Hormonlanmış Nesiller Toplumsal Bünyeyi Bozuyor

 

                                                                                                                                              

    

 

 

        Bir ülkenin en önemli meselesi nedir diye sorulduğunda kuşkusuz nesillerin kendi öz değeriyle birlikte yetiştirilmesidir diye cevaplamak gerekir. Öyle ki bu meselenin öneminden bahsetmek, bu meseleyle ilgilenmek bile başlı başına bir ibadettir. Ülkemizde eğitimin bu yönde desteklenmesi, geliştirilmesi için çalışmalar yapmak her türlü takdir ve tebrikin üzerindedir. Çünkü yeni nesillerin eğitimiyle uğraşmak demek geleceği inşa etmek demektir. Ülkemizde kendini maneviyatçı olarak tanımlayan tüm sivil toplum kuruluşlarının; tüm özellikleriyle, gerçekten milli olan bir eğitim sisteminin kurulması için bir araya gelip çalışmalarından daha büyük, daha önemli, daha hayırlı bir çalışma olamaz. Bu yöndeki çalışmalar, çabalar geleceğimizin inşasına, toplumun İslamileşmesine büyük katkılar sağlayacağı kesindir

 

     Ülkemizin eğitim konusunda içinde bulunduğu çıkmazlardan çıkması için çalışmak en acil meselesidir, Çünkü eğitim aracılığıyla yapılan çalışmalar süreç içerisinde adeta onların genleriyle oynanmış gibi bir takım etkiler meydana getirmektedir. Tıpkı genetiği değiştirilmiş, özüyle oynanmış tarım ürünleri gibi gençlerimizi, çocuklarımızı kültüründen, öz benliğinden, kimlik ve şahsiyet kazandıran değerlerinden, en önemlisi de dini değerlerinden uzaklaştırdığı zaman aslında bir bakıma onların genetiğiyle oynanmış oluyor. Nasıl ki genetiğiyle oynanmış, özü bozulmuş bir meyve ya da bir sebze insan bünyesine zarar veriyor, bedenini tahrip ediyor ve çeşitli hastalıklara neden oluyorsa; insanlarda da öyledir, bu olay aynı şekilde toplumsal hayatımızda da meydana gelmektedir. Allahın yaratma kuralları gereği insanın genetiğiyle oynamak mümkün değil, ancak insanı kültüründen, kimlik ve şahsiyet kazandıran değerlerinden ve dininden uzaklaştırdığınız zaman adeta onun genetiğiyle oynamış oluyorsunuz. Böyle bir nesil de topluma zarar verip toplumsal bünyemizde tahripler meydana getirmektedir. Etrafında olaylar çıkarıp bir takım toplumsal çalkantılara, hastalıklara neden olmaktadırlar. Sağlık uzmanlarına göre Hastalıkların % 80'i GDO lu ve hormonlu ürünlerden kaynaklanmaktadır. Toplumsal hastalıkların, olayların da % 80'i kültüründen uzaklaştırılmış, kendi değerlerinden yoksun bırakılmış, batı kültürüyle hormonlanmış, efsunlanmış nesillerden kaynaklanmaktadır.

 

    Bir okulda bir Resim öğretmeni 20 kişilik sınıfında hayalinizdeki evi çiziniz diyor. Herkes bir şato çiziyor, ne olmak istiyorsunuz diyor, herkes prenses olmak istediğini söylüyor. Nereye gitmek istersiniz, diye sorduğunda ise sadece 1 kişi Çanakkale'ye gitmek istediğini söylüyor. Diğerlerinin tamamı Paris'e vb. Avrupa şehirlerine gitmek istediğini söylemektedir. İşte batı kültürüyle hormonlanmak dediğimiz şey budur. Bedeni GDO'lu ürünlerle, ruhu batı kültürüyle hormonlanmış nesiller toplumsal yapımızı bozmaktadır. Bu hormonlanma işlemi de çoğunlukla okullarda yapılmaktadır. Eğitim sistemi tarafından yapılmaktadır.  İşte bu yüzden eğitim öğretimde Batı kültürü değil, öz kültürümüz olan İslam doğru dürüst bir şekilde, yeterli bir şekilde öğretilmelidir. Eğitim programları materyalist felsefeyle değil, maneviyatçı felsefeyle hazırlanmalıdır. Çocuklarımız materyalist anlayışla uyuşturulmaktan vazgeçilip manevi değerlerle yetiştirilmelidir.

 

       Her bir çocuğumuzun kendine göre ayrı bir değeri vardır. Bu yüzden bir kişiyi kurtarmak bir milleti kurtarmak gibidir. Bir kişiyi kaybetmek, bir milleti kaybetmek gibidir. Bir tek çocuğumuzu bile kaybetmeyi göze alamayız.  Neslimizi kazanmak için eğitim sistemimiz mutlaka İslami bir temel üzerine oturmalıdır. Yoksa bu vaziyetle nesil elimizden, toprak ayağımızın altından kayıp gitmektedir. İslam'ı en ideal yaşam tarzı, Peygamberimizi en ideal, tek model bir şahsiyet olarak, Kuranı ve Sünneti tek doğru bilgi kaynağı olarak öğretmek zorundayız. Uyduruk bilgilerle doldurulmuş ders kitapları yerine İslam'ı doğru ve yeterli olarak öğreten ders kitapları yazılmalı ve tüm okullarda okutulmalıdır.

 

 

 

                                                                

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İsmail Okutan Arşivi
SON YAZILAR