Yazmaya Devam

      Samsunspor  Kulübü  ile  ilgili  yazmaya  başlayınca  elimizdeki  bilgi  ve  belgelerden  fazlası  gelmeye  başladı. Eminim ki  bu  bilgi  ve  belgeler  bizim  dışımızdaki  meslektaşlarımıza da gitmiştir.  Ancak  her  ne  hikmetse  bu  bilgiler  zamanında kamuoyu  ile  paylaşılmamış... Demek ki  bize  nasipmiş  hayırlısı  olsun...
     En  son  yazımızda  Adnan  Ölmez  dönemine  gelmiştik...  Bu  dönemde  Büyükşehir  Belediyesi'nin  desteği  ile  iş  başına  gelen  yönetim  büyük  ümitlerle  ve vaatlerle  işe  başlamış;  kulüp  başkanı  ilk  basın  toplantısında  aslında  kulübün  gelirlerinin  giderlerine  yettiğini,  eski  yöneticilerin  kulübü  her  türlü  darboğaza  soktuklarını, kendisinin  bu  güne  kadar  girdiği  her  işi  başardığını,  bu  işi de  başaracağını, hayatında  başarısızlıklara  yer  olmadığını,  kulubün  asla  küme  düşmeyeceğini, kulubün  şehirle  bütünleşeceğini  söylemişti.
      Gerek  Büyükşehir  Belediyesi'nden,  gerek  kamuoyundan,  gerekse  iş  adamlarından  her  türlü  desteği  alan  yönetim, hepimizin  bildiği  gibi sezon  sonu  itibarı  ile kulübü  küme  düşürme  noktasına  getirmiştir. Yeniden  yönetim  arayışlarına  giren  kulüp tekrar  gözlerini  Büyükşehir  Belediyesi'ne  çevirince  Kenan  Şara  ve  ben, Yusuf  Ziya  Yılmaz ile  Belediyedeki  odamda  buluşarak  "Başkanım  Allah  aşkına,  şu Samsunspor  işinden  çıkalım, burası  tam  bir  bataklık,  verdikçe  dibi  gelmiyor, çıkın kamuoyuna bir açıklama yapın ve  deyin ki; 'Biz  Büyükşehir  Belediyesi  olarak  bu  sezon şu veya bu şekilde  Samsunspor  Kulübüne  şu kadar yardım aldık, bu parayı belediyemize almış olsa idik, şehrimize yol, su, kanalizasyon, v.s. gibi hizmetler yapar, siz değerli hemşehrilerime daha güzel  hizmetler sunardık, ancak kulübümüzün küme düşmemesi için elimizden geleni  yapmamıza rağmen olmadı, benden  bu  kadar' deyip çekilelim kendi sorumluluğumuzda olan  işleri yapalım" deyince, her ikimize birden dönüp; "Haklısınız çocuklar, çok doğru söylüyorsunuz, ancak bilmediğiniz bir şey  var ki; bizler bu şehri yöneten insanlarız, bazı sorumluluklarımız var, bunları yerine getirmek zorundayız, ayrıca en önemlisi bu kulüp şayet kayyuma giderse borçları  geçmişte yöneticilik yapanlara rucu eder; benim de bu kulüpte Başkanlık yaptığımı  unutmayın, ayrıca benim kulüp başkanlığı yaptığım dönemde altına imza attığım  borçlar var, bunların ödenmesi gerek, şayet biz bir ekip isek bu kulübe destek  vereceğiz bunu sizden rica  ediyorum." dedi. O zaman ben ve Kenan bey istemesek de "tamam efendim" dedik. Çünkü benim karakterimde zor gününde adam satma,   işten kaçma veya kıvırma gibi gayri ahlaki şeyler olmadığından inanmasam dahi  beraber yola çıktığım yol  arkadaşımı, o beni terk etmedikçe asla satmam.
Vaziyet böyle olunca büyük ümitlerle ve vaatlerle iş başına gelen Adnan Ölmez  istifa etti. Yerine 80 ihtilalinden sonra DYP'nin başına emanetçi olarak geçen  Hüsamettin Cindoruk gibi sayın Mazhar Başoğlu bizim bir bilen Büyük Başkan'ın  emanetçisi olarak kulüp başkanlığına oturdu. Zaten  her fırsatta Mazhar bey de  emanetçi olduğunu söyledi. Bu yönetim döneminde olup bitenleri  önümüzdeki  yazıda okuyacaksınız... Ayrıca hangi kulüp başkanı döneminde ekmek 160 ytl'ye, balığın kilosunu 5.710 ytl'ye alındığını, ortada olmayan paraların müfettişlerin teftiş  raporu sonucu bulunduğu halde hangi dolapların döndüğünü, kısacası tüm Ali  Cengiz oyunlarını öğrenmeye devam edeceksiniz.
     Gazetemizin kurulmasına ve bu olayların kamuoyu tarafından öğrenilmesine vesile  olan bu insanlara şükranlarımı sunarım. 
    Allah'a emanet olunuz!..     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR