SOSYAL MEDYA VE TOPLUM

SOSYAL MEDYA VE TOPLUM

Sosyal Medya, başta aileler olmak üzere, toplumun her kesimini etkiliyor, savuruyor ve yerden yere vuruyor. Bu savrulmalardan en çok da aile kurumu etkileniyor, yuvalar yıkılıyor, eşler birbirlerini tanımaz hale geliyor.

Günümüzde,  sosyal medyanın etkisiyle evliliklerinin % 45’i, ilk 4-5 yılda boşanma ile sonuçlanıyor.

Dinimize göre; evlilik kutsaldır ve nefsin ıslahı, neslin devamı, toplumun felahı için yapılır. Ancak, son yıllarda değer evlilikleri flört evliliğine, flört evlilikleri  defacebook evliliğine dönüşmüş görünüyor.

Sosyal medya evliliklerinde değerler değil nefsani duygular belirleyici oluyor. Evliliğin temel umdelerinden olan neslin devamı ve toplumun felahı hiç dikkate alınmayıp, nefsani arzuların etkisi altıda kalınıyor.

Bu nedenle de; tabletlerle başlayan evlilikler, tabletlerin kafaları kırmasıyla sona eriyor.

Facebook evlilikleri yine facebook nedeniyle çöküyor. Bilgisayar başında başlayan “KLAVYE” evlilikleri, mahkeme salonlarında bitiyor.

Asrın teknolojik vebası haline gelen sosyal medyanın unsurları facebook, tiweter ve youtube gibi siteler aileler üzerinden toplumu çökertiyor.

Edebiyle sokakta yürüyen kızımız, beğenilmek için en afilli resmini Facebook’a atıyor.

Ağırlığı ile edep timsali oğlumuz, Facebook’da her türlü rezilliğin takibini yapıyor.

Sokakta haram olan Facebook’da helal kabul ediliyor.

Evliliklerde, Allahın sınırları dışına taşan veya bu sınırları aşındıran her hareket aile faciası olarak karşımıza çıkıyor.

Sosyal medyada önüne gelen ahkam kesiyor, değerlendirmeler yapıyor, arz-ı endam ediyor. Sosyal medya müteahhitlerinin yönlendirmesiyle,  sosyal medyada “Klavye Mücahit”leri oluşuyor, Klavye üzerinden aileler tesis edilmeye çalışılıyor.

Müslümanlar bu oyuna gelmemelidir.

Sosyal medya için bir dini hukuk geliştirmeli, medeni hukukla bu konuya bir sınırlandırma getirilmeli, evlilikler tekrar değerler üzerinden gerçekleştirilmeli, böylece savrulan gençliğin elinden tutulmalı, aileler kurtarılmalı ve toplumun felahı için bu sürecin önüne geçilmelidir.

Başta aile büyükleri, idareciler, ilahiyatçılar, öğretmenler, din adamları, medya olmak üzere bu konuda herkese büyük görev düşüyor. Aksi halde, bu süreç hepimizi etkileyip, vebal altında bırakacak ve bedeller ödemimize neden olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR