KADIN ELİ...

KADIN ELİ...


Karışma kimsenin saçına
Kara kalın kaşına
İş alırsın sonra başına
Anladık sen söylersin yakışanı da

*******

İdare edeceksin
Sevgisiz
Sevdasız
Aç belki susuz
Elinde mendil
İnadına
Halay çekeceksin

 

**** çamur ve kan !!! sıçradı ise üste başa ;kurusa da izi kalacaktır unutma.

**** suçlu ve günahkar olanlar , başı önde yürürler .

**** bırakın görücüler gelsin gülüşlerinize .

**** Başlamadan biten her şeyi hayırlara yorumlarsanız üzülmezsiniz .

**** Bazı kişileri hiç tanımamak gerektiğini; iş işten geçtikten sonra anlıyor insan ..


**** sokakları dişliyor gecenin karanlığı.

**** Sen sevinçlerin ebesisin...

**** Seni sevdim seveli; hep fotokopili yaşar yüreğim !!

**** Bazen; zamanlı zamansız kendiliğinden açılır ya kapısı,penceresi evin ..Sende öyle habersiz ve sessiz; girdin açılan gönül penceremden..

**** Bir orman yangını yüreğim..Neden baktı ki gözlerin !

**** Bırak sen kedinin dokuz canını.. Birde benim canımı say kaç tane.. Dayanmalıyım sana ne çare ..

**** Gök çıldıracak, bulutlarını dökecek üstümüze !!
*
*** bazen bir meşe ormanın sessizliğine gömülür anılar ve ince saz semaisine döner sabah vakitlerinde, ince ince inler .

**** Vücudunuz lime lime, her tarafınız kan revan içinde.. Yeter ki kan dökülmesin yüreğinizde !!


**** kadın eli..silmiş,süpürmüş evi..soğan doğramış gözü yaşlı , yemek yapmış elleri..ütü yapmış buharlı, boya yapmış duvarları, okşamış sevmiş şefkatle saçları.. neler yapmış neler,sevmiş sevilmiş , bazen çatlak çatlak, bazen pamuk gibi elleri...nasıl öpmem ki o mübarek eli ...

**** Ne kadar beceriksiz ve korkağım.. Bir türlü beceremedim ölmeyi..Hazır unutmuşken gülmeyi; bir yardım etseniz..Şöyle itekleseniz uçurumdan aşağıya beni !’!!

**** dert,tasa,elem,hüzün; benim ekmek arası menüm .

**** Vallahi billahi vız gelir ,tırıs gider toplasanız bütün kötülükleri,külhanbeyleri. Nerede haksızlık var,nerede zulüm,nerede şamata,gırgır ,gürültü patırdı; bir yüksek oktav nara ağız dolusu atlarım üstlerine.. Ben ne ölüden korkarım, ne ölümden !! Umurumda değil ki... Her akşam üstleri geçer giderim mezarlık yanından evime... Elimde kocaman zincir sallarken okurum aklıma gelen ayetleri..

**** Tam teşekküllü hastanelerde onca tetkik,tahlil ,muayene sonucu teşhis edilmişim. Akıllı olun akıllı !!! Alırım hıncımı,kinimi.. Anlamadınızmı hala; tescilliyim ulan !!!

**** Bir moda laf var,anlamsız,saçma sapan.. Telefon açıyorsunuz ; ya şahsın kendi ya da sekreteri: " Efendim biz size döneriz !".. Yanılmıyorsam bu " Sizi ararız" anlamı taşımaktadır. Hani nerede ? Bekle dur. Adam bize döneceğine, kıçını dönmüş gitmiş bile çoktan. Ayıptır be !!

**** nasıl katlettin yemyeşil ilk baharımı ; zalim sonbahar !! Bu suçun yüzünden mahkum edildin sarılara. Nasıl dayanacaksın kışa .

 

çoktur bizde
el etek öpenler
ve öpülesiceler
ne olacak şimdi
etek modası da yok ki...

******

Lunaparkın en sondaki
dönme dolabına
binelim gel
dolap çevirelim
gönlümüzce..

 


ÖZLEMLERİNİZE NİKAHLANMAK

gözleriniz her değdiğinde
ürkekçe sisler arkasından gözlerime
ne yeşiller açıldı gönül gizimde
Siz nerden bileceksin ki
denizlerin neden böyle tuzlu
bahçelerde ağaçların tomurcuklu olduğunu
yeşil gözleriniz dönüştükçe kahverengiye
gözlerinizden hep yaşlar aktığını !!!


biliyorum rüzgarlar saçlarınız için eser
avuçlarınıza konmak için oluşur bulutlar
Yıldızlar gözlerinde doğmak için varlar
Oysa siz hep soru işaretlerinde huzursuz
ünlemler de hoyratça yaşarsınız


Isırılmış hoyrat bir nikahın acısı
Yapışmış arsız
ve bahtsız dudaklarınız da ;
belki de korkusu çığlıklanıyor
Hala kulaklarınız da

Bakın ama..lütfen
avuç dolusu kahkaha da çocuğunuz
Onunla öpücük tufanında yalnız geceleriniz
Özlem olmaktan çıktı mutluluklar
Sığınak,liman oldu huzursuz hayatınıza !!!


yaşanmamış güzelliklere gülmeli ışıl ışıl
o muhteşem yeşilden kahverengi gözleriniz yine de..
siz var ya siz
çoğunun dünyası oldunuz biliniz...
avuçlayın yaşama sevincinizle mutluluğu
Umursuz kahkahalar dökülsün bitimsizce
ısırılmış dudaklarınızdan..
Ekseninde dönün sevginin beklemeyin
Ve yeniden doğurun bebek bebek yaşamınıza
Neden gülmek yasak olsun ki
Değiştirmek varken gecelerinizi


Ne zaman gördüysem sizi
hep tablolardasınız.
Resimlerde mi kalacaksınız
hep böyle mahzun
Yırtın artık ince gergin tuvali
Hep tutsak mı kalacaksınız yani
duvarlarda asılı
Ölüler yeniden ölmemeyi iyi bilirler
Çünkü bir kere ölünür değil mi ?


hadi gelin, tutun elimi
gökyüzüne çıkarayım sizi
toplamasını öğreteyim bulutları
Bulutlar birikti gökte
Tellerde yürek ha döküldü ha dökülecek
Yokluğunda çaresizliklere başladı esaret


Gözleriniz gökyüzünün yıldızlarını toplasın bir bir
sağnak sağnak yağmurları kirpikleriniz
ve sırılsıklam olsun özlemde ki sevdalarınız


kanatlarınıza üfleyelim nefeslerimizi
Coşku kısa ömürlü,
beklemek ölümden beter
Kurumayın özlem dallarında
Birleştirin uçuşlarda soluklarınızı hadi be !!!


Siz üreyen hayaller desiniz
Düşlerin uyanması her sabah
aynı merasim
İsteseniz nasılda değiştirirsiniz her şeyi
Hadi durmayın..
Cesur olun.. Hanımefendi !!!!
umutlara,
yaşanmamışlıklara nikahlayıyım sizi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kenan KOÇ Arşivi
SON YAZILAR