GÜZEL İCRAAT YAPANLARA ....

GÜZEL İCRAAT YAPANLARA ALKIŞ TUTARIZ

Gazetecilik sadece eleştiri yaparak adeta muhalefet partileri gibi çözüm üretmemek değildir, tam aksine eleştiri yapılırken çözümü de belirtilmeli, bu konuda yapılan icraatları da destekleme sanatıdır. Eleştiri yapılırken olayların mahiyetine göre yapılmalı, olayların muhataplarının gücüne, siyasi yönüne veya biza olan yakınlığına veya uzaklığına göre yapılmamalıdır. Ele aldığımız konularla ilgili muhatapların büyük bir kısmı tanıdık, eş, dost olmasına rağmen haber yapmaktan çekinmedik. Hatta bazıları artistlik yapıp, bizim gazetede olmayacağımız zamanları bilmelerine rağmen Pazar günü personeli arayıp, cep telefonumuzu isteyenler de oluyor. Bu kabadayı bozuntuları telefonlarının fihristinme baktıklarında bizim telefonumuzun orada olduğunu rahatlıkla görebilirler. Şayet telefon numaramızı silmiş iseler beraber yatıp, kalktıkları vezir hazretlerinden istemiş olsalardı ondan alırlardı. Öyle yalandan kabadayılıkla bu işler olsaydı biz bu şehri çoktan terk etmiş olmamız gerekirdi. Ayrıca bize ulaşmak isteyip de ulaşamayan olmaz, ben gazeteyi arayıp, çocuklara dedim ki bir daha bu sahte kabadayı bozuntusu ararsa cebimi kendisine verin görüşeyim onunla.

Dün ve önceki gün yazdığım köşe yazıları ile ilgili o kadar çok telefon aldım ki anlatamam, esnaf odalarındaki sıkıntı insanları o kadar yormuş ki, büyük bir bölümü adeta canlarından bezmişler. Bu konudaki yazılarımız ilerleyen günlerde devam edecek. Dün yazdığım köşe yazısı ile ilgili güzel gelişmeler oldu,çalıştığı kamu kurumunda sıkıntılı işlere imza atan arkadaşımız dilekçesini verip, başka bir kuruma geçmek istediğini beyan etmiş, kurum amiri de gereğini yapmış. Bu saatten sonra bu arkadaşımızla ilgili herhangi bir yazı yazmamıza da gerek yok. Bizim işimiz üzüm yemek bağcıyı dövmek değil, insanlar yaptıkları hataları anlar, üzerlerine düşeni yapar iseler biz de gereğini yaparız. Gaz veren arkadaşlarıma da selam olsun, taksiye binmeyi tercih ederim dolmuştan hoşlanmam. Bu arkadaşları eleştirmiş olsam da yirmi yıllık arkadaşlarım olduklarından onları kimsenin ezmesine de gönlüm razı olmaz.

Yazının başında da belirttiğim gibi bizim işimiz sadece eleştirmek değil, güzel iş yapanları da yaptıkları işlerden ötürü onlara alkış tutarız. Sadece alkış tutmakla kalmayız elimizden gelen her türlü desteği de veririz. Bugün üzerinde durmak istediğim konu daha önce yazdığım şehrin asayiş proplemi konusundaki düşüncelerim ve yapılması gerekenlerdir. Bu konuda şehrimizin çok ciddi sıkıntıları mevcut, bazı arkadaşlarım çocuklarını başka şehirlere göndermek zorunda kaldılar, bir kısmı yatılı olarak ankara, istanbul gibi büyük illere gönderdi, bir kısmı ise anadoluda akrabası olan şehirlere göndermiş durumdalar. Bu durum şehrimiz için çok üzücü bir durum. Peki yapılması gereken nedir derseniz Emniyet müdürlüğünün Balyoz timleri mevcut, bu timlerin tek işi önleyici hizmetleri sağlamak, yani suç işlemeden önce muhtemel olayları tespit edip onları önlemektir.

Balyoz timleri mevcut Emniyet müdürü iş başı yapıncaya kadar iş çalışmaktaydılar, ancak mevcut emniyet müdürü bu ekipleri geri çekip, pasif hale getirmiş, neden böyle bir uygulama yaptığını soranlara Basından çekindiği için böyle bir uygulama yaptığını söylediğini öğrendim. Emniyet müdürü gerçekten Basından çekinerek böyle bir uygulama yapmış ise hem basın adına, hem de emniyet teşkilatı adına çok üzücü bir durum. Basın toplumun huzur ve güvenini sağlamak için mücadele veren emniyete destek değil de köstek olacak durumda ise bu çok acı bir durum. Emniyet teşkilatı da sırf basından çekindiği için balyoz timini geriye çekmiş ise bu da Emniyet adına utanç verici bir durum.

Ben buradan emniyet müdürüne açık ve net olarak sesleniyorum, balyoz timini devreye soksun, yaptıkları uygulamada değil bu şehrin en itibarlı ailelerinin çocukları, benim öz evladım yanlış yaptığında gereğini yaptıklarında yanlarında olmaz isem şerefsizim, toplumun huzur ve refahı için yapacakları her icraatta yanlarında olacağımdan ve karşılarına çıkacak her türlü engelde beni malımla, canımla, samimiyetimle yanlarında bulacaklarından emin olsunlar. Emniyet müdürünün yanlış icraatlarında nasıl dimdik karşısında durmuş isem doğru icraatlarında da aynı şekilde dimdik yanlarında olacağımızdan en ufak bir endişeleri olmasın. Bizim işimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR