Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

BİR EVİN BÜTÇESİ

Sevgili okurlar, genellikle bütçeyi parası olanlar yapar. Örneğin öğrenciler, bekârlar, kıt kanaat geçinen emekliler ve benzeri durumdaki dul, yetim, öksüz ve kimsesizler ile askerler ve cezaevindeki vatandaşlarımız bütçe yapmazlar diye tahmin ediyorum. Peki, kimler bütçe yaparlar? Öncelikle devletler, şirketler, durumu iyi olan vatandaşlar bütçe yapmadan durumu götüremezler.
             Yazımın başında bütçeyi parası olanlar yapar, demiştim ya, bunu laf olsun torba dolsun diye söylemedim. Geçen yıllarda bir okulumuzda yaz dönemi seminerine katılmıştım ve o okuldaki bir erkek öğretmen arkadaş seminerde şöyle bir çalışma yapmıştı. Bir öğretmen maaşıyla leptop alabilir mi? diye sormuş ve bunun olmayacağı cevabını vermişti. Bunu da şu şekilde yapmıştı, bir öğretmenin aile bütçesini rakamlarla ortaya koymuştu. Ben olayın bu boyutunda değilim ama bu arkadaşın altında bir Avrupa araç ve maaşı dışında geliri olduğu ve durumunun iyi olduğu söyleniyordu. Demem o ki durumu iyi olanlar bütçe yapar. Bu arkadaş ta bir bütçe yapmıştı. İnsan, para olunca bütçe yapıyor. Size bir bütçe de ben vereceğim. Bu bütçe ile nelerin olup, nelerin olmayacağına sizler karar vereceksiniz.
             Bu yazımızdaki bütçe, yeni ev kurmuş bir ailenin bütçesi olacak daha ziyade. Yoksa orta yaşlı bir ailenin bütçesinden size bahsetmem takdir edersiniz ki biraz ukelalık olur. Çünkü, ben daha 35 yaşında, bir çocuğu olan, beş yıllık evli bir kişiyim. Güzel ülkemde yeni ev kuran bir ailenin bütçesi nedir, ne değildir, bunun üzerine kafa yormak ve gündem yapmak istiyorum. Gelecek mutlu nesiller için, mutlu aileler kurmamız gerekiyor. Dolayısıyla parayı doğru kazanmak ve yönetmek gerekiyor mutlu olabilmek için.
             Yeni ev kuran bir vatandaş için öncelikle kiracı olmak vardır kaderde ve 500 liradır ortalama ücret. Burayı geçtikten sonra sıra faturalara gelir ve elektrik 50 lira, su 30 lira, apartman aidatı ise 50 liradır. Isınma giderleri için de 200 lira dersek, 830 lira eder ve asgari ücreti çoktan geçtik. Demek ki asgari ücretli arkadaş, daha düşük kirası olan bir evde oturacak veya eşi de çalışacak eğer babadan para gelmiyor veya musluk akmıyorsa.
             Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere, iletişim, ulaşım ve mutfak masraflarına. Bu rakamlardan ilk ikisi, daha ziyade vergi ağırlıklı olduğundan biraz tuzlu geleceğinden siz mutfakta tuzu çok fazla kullanmazsınız olur biter. Eee, ne demiş büyüklerimiz, benim vatandaşım işini bilir. Evet, vatandaş işini biliyor çünkü işini bilmek zorunda kalıyor, gelenek öyle. Sonra da soluğu ya savcılıkta, ya hapishane de ya da hastane de alıyor. Bu da işin diğer tarafı. Neyse biz kendi derdimize geri dönelim.
              Nerde kalmıştık, iletişim giderlerinde. En az iki telefon gerek, biri erkekte diğeri ya evde ya da hanımda olmalı. Sonra kara haberleri nasıl veririz eşimize veya mutlu haberler için de olmazsa olmazdır telefon. Ücreti ise en asgarisinden 25 artı 25 eşittir 50 liradır. İnternetsiz, komşusuz, arabasız hele çocuksuz vakit geçer mi evde? Ne yapmak lazım? Bir internet almak lazım, o da 50 lira. Bu elli liralar da ileride başımıza bela olacak ama neyse.
               Gelelim şimdi bir diğer gider kalemi olan ulaşıma. Sigara gibi vergi manyağı olmuş şu akaryakıt denen kahrolası şey. Astarı eteğinden uzun bir garip durum. İnsan 3 lira konuşup, 23 lira fatura ödeyince işte böyle yazıyor değerli büyüklerim. Bu vergiler anamızı ağlattı. Yoksa makam aracıyla bir yerden bir yere giderken, kendi özel cenazelerinize vatandaşın aracı ve yakıtı ile giderken, eşinizi işten makam aracınızla aldırırken sorun yok, hatta güzel de oluyor, çünkü havalı oluyor o koltuklar,  makamlar. Ama gelip geçici maalesef. Makamların bir kötü tarafı da babadan oğula kalmıyor. Yani bir işyeri gibi değil, sana bir şey olsa, oğlun veya eşin çalıştıramıyor dükkânı.
              Arkadaşlar şaka bir tarafa, yazacak satır kalmadı. Ulaşım ortalama 200 liradır ülkemde. Toplam 1130 lira yaptı. Her hafta 25 lira pazar parası olsa 100 de o yapar. 1250 lira oldu. 100 lira da market olsa, 1350 lira olur. Giyim ve eşya taksitleri de 200 lira olsa 1550 lira olur. Bu şekilde bir memur maaşı ile veya karı koca asgari ücretli bir işle, bu gemi yürütülür. Tüm gençlerimize ve yeni evli çiftlerimize bir ömür boyu para ve mutluluk diliyorum. Ben sizden yanayım çünkü benim de bir memur maaşım var sadece. Diğer gelirim sizin sevginiz.           

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR