“Fatih İstanbul’u fethetti, sen İstanbul’u soydun”

 Bugünkü köşe yazımızın başlığı bu!
Neden?
Çünkü CHP'liler Fetihten anlamışlar;
Tarih boyunca!
Onların kitabında Fetih olgusu yazmaz.
Ya ne yaparlar?
Devrimcidirler…
Devrim yaparlar;
Her şeyi devirirler.
Hırsızlık;
Onların kongrelerinde…
Toplantılarında olur.
Hırsızları beslerler.
Onların kitabında… felsefesinde;
Cihad yazmaz.
Onlar kongrelerinde küfrederler…
İşleri güçleri kavga!
Hep kavga ederler.
Hepsi birbiriyle kavgalıdırlar.
Dünya barışının anıtlaşmış ismi;
Yunus Emre'yi anmazlar;
Herkesle kavgalı;
Pir Sultan Abdal derler.
Hz Mevlana edebiyatlarında olmaz;
Nazım Hikmet'i dillerine pelesenk ederler.
Şimdi de: “Neden Fatih Projesi?”
Diyorlar.
Avrupa Birliği'ne bakalım;
Neler geliştirmiş neler;
Marie Araştırma Programları ve Bursları
Öğrenim bursu veriyor;
Adına ne koyuyor?
Marie Curie!
Kimdir Marie Curie?
Köy kökenli ana babası
salt eğitim tutkusuyla
genç yaşlarında başkente göçmüşlerdi.
Marie, istençle başlamış…
sobası bile olmayan bir çatı katında
çoğu günler peynir… ekmek…
çayla yetinerek sürdürmüş eğitimini…
yoksunluk direncini kırmamış,
tam tersine artırmış.
Mezun olur olmaz Fizik'te Master derecesi…
Bir yıl sonra da Matematik'te Master çalışması...
Curie'ler evlenmiş;
Marie var gücüyle bu bilinmeyen şeyi ortaya çıkarmış;
ülkesinin adıyla andığı "Polonyum" elementini bulmuş;
Bu ışınlar bugün kanserin…
bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor.
1934'de öldü
yıllarca radyum ışınlarının etkisinde kalan iç organları
nerdeyse tümüyle yıkım içinde olmuş.
Keşfettiği radyum bir bakıma ondan öcünü almıştı.
İşte Avrupalı dünya insanlarına burs verirken;
Bu adamın adını dünyaya reklam etmiş.
Peki Tayyip Erdoğan ne yapmış;
Abbas Güçlü'nün dilinden dinleyelim:
“Tablet Devrimi” ile artık yeni bir maceraya mı atılıyoruz.
yoksa çağ mı atlayacağız, hep birlikte göreceğiz.
En az 16 milyon tablet alınacak,
üç yılda bir de mecburen değiştirilecek.
10 yıllık bir süreçte 50 milyon bilgisayardan söz ediyoruz.
Muhtemeldir ki on milyarlarca dolar harcanacak.
Büyük projelere bayılıyoruz.
İstanbul'daki Formula…
 Erzurum'daki kayak pistleri...
Her ikisi de şu anda atıl durumda.
Bir projeyi başlatmak kadar,
onu sürdürülebilir kılmak da bir o kadar önemli.
Tablet öğretmenin yerini alacak mı?
Kesinlikle hayır.
Ama öğretmenin en büyük destekçisi olacak.
Hatta öğretmenin eksiklerini de giderecek.
Öğretmeni rahatlatacak.
Eğitime çağ atlatacak mı?
Evet. Eğitime çağ atlatacak.
16 milyon çocuğumuz,
aynı eğitim fırsatına sahip olacak.
Eğitimde eşitlik en zor şey.
Tablet ile öğrenciler multimedia… interaktiflik…
Videolar… grafikler…
ses efektleri ile simule edilmiş bir hayatı yaşayacaklar.
En mühi mi çocuk öğrenmeyi sevecek.
Gerektiğinde dağın başında…  karda kışta…
selde… depremde eğitimine devam edebilecek.
Yazılımlar nasıl sağlanacak?
Şu anda 15 yıldan beri geliştirilen yazılımlar var.
4. sınıflardan 10. sınıfa kadar
bütün Türkçe… Matematik…
Fen… Sosyal derslerini kapsıyor.
11 ve 12 de bitmek üzere.
Teknoloji büyük bir hızla gelişiyor.
Tabletin ömrü hiç önemli değil!
İthal mi yerli mi olacak?
Kesinlikle ithal.
Tablette yapılabilecek yerli parça hemen hemen yok!
Ancak ithalat yerli bir bilgisayar firması tarafından…
Çocuklar rahatça hatta öğretmenden evvel kullanabilir.
İşte daha sonra ayrıntıları vereceğiz.
İşte Erdoğan bu devrime;
“Fatih Projesi” demiş.
Ne kadar güzel!
Elin Avrupalısı ne yapmış?
Kendi bilim adamının adını yaşatıyor.
Biz neden Fatih'imizi yaşatmayalım.
Ama CHP'li şarap üretti;
Barbaros Şarabı dedi.
Sigara üretti;
Mevlana sigarası diyecekti.
Kur'anda Üsve-i Hasene var.
Üsve-i Hasene olan isimler;
Milletçe projelere ad verilmelidir.
İnşallah biz de o isimleri ihraç markası ederiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR