ve gücümüzle;
Artık Milli sınırlarımız oluyor.
40 yıldır Güneydoğu insanıyla;
Beraberlik inşallah sağlanıyor.
Bugün de bu kadar…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR