İçime Yağar Kar Taneleri

       Kar yağar üstüme. Kalbim büyülenir. Duygularımı besleyip hayallerimi büyütür. Lapa lapa yağan kar, toprağı kaplayıp ısıtırken yüreğime de beyaz sevgiler doldurur.  Toprağı besleyen, tohumu yeşerten, duyguları doğuran  yegane şey kardır aslında.      

Kar taneleri indiklerinde yeryüzünü elimizden alırlar. Şarkılar mırıldanıp etrafı bilmem kaç yıllık kabustan  uyandırırlar. Kar yağarken bakarsınız çocukların içine neşe ve gülücükler yağıyor. Bakarsınız camlarda ırmaklar yağıyor. Bakarsınız yüreklere sevinç akıyor. Bakarsınız yeryüzüne bembeyaz bir rüya iniyor. Kar yağarken insanın içine ne olduğu tam anlaşılamayan yumuşak bir doku iner. Yanaklarına değen, tenine yapışan ama tanımlanamayan bir duygu ya da bir doku görünür. Kar taneleri sadece yeryüzünü değil insanın beynini ve ruhunu da temizler aslında.

        Pamuk şekerine benzetirim hep kar tanelerini. Hem zaten çocuklar kar tanelerini görünce ne kadar seviniyorlarsa pamuk şekerlerini görünce de o kadar sevinirler. Pamuk şekerleri de kar taneleri gibi hayatın içinde çok sık yer almazlar. O yüzden de ortaya çıktıklarında çocukların içinde sevinç kaynağı olurlar.  Kar taneleri gökten yere doğru koşarak inerken önceden sevinci çocuklarının yüreğine doğru gönderirler. Sevinç deposu olup yeryüzünü her türlü kötülükten, çirkinlikten ve mikroplardan arındırırlar. Sevincin ve güzelliğin simgesi olan beyazı yeryüzüne indirerek hüznün ve matemin simgesi olan siyahın üzerini kapatırlar. Kar tanelerden başka hiçbir şey yeryüzündeki mikropları öldürüp havayı temizlemez. Ah bir de insanların içindeki mikropları, kötü duyguları öldürüp temizleyebilseydi, ne olurdu?

       Kar taneleri yeryüzüne ulaştıktan sonra eriseler de yüreğimizde yer edinirler. Hani pamuk şekerleri midemizde erise de içimize tatlı bir tat bırakırlar ya! kar taneleri de öyledir işte. İçimizde bir sevinç yumağı olup başımızı kendi yerlerii olan göğe erdirirler.  Hani pamuk şekerleri daha çok çocukların ilgisini çeker ya, kar taneleri de aynen öyle; çocuklar için inerler yeryüzüne. Farklı duygular ve tatlar getirirler çocukların yanına. Kardan adam çocuklara bu tatları ve bu duyguları dağıttıktan sonra yani görevini yerine getirdikten sonra eriyip gider. Kar erimezse hayatı dondurur. İçinde sevgi oranı çok yüksek olduğundan hayatı dondurup işlemez hale getirir. O yüzden kar aslında çocuklar için eriyip gider. Toprağın içine girip ilkbaharda farklı bir renkle yeniden çıkar yeryüzüne.

    Kar taneleri ağı ağır inerken yeryüzüne, çirkin ve kötü olan şeyleri kovarlar çocukların etrafından. Kar tanelerinin yağması öyle basit bir olay değildir aslında. Çok zarif aynı zamanda karmaşık bir olaydır. O yüzden uçak seferleri iptal olur, arabalar durur, yollar kapanır. Okullar tatil olur. Koyunlar, kuzular dışarıya çıkamaz olur. Hayvanlar inlerine, yuvalarına çekilir, ırmaklar bile donup akamaz olur. Karla birlikte kartopu savaşları başladığı için dünyadaki kanlı savaşlar durmuştur artık. O yüzden çocuklar doyasıya oynayıp oyunu hiç bırakmak istemezler. Romantizme konu olurlar ve masallara girerler. Lapa lapa yağan kar hiç kimseye anlatılamayan insanın hep kendi içinde, kendine anlattığı masalları ifşa edip anlatır herkese.  Kar tanelerinin rengi beyaz olsa da aslında çocukların içindeki duyguların rengi ile boyanarak inerler yeryüzüne. O yüzden bembeyaz ve tertemizdirler. İçinde hiçbir kötülük, hiçbir çirkinlik, hiçbir art niyet, hiçbir kin ve düşmanlık duygusu yoktur. Sonsuza doğru götürüp kısa bir süreliğine de olsa her tarafı, her şeyi beyaz, temiz ve güzel yaparlar.

      Kar taneleri insanlık için kısa bir dönem de olsa idealizmi yaşatır. Kar taneleri sayesinde hayatta ideal ve gerçek olan bir şey yaşama şansı bulur. O da kısa bir süreliğine savaşların durup barışın yeryüzüne hakim omasıdır. Çocuklar kartopu oynamaya başlayınca yeryüzündeki gerçek savaşlar, gerçek kavgalar, anlaşmazlıklar durur, onun yerine adeta sakin, temiz ve beyaz bir dünya kurulur. Bu dünya; çocukluk duygularını, saffiyetini, tazelik ve masumiyetini tüm ihtişamıyla kara dünyaya indirip hakimiyeti ele geçiren kar taneleri sayesinde büyüklerin kirli ve sinsi planlarından kurtulur. Kar taneleri kış mevsimde inseler de aslında duygu baharı getirirler yeryüzüne.

     Ansızın bastıran kar fırtınası, bir sevgi fırtanısına neden olup yeryüzünün hakimiyetini ele geçirir. Bütün savaşları durdurur. Bütün çocukları sevindirir. Bütün kara duyguların üstünü kapatır. Her tarafı tek tüze beyazla kaplar. Mutluluğa özgür bir hayat sunar. Yeryüzünde bundan daha güzel, daha anlamlı, daha sevinç dolu bir tabiat olayı belki de gerçekleşmemiştir. Kar üstünde kayan çocuklar hayallerinin içinde yolculuk yapıp sonsuzluk duygusuna erişirler.