Milli Eğitimdeki Başarısızlığımız

HABER :

Atanamayan öğretmenlerden intihar etmek isteyenler olunca;

MEB Bakanımız Sayın Nabi AVCI :

İntihar şovu yapıyorlar, bunları tıp doktorlarına havale etmeli demiş.

YORUM :

Sayın Bakanımızın söyledikleri; Yeni Zelanda’lı ilkel kabile şeflerinin bile söylemekten haya edeceği cümlelerdir.

Aslında bu cümlenin altında yatan gerçek; “ milletimiz nasılsa oy veriyor, ne yaparsak doğrudur “ şımarıklığının tezahürüdür.

13 yıldır Akparti iktidarından en büyük beklentimiz; Milli eğitimi düzeltmesi ve  buralardan mezun olacakların çalışabileceği yeterli alanların açılması ya da ihtiyaca göre personel yetiştirilmesiydi…

Tabii ki bu çalışma, hükümetler için zor ve uzun bir süreçtir.

13 yıllık güçlü ve tek başıan iktidar bu kangreni çözememişse, çözmemişse kim çözecek?
Akparti iktidarı maalesef kolay olanı ve oy getirebilecek görünen yatırımları seçmiştir.

Bunlarda; Duble yollar, köprüler ve köy yollarının satıh kaplaması gibi yatırımlardır.

Bu yatırımların içinde sadece sağlıktaki güzel hizmetler doğru ve takdire şayandır…

Tabii sağlık deyince, ağız ve Diş Sağlığını saymazsanız.

Çünkü diş sağlığında yapılan uygulama yaklaşık 10 yıldır; tam bir rezalettir ki, şimdi bu rezalet uygulamadan vaz geçilip, Aile Diş Hekimliği uygulamasına geçileceği sinyalleri verilmektedir.
Milli Eğitimde yapılan tek doğru ise; klasik düz liselerin kaldırılması ve meslek liselerinin yaygınlaştırılmasıdır.

Çünkü Liselerden mezun olan gençlerimizin, %15-20’si ancak istikbal vadeden fakültelere girebilmekte ve iş veya meslek sahibi olabilmektedir.
Meslek liselerini bitirip, üniversiteye gidemeyen yüzbinlerce gencimizden ise; düzgün bir meslek lisesini bitirmiş ara eleman olarak iş bulabilenlerin sayısı ne yazık ki azdır.

Üniversite bitirenlerin ise; iş bulma oranları yine ağlanacak haldedir!

Çünkü; Üniversite bitirenlerin de büyük çoğunluğu “Devlet Memuru” olamadığında, diploması  özel sektörde hiç bir işe yaramayanlardır.

İşte hiçbir işe yaramayanların çoğunluğu da öğretmenlik bekleyenlerdir.

Dersaneler bir inat uğruna yok edilmiş, Devlete atanamayan öğretmenler de intihara teşebbüs edecek hale gelmiştir!

Ne yapabilecekler ki bu atanamayan öğretmen evlatlarımız?

Var mı cevabı?
Koskoca MEB Bakanının bu çaresiz insanlarla alay edercesine konuşması Milli Eğitim, hükümetimiz, Ülkemiz ve geleceğimiz adına utanç vericidir…

Ya ülkenin ihtiyacı kadar bölüm ve kontenjan açarsınız ya da hepsini atamak zorundasınız.

Siyasi dayısı olanları ki ; “ bir millet vekilinizin ayette akrabaya yardım edin buyruluyor bunun için akrabalarımıza torpil yapıyoruz” rezil konuşma ve din istismarı yaparak, şanslı ama haramzade, akrabalarını, utanmazca sınavsız atayabiliyorsa torpilsizleri de atasanız ya…

İhtiyacınız varsa, torpilsizlerin hakkının teslimi için ben size onlarca ayet yazarım.
Bir diğer sıkıntı da; neredeyse her ilçeye sınırsız öğrenci  kontenjanlı İHL’ler açılması ki; buralarda yetişen evlatlarımızdan üniversite kazanamayan yüzlercesinin hangi mesleği yapacağını düşünün, elinizi olması muhtemel vicdanınızın üstüne koyunda!
28 Şubatzihniyeti tamamen kapatmak istedi, sizlerse tam tersini yaparak sınırsız öğrenci sayısıyla hem İHL ruhunu yok etmektesiniz, hem de bu gençlerin ilerde hangi mesleği yapabileceklerinin projesini yapmamaktasınız!

Tamamını Diyanet almayacağına göre, nereye, hangi mesleğe yönlendireceksiniz var mı bir projeniz, yok…

Sadece oy kaygusu ve dindar nesil yetişsin düşüncesi hem yanlıştır hem de şov kokusu var gibidir…

Beni hemen İHL dümanı sanmayın, ömrüm İHL yaptırma derneklerinde ve okul birliklerinde geçti.

Sadece yapılan yanlışları gören ve yapmayın, gençlerimizin geleceğiyle oynamayın diyebilen biriyim!
Üniversitelerin hiçbir işe yaramayan bölümleri kapatılmalı ve ihtiyaç kadar öğrenci alınmalıdır.

Sosyal hayatta karşılığı “İŞ” olarak olmayan meslek liseleri de kesinlikle, karşılığı olan mesleklere çevrilmelidir.

Milli ve Manevi değerlerine sahip gençlik sanmayın ki sadece İHL’ler de yetişir.

İstenirse, her okul da yapılabilecek ve yapılması da gerekli bir eğitim projemiz bu olmalıdır.
Mesela; ben 1978 Tarım Meslek Lisesi mezunuyum…

Değil İHL, İlahiyat mezunlarının bir çoğundanfazla dinimi bilen biriyim.
 

İĞNE :

Hele bir mezun olsun “Allah Kerimdir” girer bir işe diye düşünerek, sosyal hayatta karşılığı olmayan okullara çocuklarını gönderenlere…

 

ÇUVALDIZ:

Plansız, programsız eğitim kurumları açanlara…

 

MIZRAK :

Günübirlik kayguyu, geleceğimize tercih edenlere…

 

DUAMIZ :

Ey Rabbim!

Milletimize, devletimize; insanlarıyla alay etmeyen, aklı selim düşünen “bakanlar” ihsan eyle.
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adem Alan Arşivi
SON YAZILAR