Terör örgütünün amacı; varlığını duyurmak ve devam ettirebilmektir. Bunun en kolay yolu da ülke içinde yaşanan sorunlara dikkat çekmek ve soruna çözüm bulmak adı altında eylemler yapmak. Ülke içerisinde ki farklılıkları belirlemek ve bu farklılıklar üzerinden  propaganda yaparak  taraftar toplamak için mücadele etmektir.

Bu amaç doğrultusunda ,propaganda,  örgüt elemanlarına moral verme, toplumun direnme gücünü kırma, güvenlik güçlerini şiddete yöneltmek,    halkın ve güvenlik güçlerinin moralini bozmak üzerine metotlar uygularlar.

Terörist cenazelerine katılarak ölen kişi için şehidimiz diyebilen vekilin yanı sıra bir başka vekilin çıkıp basın toplantısında sırtımızı örgütlere yasladık çıkışı, aynı parti liderinin halkı direnmeye davet etmesi durumumuzun ne hale geldiğinin göstergesidir.

Ülke düzenini sürekli eleştiri konusu yaparak güçsüz bir yönetim görüntüsü vermeye çalışmak onların izlediği yol iken, ne yazık ki basın ile birlikte muhalefetin aynı konuyu seslendirmeleri, terör örgütünün ekmeğine yağ sürmektedir.

Terörle mücadelede nasıl bir yol izlenmelidir. Öncelikle bilinmesi gereken şey, terörle mücadele aklın akılla mücadelesidir. Siz bir yöntem denersiniz, mutlak suretle karşı hamlesi gelir. Karşı hamle ile sizin çıkışınızın önü kesilmeye , olaylar daha geniş alanlara kaydırılmaya çalışılır.

Yaşanılan dönemlerden çıkartılan birkaç ders vardır. Çatışmanın açık alanda yapılması, terör örgütünün halkı yanına çekmesiyle dağda verdiğiniz mücadelenin başarı şansı azalmaktadır. Gündüz halkın içinde gece dağda olan bir sistemde başarıyı yakalama ihtimaliniz azdır.

Dağdaki  geniş alandan ve halk desteğinin kesilerek bir noktaya toparlanması gerekmektedir ki terörle mücadelede başarının artmasında ki en büyük etkenlerden bir tanesi budur. Bunun yanı sıra terör kaynaklarının maddi ve manevi desteğinin yanında lojistik desteğinin de kesilmesi gerekmektedir.

Devlet bunu başardı, örgütün kamplarına amansız saldırılara gerçekleştirilerek alanda güçsüzleştirildi örgüt. Bunda ki en büyük etkenlerin başında ise Göktürk uydusunun sağladığı istihbarat gelmektedir. Bu uydudan önce,  Kandile  birkaç hava taarruzu yapabilmek için bilgi verilen devletlerin sayesinde örgüt zayiatsız bu dönemleri atlatmakta iken, şimdi tüm ana kampları kontrol altına alınmıştır.

Bundan daha önemlisi ise açık alanda dağınık olan örgüt mensuplarını bulmak samanlıkta iğne aramaya benzerken, şimdi kendileri kapana sıkıştılar. Bir dönem Suriye ve Irak’ta  İşid adıyla terör estiren örgüt, Mahmur kampı bölgesinde  pkk terör örgütüyle girdiği mücadelede başarı sağladığında terör örgütü sözde liderlerinden bir tanesi, ‘’Biz açık alanda savaşmak üzeri yetiştirilmedik ‘’ demişti.

Aslında bu gerçeği görme ve itiraf etme bize bir avantaj sağlamıştı. Dağda ki teröristin sokaklara çekilmesi ve burada  çatışmaya zorlanması gerekiyordu.

Sokak çatışmalarının kazançları, düşmanının yerinin  belli olması iken. En büyük kazanç halkın örgüte olan desteğinin kesilmesi idi. Son dönem bu sağlandı, direk lojistik desteğinden de mahrum olup alandan çıkamayan örgüt mensupları ağır zayiatlar vermektedir.

Bunun dışında yapılan terörle mücadele konusunda ki olumsuz konuşmaların hepsi, örgüte destek sağlamanın ötesine gidememektedir ki, buda örgütün amaçlarından bir tanesini teşkil etmektedir.

Halkın yapması gereken onların bölmeye çalıştığı ruhu diri tutmak her şeyi ile vatanının yanında olmaktır. Çünkü dava bir, bayrak bir ,vatan birdir.