Bir 28 Şubat’ı Daha Arkada Bırakırken

Evet… 28 Şubat bir milattır.

Ama söndürülmüş bir milat!

Ne büyük hayaller kurmuşlardı; onu gerçekleştirenler!

Artık dünya tamamen onların olacaktı.

Tıpkı Ebraha gibi!

Hani Meke'ye ve özellikle Kabe'ye saldıran;

Hem de o zamanın Amerika'sı gibi…

Hani 6. Filo var ya!

şu günlerde Libya açıklarında demirlemiş…

40 gemi… 175 savaş uçağı… 21 bin personel!

neredeyse küçük bir ülke ordusu.

ama anlaşılan o ki ABD kafasına koyduğunu yapacak.

Tunus'un Libya sınırına özel birliklerini yığmış bile…

ABD Libya hava sahasını uçuşa kapalı bölge ilan etmek üzere!

Uçuşa kapalı bir bölgeyi denetleyecek sistem;

dünyada yalnızca ABD'de!

Batı medyası Libya'ya yapılacak bir müdahaleyi meşrulaştıracak ya;

“Libya Hava Kuvvetleri sivil halkı bombalıyor” haberleri manşette!

Rusya'dan itiraz:

 “Casus uçuşlarımızla Libya'yı 24 saat izliyoruz.

Sivillerin bombalandığı haberi yalan!..”

Baştaki İslam tarihi konumuza dönelim:

İşte, Ebraha ordusu Filleri…

6. Filo uçakları gibi…

Her an Kabe'yi bombalamaya hazır!

Kumandan Ebraha'nın gözü hiçbir şeyi görmez olmuş;

Önünde hiçbir engel tanımıyor!

Kabe'yi yıkılmış olarak görüyor;

Çünkü fil ordusu!..

Kim karşı koyabilir?

Hatta o zamanın Mekke Devlet Başkanı;

Hz Peygamberimizin sav dedesi Abdulmuttalip;

Ebraha'nın huzuruna çıkıyor;

Ebraha'nın gözdağı vermek için

Mekke kırsalından topladığı develerini istiyor;

Ve Abdulmuttalip ekliyor:

“Ben develerimden mesulüm.

Allah'ın Evi Kabe'nin mi?

Onu sahibi var;

Onu O korur” demiştir.

Gerçekten de hiçbir gücün olmadığı duygusuna kapılan

Ebraha… karşısında Allah'ı cc buldu.

Yüce Rabbim mucize uçaklar gönderdi

Hem de ne uçaklar!!

Biz bilemeyiz ama;

Henüz bu çağda bile insanların icad etmediği uçaklar!

O uçaklar, mermi atmıyordu.

O uçaklar insan kanı akıtan bomba atmıyordu

O uçaklar, acayip bir yaratıktı!

O uçaklar, ateş kusan…

 Mermi… top… havan…

Yerine;

Lazerden de öte ışın silahları kullanıyordu.

Gelen rivayetlerden bunu anlıyoruz.

Çünkü Kur'anın ifadesine göre;

Tıpkı sonbaharda; kış soğukları bastırınca;

Sararan ve yere düşen ağaç yaprakları gibi :

Sadece canı alınmış mevta gibi yere seriliyordu.

Hiçbir yerinde kan akacak yara açmıyordu.

Öyle bir mucize silah kullanıyorlardı.

Yüce Rabbim nelere kadir değil ki!

 İşte o Yüce Rabbim;

28 Şubatçıların beklentilerini kursaklarında bıraktı.

Tayyip Erdoğan kadro hareketini nasip eyledi.

28 Şubatçıların kümelendikleri yuvaları…

Üniversite senatolarını… YÖK kadrolaşmalarını…

AYM'ni… HSYK'yı…

Tamamını temizledi.

28 Şubat fiilen bitmiştir dedi.

Silivri Cezaevini teröristlerle…

ERGENEKON Terör Örgüt üyeleriyle doldurdu.

 Emekli Askeri Hakim Yusuf Çağlayan diyor ki:

“'toplumdan kopmuş… toplumun değerlerini iç tehdit olarak algılayan';

örgütlü bir azınlık, ordu üzerinde vesayet kuranların postmodern darbesi!

28 Şubat;

Millet eliyle iktidara gelemeyenlerin…

asker postalından iktidar çıkaranların son kutlu günü!

Kurulan havuzları… hortumlanan bankaları…

Çaresizliğe… sefilliğe mahkum edilen aileleri…

televizyonlardaki irtica yaygaralarını…

okul önlerinde coplanan İmam-Hatipli genç kızları…

hukuku askerin emrine tahsis eden yargıçları…

milletvekili transferlerini… birkaç iktidarın alaşağı edilişini hatırlayalım.

Bütün bunlara karşı durması gereken;

demokrasiyi arkadan hançerleyip vesayetten nemalanan

demokrasi mamûlü siyasetçi Mesut Yılmaz gibileri de hatırlayalım.

postalların içine gömüldüler.

Bu hareket, asla orduya mal edilemez.

28 Şubat,

toplumdan kopmuş…

toplumun değerlerini iç tehdit olarak algılayan örgütlü bir azınlığın;

ordu üzerinde vesayet kurmaya yeltenmesidir

O dönemde neler olmadı ki!

Hepsi de din adına!

Bir tabip yüzbaşının…

irtica suçlaması ile doçentlik sınavına giriş hakkı elinden alındı.

Neden?

Çünkü eşi başörtülüydü…

Dahası…

eşli olarak eğlencelere katılmıyordu.

İrtica göstergesi uğruna nice canlara kıyılmadı ki!

Bu kadarla kalınsa ne ala!

Bakanlıkların…

diğer kurumların yüksek disiplin kurulları

birer YAŞ'a dönüştürülmüştü.

Bu bağlamda Tahir Büyükkörükçü de Hakka  yürüdü.

Rabbim rahmet eylesin.

Davasının eriydi.

Zoraki hiç sevemediği siyasete de zorlanmıştı.

Bir dönem Erbakan Hocamızın kadrosundan parlamentoya da girmişti.

Yüce Rabbim bu örnek insanları aramızdan eksik etmesin.HakkaHa

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR