Tutarlı ve istikrarlı gazetecilik nasıl olur?

Sadece gazetecilik mesleğinde değil, tüm meslek dallarında tutarlı olmanın temel kuralları vardır. Bu kuralların başında dürüstlük, ilkeli davranma, yalan konuşmama gibi hasletler başta gelir.

Gazetecilik mesleğini diğer mesleklerden ayıran en önemli husussa; toplumu doğru aydınlatma, yanıltmama ve insanları yapmadıkları fiillerle suçlayıp toplum karşısındaki itibarlarını bitirmemektir. Yanlış yapan insanı da, toplumun tanıyıp ona göre kanaat sahibi olmasını temin etmektir. Bu saydıklarımı yaparken; elinde belge, bilgi, vicdan muhasebesi yaparak toplumun aydınlanması gerektiği muhakkaktır.

Son bir haftadır şehrimizdeki gazetecilik kültürünün hangi safhada olduğunu müşahade edip sizlerle paylaşmayı uygun buldum. Malumunuz, bir haftadır Büyükşehir Belediye Meclisi'nin bir meclis üyesine sağladığı rant, gündemi meşgul etmektedir.

Konuyu gündeme getirdikten sonra herkesin konuşup söylemesi gerekenleri söyledikten sonra yazmayı düşündüğümden, şimdi bu yazılıp çizilenlerle ilgili teker teker kanaatimi sizlerle paylaşacağım. Ama öncelikle, olayın teknik boyutunu ve yapılan yanlışları tek tek sıraladıktan sonra yoruma geçmekte yarar olduğunu düşünmekteyim.

1.Yanlış: Normal prosedürde imar uygulama planları ilk önce 1/1000'lik olarak alt belediyede yapılıp meclisinden geçtikten sonra Büyükşehir Meclisi'ne gelir ve 1/5000'liği yapılır; ancak bu olayda sırf peşkeş çekmek için önce 1/5000'lik yapılmış, Büyükşehir Meclisi'nde onaylanmıştır.

2. Yanlış: Büyükşehir Belediye Başkanı, bu evrakı gündeme almak zorunda değildir. Yıllardır bekleyen evraklar var o yazı işlerinde. Neden onlar havale edilmedi meclise de bu evrak havale edildi.

3. Yanlış: Daha önce benzeri evraklar, o meclisten geçti denen evrakların hiçbirinde, kilometrelerce uzaktan 9 tane parsele, ayrı ayrı getirilip kamuya ait yeşil alana taşınmak suretiyle 8 katlı imar izni verilmedi o mecliste. Yapılan uygulama şu idi: Vatandaşın hafif raylı sisteme denk gelen arsasından yapılacak istimlak karşılığında başka tarafta imarlı, 'altını tekrar çiziyorum imarlı' arsasına kat ilavesi veriliyordu. Aradaki farkı anlamak gerek.

4.Yanlış: Kamuya ait park, yeşil alan gibi önemli alanların şehir merkezinden çok uzak bir bölgeye taşınarak, gerekli olmayan bölgelere yeşil alan getiriliyor; yeşil alan ihtiyacı olan bölgelere de bina yapılıyor. Kamalı köyüne taşınan park, yeşil alan, oraya ne zaman lazım, belki 50 yıl sonra!..

Bu kadar teknik izahattan sonra gelelim bizim meslektaşlarımızın bu konudaki tavırlarına...

Şehrimizin en eski bölge gazetesi niteliğindeki gazete, konuyla ilgili yapılan basın toplantılarını es geçip, orta sayfalardan vermenin yanında genel yayın yönetmeninin işten ayrılması ile boşalan başyazarlık koltuğuna oturan cemaat mensubu kardeşimizin, konunun ne tekniğinden, ne siyasi boyutundan, ne de rant  boyutundan haberi olduğundan; Keresteci kardeşimizin, Büyükşehir Belediyesi'nden aldığı talimat neticesinde, ipe sapa gelmez, hayallere dayalı bir yazı yazıyor.


Şimdi bu yazdıklarımı iyice okusun da, bir dahaki yazını öyle yazsın cemaat mensubu kardeşimiz, olmaz mı!..

Peki daha önce gazetemizin genel yayın yönetmeni iken Basın Vampiri'nin organizasyonu sonucu 14 arkadaşımızı işten çıkartıp daha önce arkasından demediğini bırakmadığı Cemiyet Başkanı'nın himmetine sığınarak basın toplantısı düzenleyip, 'İrtica karşıtı yayınlar yapmamıza müdahale edildiğinden işi bıraktık" diyecek kadar ilkesiz, inandığı değerlere küfretmeyi onur sayan ve işten çıkarttığı arkadaşları işsiz hale getirip, daha sonra onları satarak eski gazetesine dönen, şimdi ise o gazetenin yayın koordinatörü olan arkadaşımızın, bu cemaat mensubu başyazarla ilgili düşüncesi nedir acaba? diye merak ediyorum doğrusu.


Gelelim, dostum Hayati'ye...

Hayati iyi, hoş arkadaş; fakat bizim Kral hazretleri, ona ne yaparsa yapsın Kral"ın Genel Sekreteri onun kayığının küreğini çeken Kayıkçıbaşı hazretleri, Hayati"yi arayıp, "Hayati, bu haber ne? Derhal değişsin" dediğinde, "Olur efendim" demekten başka çaresi yoktur. Bu olayda da, ilk gün manşetten adam gibi verdi haberi; ertesi gün Kayıkçıbaşı'ndan fırçayı yiyince 180 derecelik manevra ile U dönüşü yapmak zorunda kaldı.
 
Cemiyet Başkanı'nın gazetesi, olayı birinci sayfadan verip geçti. Konuyla ilgili hiçbir yorum yapmadı, yapamazdı. Çünkü patronuyla Kral hazretlerinin kayınçosu ortak işe başlayacaklar yakın zamanda, işler bozulabilir.

İşte değerli dostlar, basın camiası olarak içerisinde bulunduğumuz ahvali umumiyeyi sizlere özetledim. Takdir siz değerli okuyucuların.
İyi haftalar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR